(Amme) Nebe Arapça Okunuşu ve Türkçe Anlamı

(Amme) NEBE SÛRESİ, Tamamı

OKUNUŞ

Bismillâhirrahmânîrrahîm.

Amme yetesâelûn (1)
Anin nebeil azıym (2)
Ellezî hüm fîhi muhfelifûn (3)
Kellâ se ya'lemûn (4)
Sümme kellâ se ya'Iemûn (5)
Elem nec'alil erda mihâdâ (6)
Vel cibâle evtâdâ (7)
Ve halaknâküm ezvâcâ (8)
Ve cealnâ nevmeküm sübâtâ (9)
Ve cealnel leyle libâsâ (10)
Ve cealnennehâra meâşâ (11)
Ve beneynâ fevkaküm seb'an şîdâdâ (12)
Ve cealnâ sîrâcev vehhâcâ (13)
Ve enzelnâ minel mu'sırâti mâen seccâcâ (14)
Li nuhrice bihî habbev ve nebâtâ (15)
Ve cennâtin elfâfâ (16)
İnne yevmel fasli kâne miykâtâ (17)
Yevme yünfehu fis sûri fe te'tûne efvâcâ (18)
Ve fütihatis semâü fe kânet ebvâbâ (19)
Ve süyyiratil cibâlü fe kânet serâbâ (20)
İnne cehenneme kânet misâdâ (21)
Lit tâğıyne meâbâ (22)
Lâbisiyne fiyhâ ahkâbâ (23)
Lâ yezûkûne fiyhâ berdev velâ şerâbâ (24)
İllâ hamiymev ve ğassâkâ (25)
Cezâev vifâkâ (26)
İnnehüm kânû lâ yarcûne hısâbâ (27)
Ve kezzebû bi âyâtinâ kizzâbâ (28)
Ve külle şey'in ahsaynâhü kitâbâ (29)
Fe zûkû felen neziydeküm illâ azâbâ (30)
İnne lil müttekıyne mefâzâ (31)
Hadâika ve a'nâbâ (32)
Ve kevâıbe etrâbâ (33)
Ve ke'sen dihâkâ (34)
Lâ yesmeûne fiyhâ lağvev velâ kizzâbâ (35)
Cezâem mir rabbike atâen hısâbâ (36)
Rabbis semâvâti vel erdı vemâ beynehümer rahmâni lâ yemlikûne mînhü hıtâbâ (37)
Yevme yekûmür rûhu vel melâiketü saffâ* lâ yetekellemûne illâ men ezine lehür rahmânü ve kâle savâbâ (38)
ZâIikel yevmül hakk* femen şâettehaze ilâ rabbihî meâbâ (39)
İnnâ enzernâküm azâben kariybâ* yevme yenzurul mer'ü mâ kaddemet yedâhü ve yekûlül kâfiru yâ leytenî küntü turâbâ (40)

MEAL

Rahman ve Rahîm Allah'ın adıyla.

1- (Kafirler) birbirlerine hangi şeyden soruyorlar?
2- Büyük haberden mi?
3- Ki onlar onda ayrılığa düşmüşlerdir. (Kimi ona inanmış, kimi de inanmamıştır.)
4- Hayır! Anlayacaklar!
5- Yine hayır, onlar gerçeği anlayacaklar!
6- Biz, yeryüzünü bir beşik yapmadık mı?
7- Dağları da birer kazık.
8- Ve sizi çift çift yarattık.
9- Uykunuzu dinlenme kıldık.
10- Geceyi bir örtü kıldık.
11- Gündüzü geçimlik kazanma vakfi kıldık.
12- Üstünüzde yedi sağlam gök bina ettik.
13- Pırıl pırıl parlayan bir kandil astık.
14, 15- Sıkışan bulutlardan şarıl şarıl su indirdik. Ki onlarla bitkiler ve taneler çıkaralım.
16- Ve sarmaş dolaş bahçeler yetiştirelim.
17- Muhakkak ki hüküm günü belirlenmiş bir vakittir.
18,19- O gün sura üflenir, bölük bölük gelirsiniz. Gök açılmış, kapı kapı olmuştur.
20- Dağlar yürütülür, serap haline gelir.
21, 22- Şüphesiz ki cehennem, bir gözetleme yeridir. Azgınların varacağı yerdir.
23- Orada çağlar boyu kalacaklardır.
24- Orada ne bir serinlik, ne de içecek birşey tatmazlar.
25, 26- Yaptıklarına uygun bir ceza olarak sadece kaynar su ve irin içerler.
27, 28- Çünkü kafirler bir hesap günü olduğunu ummuyorlardı. Bizim ayetlerimizi yalanladıkça yalanlamışlardı.
29- Biz ise her şeyi bir kitapta sayıp yazmışızdır.
30- Şimdi azabı tadın. Artık size azaptan başka bir şey artırmayacağız.
31, 32- Şüphesiz ki Allah'ın yasak kıldığı şeylerden sakınanlar için kurtuluş vardır. Bahçeler ve bağlar;
33, 34- Göğüsleri tomurcuklanmış yaşıt kızlar ve dolu kâseler vardır.
35- Orada yalan ve boş söz işitmezler.
36- Rabbinden bir mükâfat ve bağış olarak;
37- Bu mükafatlar göklerin, yerin ve ikisi arasında bulunanların Rabbi; rahmeti umuma yaygın Allah'tan ki O'na hitapta bulunmaya kimse muktedir olamaz.
38- O gün, ruh ve melekler saf halinde duracaklardır. Rahmeti umuma yayılmış AlIah'ın izin verdiklerinden başkaları konuşamazlar. O da doğruyu söyler.
39- İşte bu, hak gündür. Artık dileyen Rabbine doğru bir yol edinir.
40- Biz sizi yakın bir azapla uyardık. O gün, kişi ellerinin sunduğu (hayır ve şerlere) bakacak. Ve kafir: "Keşke ben toprak olsaydım!" diyecektir.

 

İslam Vakti Mobil Uygulamaları