Mucâdele Suresi 16. Ayet


Arapça

اتَّخَذُوا أَيْمَانَهُمْ جُنَّةً فَصَدُّوا عَن سَبِيلِ اللَّهِ فَلَهُمْ عَذَابٌ مُّهِينٌ


Türkçe Okunuşu

İttehazû eymânehum cunneten fe saddû an sebîlillâhi fe lehum azâbun muhîn(muhînun).


Kelimeler

ittehazû edindiler
eymâne-hum yeminlerini
cunneten siper olarak, siper
fe o zaman, böylece
saddû an men ettiler
sebîli allâhi Allah'ın yolu
fe o zaman, böylece
lehum onlarındır, onlar için vardır
azâbun muhînun alçaltıcı, rüsva edici azap

Mealler

Abdullah-Ahmet Akgül Meali Onlar (“biz İslam’a hizmet için Yahudi ve Hristiyanları oyalamaktayız,” diyerek) yeminlerini bir siper edinip (arkasına saklanmış), böylece (mü’minleri) Allah'ın yolundan alıkoyup (Hakk’tan saptırmaya çalışmaktadırlar) . Artık onlar için alçaltıcı bir azap vardır.
Abdulbaki Gölpınarlı Meali Yeminlerini bir kalkan edinmedeler de halkı Allah yolunda menetmedeler, onlaradır artık aşağılatıcı bir azap.
Abdullah Parlıyan Meali Onlar yeminlerini kalkan yapıp, insanları Allah yolundan çevirdiler. Onlar için aşağılatıcı bir azap vardır.
Ahmet Tekin Meali Yeminlerini kalkan haline getirdiler. Böylece, insanları Allah'ın yolundan, müslüman olmaktan alıkoydular. Onlar için alçaltıcı, zillete düşürücü bir azap vardır.
Ahmet Varol Meali Yeminlerini bir kalkan edindiler de böylece Allah'ın yolundan alıkoydular. Artık onlar için aşağılayıcı bir azap vardır.
Ali Bulaç Meali Onlar, yeminlerini bir siper edindiler, böylece Allah'ın yolundan alıkoydular. Artık onlar için alçaltıcı bir azab vardır.
Ali Fikri Yavuz Meali Onlar, yeminlerini bir kalkan edindiler de, (insanları) Allah'ın dininden çevirdiler. Onun için, onlara, hararetli bir azab var.
Bahaeddin Sağlam Meali Yeminlerini kendilerine bir kalkan yaptılar, Allah’ın yoluna engel oldular. İşte onlar için alçaltıcı bir azap vardır.
Bayraktar Bayraklı Meali Yeminlerini kendilerine kalkan edinip, Allah yolundan alıkoyuyorlar. Artık onlar için alçaltıcı bir azap vardır.
Cemal Külünkoğlu Meali Onlar yeminlerini kalkan yapıp (insanları) Allah'ın dininden alıkoydular. Bunun için onlara alçaltıcı bir azap vardır.
Diyanet İşleri Meali (Eski) Yeminlerini kalkan edindiler de, Allah yolundan alıkoydular; onlara alçaltıcı bir azap vardır.
Diyanet İşleri Meali (Yeni) Onlar yeminlerini kalkan yapıp (insanları) Allah’ın dininden alıkoydular. Bunun için onlara alçaltıcı bir azap vardır.
Diyanet Vakfı Meali Onlar yeminlerini kalkan yapıp Allah'ın yolundan alıkoydular. Bu yüzden onlara küçük düşürücü bir azap vardır.
Edip Yüksel Meali Yeminlerini kalkan edinerek ALLAH'ın yolundan saptırdılar. Onlar alçaltıcı bir azabı haketmişlerdir.
Elmalılı Hamdi Yazır Meali Yeminlerini kalkan yapıp Allah'ın yolundan çevirdiler. Onlar için küçük düşürücü bir azab vardır.
Elmalılı Meali (Orjinal) Yeminlerini bir siper edindiler de Allah yolundan men'ettiler onun için onlara hakaretli bir azâb var
Hasan Basri Çantay Meali Onlar yeminlerini bir kalkan edindiler de (bununla insanları) Allah yolundan çevirdiler. İşte onların hakkı horlatıcı bir azâbdır.
Hayrat Neşriyat Meali (Onlar) yeminlerini (kendilerine) bir kalkan edindiler de (insanları) Allah yolundan alıkoydular; bu yüzden onlar için (pek) aşağılayıcı bir azab vardır.
İlyas Yorulmaz Meali Yeminlerini kalkan yapıp, arkasına sığınıyorlar ve insanları Allah'ın yolundan alı koyuyorlar. Onlar için alçaltıcı bir azap var.
Kadri Çelik Meali Onlar, yeminlerini bir siper edindiler, böylece Allah'ın yolundan alıkoydular. Artık onlar için alçaltıcı bir azap vardır.
Mahmut Kısa Meali Çünkü onlar, yeminlerini kalkan edinerek insanları Allah’ın yolundan saptırmaya kalkıştılar. Bir taraftan İslâm’a bağlı olduklarını söyleyip kendilerini Müslümanların suçlamalarından koruyor, diğer taraftan Hz. Peygamber ve Müslümanlar aleyhinde şüphe uyandıracak asılsız söylentiler yayarak başkalarının İslâm’ı seçmesine engel olmaya çalışıyorlar. Bu sebeple onlar, alçaltıcı bir azâbı hak etmişlerdir!
Mehmet Türk Meali Onlar, yeminlerini kalkan yaparak (insanları) Allah’ın yolundan alıkoydular. İşte onlar için de (âhirette) alçaltıcı bir azap vardır.
Muhammed Esed Meali Onlar ahidlerini [yalancılıklarına ve sahtekarlıklarına] örtü yaptılar ve böylece başkalarını Allah yolundan alıkoydular: 26 bu nedenle onları alçaltıcı bir azap beklemektedir.
Mustafa İslamoğlu Meali Onlar yeminlerini (inkârlarına) örtü yaptılar; böylece Allah yolundan saptılar ve saptırdılar:[4994] Onlar alçaltıcı bir azaba dûçar olacaklar.*
Ömer Nasuhi Bilmen Meali Yemînlerini bir kalkan ittihaz ettiler de (nâsı) Allah yolundan çevirdiler, artık onlar için bir rüsvay edici azap vardır.
Suat Yıldırım Meali Onlar yeminlerini siper edinip Allah'ın yolundan insanları uzaklaştırdılar. Onlara zelil ve perişan eden bir azap vardır.
Süleyman Ateş Meali Yeminlerini kalkan yapıp Allah'ın yoluna engel oldular. Onlar için küçük düşürücü bir azab vardır.
Süleymaniye Vakfı Meali Onlar, yeminlerini kalkan olarak kullandılar da Allah’ın yolundan saptılar. Onlar için alçaltıcı bir azap vardır.
Şaban Piriş Meali Yeminlerini kalkan edindiler, Allah yolundan yüz çevirdiler. Onlara aşağılatıcı bir azap vardır.
Ümit Şimşek Meali Onlar yeminlerini kalkan yaparak insanları Allah yolundan alıkoydular. Artık onlar için hor ve hakir edici bir azap vardır.
Yaşar Nuri Öztürk Meali Yeminlerini kalkan edinip Allah'ın yolundan alıkoydular. Küçük düşürücü bir azap var onlar için.
M. Pickthall (English) They make a shelter of their oaths and turn (men) from the way of Allah; so theirs will be a shameful doom.
Yusuf Ali (English) They have made their oaths a screen (for their misdeeds): thus they obstruct (men)(5357) from the Path of Allah. therefore shall they have a humiliating Penalty.*

İslam Vakti Mobil Uygulamaları