Mucâdele Suresi 14. Ayet


Arapça

أَلَمْ تَرَ إِلَى الَّذِينَ تَوَلَّوْا قَوْمًا غَضِبَ اللَّهُ عَلَيْهِم مَّا هُم مِّنكُمْ وَلَا مِنْهُمْ وَيَحْلِفُونَ عَلَى الْكَذِبِ وَهُمْ يَعْلَمُونَ


Türkçe Okunuşu

E lem tere ilellezîne tevellev kavmen gadıballâhu aleyhim, mâ hum minkum ve lâ minhum ve yahlifûne alel kezibi ve hum ya’lemûn(ya’lemûne).


Kelimeler

e
lem tere ilâ görmedin, bakmadın
ellezîne ki onlar
tevellev yüz çevirdiler
kavmen kavim, topluluk
gadibe gazaplandı, öfkelendi
allâhu Allah
aleyhim onlara, onların üzerine
olmadı
hum onlar
min-kum sizden
ve lâ ve olmaz, olmasın
min-hum onlardan
ve yahlifûne ve yemin ederler
alâ üzere, üzerinde, ... e
el kezibi yalan
ve hum ve onlar
ya'lemûne bilirler

Mealler

Abdullah-Ahmet Akgül Meali Allah'ın kendilerine karşı gazaplandığı bir kavmi (Siyonist Yahudileri ve işbirlikçilerini) veli (dost ve müttefik) edinenleri görmüyor (ve hâlâ anlamıyor) musun? Onlar ne sizden, ne de onlardandır (bunlar ortada kalmış hain ve gafil takımıdır) . Kendileri de (açıkça bu gerçeği) bildikleri halde, yalan üzere yemin edip durulmaktadır (ve bunlar mü’minleri aldatıp oyalamaya çalışmaktadır).
Abdulbaki Gölpınarlı Meali Bakmaz mısın şunlara ki Allah'ın gazap ettiği bir topluluğa dostluk ederler; onlar, ne sizdendir, ne onlardan ve bilip dururken de yalan yere yemin ederler.
Abdullah Parlıyan Meali Allah'ın kendilerine gazap ettiği bir toplulukla dostluk kuranların farkında değil misin? Onlar ne müslüman olarak sizdendirler, ne o Yahudilerdendirler. Onlar bile bile yalan söyleyerek, Allah adına yemin ediyorlar ve biz müslümanız diyorlardı.
Ahmet Tekin Meali Allah'ın kendilerine gazap ettiği kavimlerle, topluluklarla, yahudilerle dostluklar, ittifaklar kuranları, işlerinin idaresini onlara bırakarak, onları kendilerine hâkim hâle getirenleri görmüyor musun? Onlar, ne sizdendirler, ne de onlardan. Bilerek, yalan yere yemin ediyorlar.*
Ahmet Varol Meali Allah'ın kendilerine kızdığı bir topluluğu dost edinenleri görmedin mi? Onlar ne sizdendirler, ne de onlardan. Bile bile yalan üzere yemin ediyorlar.*
Ali Bulaç Meali Allah'ın kendilerine karşı gazablandığı bir kavmi veli (dost ve müttefik) edinenleri görmedin mi? Onlar, ne sizdendirler ne onlardan. Kendileri de (açıkça gerçeği) bildikleri halde, yalan üzere yemin ediyorlar.
Ali Fikri Yavuz Meali (Ey Rasûlüm, müminlerin esrarını Yahûdi'lere nakleden) şu münafıklara bakmaz mısın: Allah'ın gazab etmiş olduğu bir kavme yardaklık etmektedirler. Onlar ne sizdendirler, ne onlardan... (Yeminlerinde yalancı olduklarını) bilip dururlarken de, yalan yere yemin ederler.
Bahaeddin Sağlam Meali Allah’ın, gazabına uğrattığı bir toplum ile dost ve müttefik olanları görmedin mi? Onlar ne sizdendirler ne de o toplumdandırlar ve onlar bile bile yalan üzerine yemin ediyorlar.
Bayraktar Bayraklı Meali Allah'ın öfke duyduğu bir toplumu dost edinenleri görmez misin? Onlar ne sizdendir ne de onlardandır. Bile bile yalan yere yemin ederler.
Cemal Külünkoğlu Meali Allah'ın gazap ettiği bir topluluğu dost edinenlere (mü'minlerin sırlarını Yahudilere nakleden münafıklara) baksana! Bunlar ne sizden, ne de onlardandır. Bunlar bilerek yalan yere yemin ederler.
Diyanet İşleri Meali (Eski) Allah'ın gazabettiği milleti dost edinen münafıkları görmedin mi? Onlar ne sizdendir ne de onlardan, bile bile, yalan yere yemin etmektedirler.
Diyanet İşleri Meali (Yeni) Allah’ın kendilerine gazap ettiği bir topluluğu dost edinenleri görmez misin? Onlar ne sizdendirler, ne de onlardan. Onlar bile bile yalan yere yemin ederler.
Diyanet Vakfı Meali Allah'ın kendilerine gazap ettiği bir topluluğu dost edinenleri görmedin mi? Onlar ne sizdendirler ne de onlardan. Bilerek yalan yere yemin ediyorlar.  *
Edip Yüksel Meali ALLAH'ın kendilerine kızgın olduğu bir topluluğu dost edinenlere dikkat etmedin mi? Onlar ne sizdendir ne de onlardandır. Onlar bile bile yalan yere yemin ederler!
Elmalılı Hamdi Yazır Meali Allah'ın kendilerine gazap ettiği bir topluluğu dost edinenleri görmedin mi? Onlar ne sizdendirler, ne de onlardan. Bilerek yalan yere yemin ediyorlar.
Elmalılı Meali (Orjinal) Bakmaz mısın şunlara ki Allahın gadab etmiş olduğu bir kavma yardaklık etmektedirler, onlar ne sizdendirler ne onlardan ve bilip dururken yalan yere yemin ederler
Hasan Basri Çantay Meali Allahın, kendilerine gazab etdiği bir kavmi dost edinenleri görmedin mi? Bunlar sizden de değildir, onlardan da değildir. Kendileri de bilib dururlarken, onlar yalan yere yemîn ederler.
Hayrat Neşriyat Meali Allah'ın kendilerine gazab ettiği bir topluluğu dost edinenleri (o münâfıkları)görmedin mi? Onlar ne sizdendir, ne de onlardandır. Onlar, bile bile yalan yere yemîn ediyorlar.
İlyas Yorulmaz Meali Yüz çeviren bir topluluğu görmüyor musun? Allah onların üzerine gazap yağdırıyor. Onlar sizden de değiller, onlardan da değiller. Onlar, bile bile yalan şeyler üzerine yemin ediyorlar.
Kadri Çelik Meali Allah'ın kendilerine karşı gazaplandığı bir kavmi veli edinmekte olanları görmedin mi? Onlar ne sizdendirler, ne de onlardan. Kendileri de (açıkça gerçeği) bildikleri halde, yalan üzere yemin etmektedirler.
Mahmut Kısa Meali Ey inanan kişi! Gözlerini aç ve çevrende neler olup bittiğini anlamaya çalış: Mümin olduklarını iddia ettikleri hâlde, Allah’ın gazâb ettiği Yahudi topluluğunu kendilerine dost ve müttefik edinen şu ikiyüzlüleri görmüyor musun? İyi bilin ki, onlar ne sizdendir, ne dedost göründükleri o Yahudilerden! Onlar ahlâken o kadar alçalmışlardır ki, bile bile yalan üzere yemin etmekten çekinmezler!
Mehmet Türk Meali Allah’ın kendilerine gazap ettiği (Yahûdî) toplumunu kendilerine dost edinen (münâfıkları) görmedin mi? Onlar, ne sizdendir, ne de onlardan… Ve onlar, bile bile yalan yere yemin eder dururlar. 1*
Muhammed Esed Meali ALLAH'IN gazabına uğrayan bir toplum ile dostluk kuranların 25 farkında değil misin? Onlar ne sizdendir [ey müminler] ne de o [hakikati inatla reddede]nlerden: böylece onlar yalan ve düzmece (değerler) üstüne [onların yalan ve sahte olduklarını] bile bile yemin ederler.
Mustafa İslamoğlu Meali ALLAH’IN gazabına uğrayan bir toplulukla dayanışma içine girenleri görmez misin?[4993] Onlar ne sizdendir ne de onlardandır; bir de (utanmadan) bile bile yalan yere yemin ediyorlar.*
Ömer Nasuhi Bilmen Meali Görmedin mi o kimseleri ki, üzerlerine Allah'ın gazap etmiş olduğu bir kavmi dost edindiler o kimseler, ne sizdendirler ve ne de onlardandırlar, ve bilir oldukları halde yalan yere yemîn ederler.
Suat Yıldırım Meali Allah'ın gazab ettiği bir topluluğu dost edinenlere baksana! Bunlar ne sizden, ne de onlardandır. Bunlar bile bile yalan yere yemin ederler. [4, 143]
Süleyman Ateş Meali Allah'ın kendilerine gazabettiği bir topluluğu dost edinenleri görmedin mi? Onlar ne sizdendirler, ne de onlardan. Bilerek yalan yere yemin ediyorlar.
Süleymaniye Vakfı Meali Sen, Allah’ın gazabına uğrayan bir toplulukla iş birliği yapanları görmüyor musun? Bunlar, ne sizdendir ne de onlardan. Bunlar, bile bile yeminlerini yalanlarına alet ederler.
Şaban Piriş Meali Allah'ın gazap ettiği bir toplumu dost edinenleri gördün mü? Onlar, sizden değil, onlardan da değil. Bile bile yalan yere yemin ediyorlar.
Ümit Şimşek Meali Allah'ın gazap ettiği bir topluluğu veli edinenleri görmedin mi?(4) Onlar ne sizdendir, ne onlardan. Fakat bilerek yalan yere yemin ederler.*
Yaşar Nuri Öztürk Meali Allah'ın kendilerine öfkelendiği bir kavmi dost edinenleri görmedin mi? Onlar ne sizdendirler ne de onlardan. Bilip durdukları halde yalana yemin ediyorlar.
M. Pickthall (English) Hast thou not seen those who take for friends a folk with whom Allah is wroth? They are neither of you nor of them, and they swear a false oath knowingly.
Yusuf Ali (English) Turnest thou not thy attention to those(5354) who turn (in friendship) to such as have the Wrath of Allah upon them?(5355) They are neither of you nor of them, and they swear to falsehood knowingly.(5356)*

İslam Vakti Mobil Uygulamaları