Ankebût Suresi 65. Ayet


Arapça

فَإِذَا رَكِبُوا فِي الْفُلْكِ دَعَوُا اللَّهَ مُخْلِصِينَ لَهُ الدِّينَ فَلَمَّا نَجَّاهُمْ إِلَى الْبَرِّ إِذَا هُمْ يُشْرِكُونَ


Türkçe Okunuşu

Fe izâ rakibû fîl fulki deavûllâhe muhlisîne lehud dîn(dîne), fe lemmâ neccâhum ilel berri izâ hum yuşrikûn(yuşrikûne).


Kelimeler

fe izâ sonra, daha sonra ...olduğu zaman
rakibû bindiler
fî el fulki gemide
deavûllâhe (deavû allâhe) Allah'a dua ettiler
muhlisîne muhlisler olarak, halis kılarak
lehu ona ait, onun
ed dîne dîn
fe o zaman, böylece
lemmâ olduğu zaman
neccâ-hum onları kurtardı
ilâ el berri karaya
izâ olduğu zaman
hum onlar
yuşrikûne ortak, şirk koşuyorlar

Mealler

Abdullah-Ahmet Akgül Meali Onlar gemiye bindikleri (ve tehlikeye girdikleri) zaman, dini sadece Allah’a has kılarak (canı gönülden) yalvarıp yakarmaktadırlar. Ama onları karaya çıkarıp kurtarınca, hemen şirk koşmakta (ve nankörlük yapmaya başlamakta) dırlar.
Abdulbaki Gölpınarlı Meali Gemiye bindiler mi din hususunda yalnız onu tanıyarak ihlasla Allah'ı çağırırlar, fakat onları karaya çıkarıp da kurtardık mı o zaman derhal şirk koşarlar.
Abdullah Parlıyan Meali Bir gemiye bindikleri zaman ve kendilerini tehlikede gördükleri sırada, içten bir inançla, yalnız Allah'a yalvarıp yakarırlar, sağ salim karaya çıkar çıkmaz da, bazı düzmece ilahları, O'na ortak koşmaya başlarlar.
Ahmet Tekin Meali Gemilere bindikleri zaman, Allah'ın dinini ve düzenini içtenlikle benimseyerek, samimi davranıp Allah'a dua ederler. Fakat onları salimen karaya çıkarınca, bir de bakarsın ki, ilâhlığında, otoritesinde, mülkünde, tasarruflarında Allah'a ortak koşuyorlar.*
Ahmet Varol Meali Gemiye bindiklerinde dini yalnız Allah'a has kılarak yalnız O'na dua ederler. Sonuçta onları karaya çıkarıp kurtarınca hemen ortak koşarlar.
Ali Bulaç Meali Onlar gemiye bindikleri zaman, dini yalnızca O'na 'halis kılan gönülden bağlılar' olarak, Allah'a yalvarıp yakarırlar. Ama onları karaya çıkarıp kurtarınca, hemen şirk koşarlar.
Ali Fikri Yavuz Meali (Onlar öyle bir küfür ve inad içindedirler ki) gemiye bindikleri zaman, (denizde boğulma korkusu ile) dini Allah'a halis kılarak (ihlâs sahibi müminler gibi) O'na dua ederler. Fakat onları karaya çıkarıb (Allah) kurtardı mı, hemen Allah'a ortak koşarlar (eski küfür hallerine dönerler).
Bahaeddin Sağlam Meali Evet, onlar gemiye bindikleri zaman, din ve imanı Allah’a has kılarak, O’na yalvarırlar. Allah, onları karaya doğru kurtarınca, hemen O’na eş koşmaya başlarlar.
Bayraktar Bayraklı Meali Gemiye bindikleri zaman, içten inanarak Allah'a yalvarırlar. Ama Allah, onları kurtarıp karaya çıkarınca bir de bakarsın ortak koşarlar.
Cemal Külünkoğlu Meali Gemiye bindikleri (ve bir tehlike ile karşılaştıkları) zaman, dini yalnız Allah'a has kılarak O'na yalvarırlar. Fakat Allah onları kurtarıp karaya çıkardığında, bir bakmışsın bazı hayali güçleri O'na ortak koşuyorlar.
Diyanet İşleri Meali (Eski) 65,66. Gemiye bindikleri zaman, dini yalnız Allah'a has kılarak O'na yalvarırlar; ama Allah onları karaya çıkararak kurtarınca, kendilerine verdiği nimete nankörlük ederek O'na hemen eş koşarlar. Zevklensinler bakalım, yakında bileceklerdir.
Diyanet İşleri Meali (Yeni) Gemiye bindikleri zaman dini Allah’a has kılarak O’na dua ederler. Onları kurtarıp karaya çıkardığı zaman ise bir de bakarsın ki, Allah’a ortak koşuyorlar.
Diyanet Vakfı Meali Gemiye bindikleri zaman, dini yalnız O'na has kılarak (ihlâsla) Allah'a yalvarırlar. Fakat onları sâlimen karaya çıkarınca, bir bakarsın ki, (Allah'a) ortak koşmaktadırlar.
Edip Yüksel Meali Gemiye bindikleri zaman, dini sadece ALLAH'a ait kılarak O'nu çağırırlar. Ne zaman ki onları denizden kurtarırız ortak koşmaya tekrar başlarlar.
Elmalılı Hamdi Yazır Meali Baksana, gemiye bindikleri zaman, dini yalnız O'na has kılarak (ihlasla) Allah'a yalvarırlar. Fakat onları salimen karaya çıkarınca, bir bakarsın ki, (Allah'a) ortak koşmaktadırlar.
Elmalılı Meali (Orjinal) Baksan a gemiye bindiklerinde dini Allaha halîs kılarak ona muhlisâne duâ ederler de derken kendilerini karaya çıkardı mı derhal şirke koyulurlar
Hasan Basri Çantay Meali (Baksan a) gemiye bindikleri zaman — dîn (i) yalınız Kendisine (ya'nî Allaha) tahsıys etmek suretiyle ve (haalis ve) muhlis (insan) lar olarak — Allâhı (nasıl) çağırırlar! Fakat biz onları selâmetle karaya çıkarınca da hemen Allaha eş katanlar onlardır.
Hayrat Neşriyat Meali Bununla berâber, gemiye bindikleri zaman, dinde O'na (karşı) ihlaslı (samîmî)kimseler olarak Allah'a yalvarırlar. Fakat (Allah) onları karaya (çıkararak) kurtarınca, bir de bakarsın ki onlar (yine O'na) ortak koşuyorlar!
İlyas Yorulmaz Meali Onlar gemiye bindiklerinde, Gerçek din anlayışına uygun, samimi olarak Allah'a yalvarırlar. Onları sağ salim karaya çıkarıp kurtardığımızda, birden bire Allah'a ortaklar koşmaya başlarlar.
Kadri Çelik Meali Onlar gemiye bindikleri zaman, dini yalnızca O'na halis kılanlar olarak Allah'a yalvarıp yakarırlar. Ama onları karaya çıkarıp kurtarınca da hemen şirk koşarlar.
Mahmut Kısa Meali Güvenli bir ortamda Allah’ı unutan bu zâlimler, büyük bir gemiye binip engin denizlere açıldıklarında, ölümcül bir tehlikeyle yüz yüze geldikleri zaman, yalnızca Allah’ın kulluk ve ibâdete lâyık olduğunu kabul ederek, tüm içtenlikleriyle O’na yalvarıp yakarırlar fakat Allah kendilerini karaya çıkarıp kurtarır kurtarmaz, Allah’tan başka varlıkların egemenliği altına girerek, yeniden O’na ortak koşmaya başlarlar.
Mehmet Türk Meali O (kâfirler) gemiye bindikleri zaman, dini yalnız Allah’a has kılarak sadece Ona, gönülden yalvarırlar.1 Ama (Allah,) onları karaya çıkarıp kurtarınca, bir de bakarsınız hemen Ona ortaklar bulurlar.2*
Muhammed Esed Meali Bir gemiye bindikleri zaman [ve kendilerini tehlikede gördükleri sırada] [işte o anda] içten bir inançla yalnız Allah'a yalvarıp yakarırlar; sağ salim karaya çıkar çıkmaz da bazı hayalî güçleri (tekrar) O'na ortak koş[maya başl]arlar:
Mustafa İslamoğlu Meali Fakat gemiye binip de (tehlike hissettikleri) zaman, inancı bâtıldan arındırıp dini yalnız O’na has kılarak başlarlar Allah’a yalvarıp yakarmaya; ne ki O kendilerini sağ salim karaya çıkarır çıkarmaz, aynı kimseler başlarlar O’na ortak koşmaya.
Ömer Nasuhi Bilmen Meali Vaktâ ki onlar gemiye binmiş olurlar, dini Allah'a tahsis etmek sûretiyle muhlisane duada bulunurlar. Vaktâ ki, onları selâmetle karaya çıkardı mı, o vakit hemen şirke düşerler.
Suat Yıldırım Meali Gemide yolculuk yaparken boğulma tehlikesine düşünce bütün kalpleriyle yalnız Allah'a yalvarırlar. O da onları kurtarıp karaya çıkarınca bir de bakarsanız ki yine müşrik oluvermişler! [17, 67; 31, 32]
Süleyman Ateş Meali Gemiye bindikleri zaman, dini yalnız Allah'a halis kılarak O'na yalvarırlar. Fakat (Allah) onları salimen karaya çıkarınca hemen (O'na) ortak koşarlar.
Süleymaniye Vakfı Meali Gemiye bindiklerinde Allah’a boyun eğer, yalnız ona yalvarırlar. Allah onları karaya çıkardı mı, bakarsın ki, şirk koşuyorlar[*].*
Şaban Piriş Meali Gemiye bindikleri zaman, dini kendisine has kılarak Allah'a dua ederler. Onları kurtarıp, karaya çıkardığı zaman hemen şirk koşarlar.
Ümit Şimşek Meali Onlar gemiye bindiklerinde, katıksız bir inançla Allah'a yönelir ve yalnız Ona yakarırlar. Onları sağ salim karaya çıkardığımızda ise, ortak koşmaya başlamışlardır bile.
Yaşar Nuri Öztürk Meali Gemiye bindiklerinde, dini Allah'a özgüleyerek yalvarıp yakarırlar. Fakat Allah onları kurtarıp karaya çıkardığında, bir bakmışsın ortak koşuyorlar;
M. Pickthall (English) And when they mount upon the ships they pray to Allah, making their faith pure for Him only, but when He bringeth them safe to land, behold! they ascribe partners (unto Him),
Yusuf Ali (English) Now, if they embark on a boat, they call on Allah, making their devotion sincerely (and exclusively) to Him;(3498) but when He has delivered them safely to (dry) land, behold, they give a share (of their worship to others)!-*

İslam Vakti Mobil Uygulamaları