Nûr Suresi 11. Ayet


Arapça

إِنَّ الَّذِينَ جَاؤُوا بِالْإِفْكِ عُصْبَةٌ مِّنكُمْ لَا تَحْسَبُوهُ شَرًّا لَّكُم بَلْ هُوَ خَيْرٌ لَّكُمْ لِكُلِّ امْرِئٍ مِّنْهُم مَّا اكْتَسَبَ مِنَ الْإِثْمِ وَالَّذِي تَوَلَّى كِبْرَهُ مِنْهُمْ لَهُ عَذَابٌ عَظِيمٌ


Türkçe Okunuşu

İnnellezîne câû bil ifki usbetun minkum, lâ tahsebûhu şerren lekum, bel huve hayrun lekum, li kullimriin minhum mektesebe minel ism(ismi), vellezî tevellâ kibrehu minhum lehu azâbun azîm(azîmun).


Kelimeler

innellezîne (inne ellezîne) muhakkak ki onlar
câû geldiler
bi el ifki ifk ile, uydurulmuş iftira ile
usbetun 10 kişilik grup, bir ekip, kuvvetli topluluk
min-kum sizden
lâ tahsebû-hu onu zannetmeyin
şerren bir şerr
lekum sizin için, size
bel hayır, bilâkis
huve o
hayrun hayırlı, daha hayırlı
lekum sizin için, size
li kullimriin (li kulli imriin) (hepsi, herkes) herbiri için vardır
min-hum onlardan
mektesebe (ma iktesebe) kazandığı şey
min el ismi günahtan
vellezî tevellâ (ve ellezî tevellâ) ve çeviren, yöneten kimse
kibre-hu onun büyüğü
min-hum onlardan
lehu ona ait, onun
azâbun azîmun azîm azap, büyük azap

Mealler

Abdullah-Ahmet Akgül Meali (Hz. Peygamberin eşine -Hz. Aiyşe’ye- yönelik) Doğrusu, uydurulmuş bir yalanla ve ağır (zina iftirasıyla yanınıza) gelenler, kendi içinizden (zahiren sizinle birlikte hareket eden) bir ekiptir; siz onu (iftira olayını) kendiniz için (kötü) bir şer saymayın, aksine o sizin için bir hayırdır. (Çünkü bu tavırları, münafıkların tanınmasına ve ayrışmasına vesile olacaktır.) Onlardan her bir kişi kazandığı günahın cezasını çekecektir. Onlardan (iftiranın) büyüğünü yüklenen (o çirkin yalanı uyduruveren) ise daha ağır bir azabı hak etmiştir.
Abdulbaki Gölpınarlı Meali O uydurma haberi size getiren sizden bir taifedir; onu şer sanmayın kendinize, hatta o, hayırdır size. Onlardan herbirinin kazandığı günah, kendisine aittir, içlerinden, suçun en büyüğünü yüklenene gelince: Onundur en büyük azap.
Abdullah Parlıyan Meali Doğrusu peygamberin hanımına iftira edenler, içinizden aralarında işbirliği olan bir gurupdur. Ey mü'minler! Bu olayı, kendiniz için şer sanmayın, belki bu sizin için bir hayırdır. İftira edenlere gelince, onların her biri işledikleri günahın vebalini çeker. İftira işinde başı çekenlere gelince, o da büyük bir azaba uğrayacaktır.
Ahmet Tekin Meali Peygamberin eşine, bu ağır iftirayı atanlar, iffetsizlik suçlamasında bulunanlar, şüphesiz sizin içinizden bir gruptur. Bunu kendiniz için kötü bir olay sanmayın. Aksine o sizin için hayırlı bir olaydır. Onlardan her bir kişiye, hür iradeleriyle bilerek işledikleri suçun-günahın karşılığı olan ceza uygulanacaktır. Onlardan elebaşılık yapıp, bu günahın, vebalin büyümesine yol açan kimse için de çok büyük bir azap vardır.
Ahmet Varol Meali O düzmece haberi (iftirayı) getirenler içinizden bir gruptur. Siz onu kendiniz için kötü sanmayın. Aksine o sizin için bir hayırdır. Onlardan her birine kazandığı günah(ın cezası) vardır. Onlardan (suçun) büyüğünü üstlenene ise büyük bir ceza vardır.*
Ali Bulaç Meali Doğrusu, uydurulmuş bir yalanla gelenler, sizin içinizden birlikte davranan bir topluluktur; siz onu kendiniz için bir şer saymayın, aksine o sizin için bir hayırdır. Onlardan her bir kişiye kazandığı günahtan (bir ceza) vardır. Onlardan (iftiranın) büyüğünü yüklenene ise büyük bir azab vardır.
Ali Fikri Yavuz Meali (Hz. Aişe hakkında) o iftira haberini getirenler, içinizden (münafık olan) bir zümredir. O iftirayı, Allah katında sizin için bir kötülük sanmayın. Bilâkis o, (sevab bakımından ahirette) hakkınızda bir hayırdır. (Bu hitab, iftira hadisesinden üzülen müminleredir). O iftiracılardan her kişiye, kazandığı günah kadar ceza vardır. Onlardan günahın büyüğünü yüklenen (Abdullah İbni Ubeyy) için büyük bir azab vardır.
Bahaeddin Sağlam Meali O iftirayı ortaya atanlar, sizin içinizden bir grupturlar. Siz böyle hadiseleri kendiniz için kötülük sanmayınız. Aksine o sizin için hayırdır. O iftira edenlerden her biri kazandığı günahın cezasını çekecektir. Onlardan iftiranın en büyüğünü üstlenene ise büyük bir azap vardır.(*)*
Bayraktar Bayraklı Meali O iftirayı atanlar şüphesiz içinizden bir gruptur. Bu olayın, hakkınızda bir kötülük olduğunu sanmayınız. Tam aksine sizin için daha hayırlı olmuştur. Onlardan her biri işlediği suçun cezasını çekecektir. İçlerinden önderlik yapıp suçun büyüğünü yüklenen kişiye ise, büyük bir azap vardır.[364]*
Cemal Külünkoğlu Meali (Peygamber'in eşi Aişe'yi) iffetsizlikle suçlayanlar (ona iftira atanlar) içinizden bir gruptur. Bunu kendiniz için kötü bir şey sanmayın! Tersine belki sizin için hayırdır! (İftiracılara gelince,) onların her biri (böyle yaparak) işledikleri günahın yükünü taşıyacaklardır ve onlardan bu (günahın) işlenmesinde başı çeken (Abdullah İbni Ubeyy)i vahim bir azap beklemektedir!*
Diyanet İşleri Meali (Eski) (Peygamber'in eşi hakkında) o yalanı uyduranlar içinizden bir güruhtur. Bunu kendiniz için kötü sanmayın, o sizin için hayırlı olmuştur. O kimselerden her birine kazandığı günah karşılığı ceza vardır; içlerinden elebaşılık yapana ise büyük azap vardır.
Diyanet İşleri Meali (Yeni) O ağır iftirayı uyduranlar, sizin içinizden bir güruhtur. Bu iftirayı kendiniz için kötü bir şey sanmayın. Aksine o sizin için bir hayırdır. Onlardan her biri için, işledikleri günahın cezası vardır. İçlerinden (elebaşılık ederek) o günahın büyüğünü üstlenen için ise ağır bir azap vardır.[385]*
Diyanet Vakfı Meali (Peygamber'in eşine) bu ağır iftirayı uyduranlar şüphesiz sizin içinizden bir guruptur. Bunu kendiniz için bir kötülük sanmayın, aksine o, sizin için bir iyiliktir. Onlardan her bir kişiye, günah olarak ne işlemişse (onun karşılığı ceza) vardır. Onlardan (elebaşlık yapıp) bu günahın büyüklüğünü yüklenen kimse için de çok büyük bir azap vardır.  *
Edip Yüksel Meali O iftirayı, sizden bir çete uydurdu. Onun sizin için kötü olduğunu sanmayın; aksine sizin için iyi (bir ders) dir. Bu arada, onlardan her biri günahı paylaşmıştır. Elebaşılık yapanları da büyük bir cezayı haketmiştir.*
Elmalılı Hamdi Yazır Meali Haberiniz olsun ki (Muhammed'in eşine) bu ağır ifki (iftirayı) uyduranlar sizin içinizden bir gruptur. Bunu kendiniz için bir kötülük saymayın; aksine o, sizin için bir iyiliktir. Onlardan herbir kişiye, günah olarak ne işlemişse (onun karşılığı ceza) vardır. (Elebaşlılık yapan, bu yüzden de) bu günahın büyüğünü yüklenen kimse için de çok büyük bir azap vardır.
Elmalılı Meali (Orjinal) Haberiniz olsun ki ifk ile gelenler içinizden bir takımdır; onu hakkınızda bir şer sanmayın, belki o, hakkınızda bir hayırdır, onlardan her kişiye o vebalden kazandığı, büyüğüne tesaddî eden, ona da büyük bir azâb vardır
Hasan Basri Çantay Meali O uydurma haberi (iftirayı) getirenler içinizden (mahdud) bir zümredir. Onu (o yalanı) sizin için bir şey sanmayın. Bil'akis o, sizin için bir hayırdır. Onlardan herkese kazandığı günah (nisbetinde ceza) vardır. Onlardan (günâh) ın büyüğünü der'uhde (ve irtikâb) eden o adam (yok mu? işte) en büyük azâb onundur.
Hayrat Neşriyat Meali Şübhesiz ki o iftirâyı getirenler, içinizden bir topluluktur. Onu (o iftirâyı),kendiniz için bir şer sanmayın! Bil'akis o, sizin için (hakkınızda inen âyetlere ve bir çoksevâba vesîle olmakla) bir hayırdır. Onlardan (o iftirâyı çıkaranlardan) her bir kişiye (ise, âhirette cezâsını görmek üzere) o işlediği günah vardır. Onlardan, (elebaşılık yaparak, bu günahın) büyüğünü yüklenen kimseye ise, (pek) büyük bir azab vardır.(1)*
İlyas Yorulmaz Meali Elbette ki iftira olayını getiren sizden bir guruptur. Bu iftiranın sizin için şer olduğunu zannetmeyin. Tam aksine sizin için hayırdır. Bu iftirayı yapanlardan her birisi için kazandıkları günahın karşılığı vardır. Ayrıca onların içinden bu büyük günaha katılan (yönelen) kimse içinde büyük bir azap var.
Kadri Çelik Meali (Peygamber'in eşine) Bu ağır iftirayı uyduranlar, şüphesiz sizin içinizden bir guruptur. Bunu (iftirayı) kendiniz için bir kötülük sanmayın, aksine o, sizin için bir hayırdır (imanı nifaktan ayıran bir imtihandır). Onlardan her bir kişiye, günah olarak ne işlemişse (onun karşılığı ceza) vardır. Onlardan (elebaşlık yapıp) bu günahın büyüklüğünü yüklenen kimse için de çok büyük bir azap vardır.
Mahmut Kısa Meali O iftirayı ortaya atanlar, sizin içinizdeki münâfıklardan oluşan örgütlü bir çetedir. Fakat ey inananlar; bunu kendiniz için kötülük sanmayın; aksine, bu sizin için hayırlıdır. Çünkü öncelikle, aranıza sızan münâfıkların maskesi bu olay sayesinde düştü. Ayrıca, Hz. Aişe’nin masumiyeti de ilâhî vahiyle belgelenmiş oldu. Korkmayın, size karşı atılan her iftira, sizin daha da güçlenmenizi ve Allah katında derecenizin yükselmesini sağlayacaktır. Masum insanlara alçakça iftira atan o münâfıklara gelince; onların her biri, kazandığı günahın cezasını çekecektir; hele iftirada öncülük ederek bu işin başını çeken Abdullah b. Übeyy adındaki münâfıkların reisi yok mu, işte onun hakkı cehennemde ebediyen mahkûm edileceği büyük bir azaptır!
Mehmet Türk Meali Doğrusu (Aişe hakkında uydurulan) o iftirayı1 getirip ortaya atanlar,2 sizin içinizden bir topluluktur. Siz o (olayı) kendiniz için bir şer saymayın. Aksine o sizin için bir hayırdır. O (iftiracılardan) her bir kişiye kazandığı günâhın karşılığı (bir cezâ) onlardan (iftiranın) en büyüğünü yapana3 ise daha büyük bir azab vardır.*
Muhammed Esed Meali Başkalarını yalan yere iffetsizlikle suçlayanlar içinizden bir güruhtur; 12 [fakat, siz, bu haksız suçlamaya maruz kalanlar,] bunu kendiniz için kötü bir şey sanmayın; tersine bu sizin için hayırdır! 13 [İftiracılara gelince,] onların her biri (böyle yaparak) işledikleri günahın yükünü taşıyacaklardır; ve onlardan bu [günahın] işlenmesinde başı çekenleri 14 vahim bir azap beklemektedir!
Mustafa İslamoğlu Meali GERÇEK şu ki, iftirayı tasarlayanlar içinizden bir güruhtur.[2981] Siz (ey bu iftiranın mağdurları)! Sanmayın ki bu size dokunan bir şerdir, aksine bu sizin için bir hayırdır![2982] Onlardan her biri işlediği günahın cezasını çekecektir; ama onlar içerisinden bu işin elebaşılığını üstlenen kimse var ya: onun hakkı korkunç bir azaba mahkûm olmaktır.[2983]*
Ömer Nasuhi Bilmen Meali Muhakkak o kimseler ki, iftira ile geliverdiler, sizden bir zümredirler. Onu sizin için bir şer sanmayın, belki o sizin için bir hayırdır. Onlardan her kişiye de günahtan kazandığı şey vardır. Onlardan o kimse ki, onun büyüğünü deruhte etmiştir, onuniçin de pek büyük bir azap vardır.
Suat Yıldırım Meali O İftirayı çıkaranlar, içinizden küçük bir gruptur. Siz o iftirayı kendi hakkınızda fena bir şey sanmayın, bilakis o sizin için hayırlıdır. O iftiracılara gelince, onlardan her birinin, kazandığı günah nisbetinde cezası vardır. Bu yaygaranın elebaşılığını yapan şahsa ise cezanın en büyüğü vardır. *
Süleyman Ateş Meali O yalan haberi getir(ip ortaya at)anlar, içinizden bir topluluktur. Siz, onu sizin için şer sanmayın. Tersine o, sizin için hayırdır. Onlardan her kişi işlediği günah'ın cezasını görecektir. Onlardan o(yala)nın en büyüğünü idare edene de büyük bir azab vardır.*
Süleymaniye Vakfı Meali O çarpıtılmış haberi getirenler içinizden bir çetedir. Onu sizin için şerli görmeyin, aksine o sizin hayrınızadır. Onlardan her biri için, suça ortaklığına denk ceza vardır[*]. Suçun elebaşlığını yapan için de ağır bir azap vardır.*
Şaban Piriş Meali O iftirayı yapanlar içinizden bir topluluktur. Bunu kendiniz için kötü sanmayın. Aksine o, sizin için hayırlı olmuştur. Onlardan her biri için günah olarak kazandıkları şeyler vardır. En büyük azap da onlardan elebaşılık yapanadır.
Ümit Şimşek Meali İftirayı ortaya atanlar, içinizden bir topluluktur. Onu hakkınızda şer saymayın; aslında o sizin için bir hayırdır.(2) Onlardan herbirinin bu günahtan kazandığı bir pay vardır. Günahın büyüğünü üstlenen kimsenin hakkı ise büyük bir azaptır.*
Yaşar Nuri Öztürk Meali O ifki/yalan haberi/iftirayı getirenler, içinizden bir gruptur. Onu sizin için şer sanmayın. Aksine, o, sizin için bir hayırdır. Onlardan her kişiye o günahtan kazandığı vardır. Onların, günahın büyüğünü yönetenine de büyük bir azap vardır.
M. Pickthall (English) Lo! they who spread the slander are a gang among you. Deem it not a bad thing for you; say, it is good for you. Unto every man of them (will be paid that which he hath earned of the sin; and as for him among them who had the greater share therein, his will be an awful doom.
Yusuf Ali (English) Those who brought forward(2962) the lie are a body among yourselves: think it not to be an evil to you; On the contrary it is good(2963) for you: to every man among them (will come the punishment) of the sin that he earned, and to him(2964) who took on himself the lead among them, will be a penalty grievous.*

İslam Vakti Mobil Uygulamaları