Nûr Suresi 51. Ayet


Arapça

إِنَّمَا كَانَ قَوْلَ الْمُؤْمِنِينَ إِذَا دُعُوا إِلَى اللَّهِ وَرَسُولِهِ لِيَحْكُمَ بَيْنَهُمْ أَن يَقُولُوا سَمِعْنَا وَأَطَعْنَا وَأُوْلَئِكَ هُمُ الْمُفْلِحُونَ


Türkçe Okunuşu

İnnemâ kâne kavlel mu’minîne izâ duû ilâllâhi ve resûlihî li yahkume beynehum en yekûlû semi’nâ ve ata’nâ ve ulâike humul muflihûn(muflihûne).


Kelimeler

innemâ ancak, sadece
kâne oldu
kavle söylediklerini
el mu'minîne mü'minler
izâ duû çağrıldığı zaman, davet edildikleri zaman
ilâ allâhi Allah'a, Allah'a ait
ve resûli-hî ve O'nun Resûl'ü, elçisi
li yahkume hükmetmeleri için, hükmetsin diye
beyne-hum onların araları
en yekûlû demeleri
semi'nâ işittik
ve ata'nâ ve biz itaat ettik
ve ulâike ve işte onlar
hum onlar
el muflihûne felâha erenler, kurtuluşa erenler

Mealler

Abdullah-Ahmet Akgül Meali Aralarında hükmedip (karar vermesi) için Allah’a ve Elçisine (Kur’an ve Sünnet kaynaklı hükümlere ve düzene) çağrıldıkları zaman mü’min olanların sözü: “İşittik (kabul ve) itaat ettik” demeleridir. İşte ancak böyle davrananlar kurtuluşa ereceklerdir.
Abdulbaki Gölpınarlı Meali Aralarında hükmetmesi için Allah'a ve Peygamberine çağrıldıkları zaman inananların sözü, ancak duyduk ve itaat ettik sözüdür, böyle der onlar ve onlardır kurtulanların, muratlarına erenlerin ta kendileri.
Abdullah Parlıyan Meali Aralarında ilâhî kitap hüküm versin diye, Allah'a ve O'nun elçisine çağırıldıkları zaman, mü'minlerin söyleyeceği tek söz, işittik ve itaat ettik olmalıdır. Gerçek kurtuluşa erenler, işte böyleleridir.
Ahmet Tekin Meali Aralarında hüküm vermesi, hakem olması, idarî düzen uygulamaları için, Allah'a ve Rasûlüne, Kur'ân ve sünnetin uygulayıcılarının huzuruna davet edildiklerinde, sevk edildiklerinde mü'minlerin sözü kesinlikle: “- Kararını duyduk, kabul ettik. Kur'an'a, sünnete ve devletin kararlarına itaat ettik.” demeleridir. İşte asıl bunlar kurtuluşa, ebedî nimetlerle mutluluğa erenlerdir.
Ahmet Varol Meali Aralarında hüküm vermesi için Allah'a ve Peygamberine çağrıldıklarında mü'minlerin sözleri: "Duyduk ve itaat ettik" demeleridir. İşte kurtuluşa erenler bunlardır.
Ali Bulaç Meali Aralarında hükmetmesi için, Allah'a ve elçisine çağrıldıkları zaman mü'min olanların sözü: 'İşittik ve itaat ettik' demeleridir. İşte felaha kavuşanlar bunlardır.
Ali Fikri Yavuz Meali Müminler, aralarında hüküm vermek için, Allah'ın kitabına ve peygamberine çağrıldıkları vakit, onların sözü ancak: “-Dinledik ve itaat ettik.” demeleridir. İşte bunlar, zafer bulacak olanlardır.
Bahaeddin Sağlam Meali Müminler, Allah ve Resulü tarafından yargılanmak için çağrıldıkları zaman, dedikleri şey yalnızca; “işittik ve itaat ettik” sözüdür. İşte asıl kurtuluşa erenler onlardır.
Bayraktar Bayraklı Meali Aralarında hüküm verilmek üzere Allah'a ve Peygamberine çağırıldıkları vakit “İşittik, itaat ettik” demek, ancak inananların sözüdür. İşte başarıya erenler onlardır.
Cemal Külünkoğlu Meali Aralarında hüküm verilmesi için Allah'a ve Resulü'ne dâvet edilen mü'minlerin söyleyeceği tek söz: “Duyduk ve uyduk” demeleridir. İşte onlar kurtuluşa erenlerin ta kendileridir.
Diyanet İşleri Meali (Eski) Aralarında hüküm verilmek üzere Allah'a ve Peygambere çağırıldıkları vakit: "İşittik, itaat ettik" demek, ancak müminlerin sözüdür, işte saadete erenler onlardır.
Diyanet İşleri Meali (Yeni) Aralarında hüküm vermek için Allah’a (Kur’an’a) ve Resûlüne davet edildiklerinde, mü’minlerin söyleyeceği söz ancak, “işittik ve iman ettik” demeleridir. İşte onlar kurtuluşa erenlerin ta kendileridir.
Diyanet Vakfı Meali Aralarında hüküm vermesi için Allah'a ve Resûlüne davet edildiklerinde, müminlerin sözü ancak «İşittik ve itaat ettik» demeleridir. İşte asıl bunlar kurtuluşa erenlerdir.
Edip Yüksel Meali Aralarında hüküm vermek üzere, ALLAH'a ve elçisine çağrıldıkları zaman inananlar yalnızca şunu söylerler: "İşittik ve uyduk." Kazananlar işte bunlardır.
Elmalılı Hamdi Yazır Meali Aralarında hüküm vermesi için Allah'a ve Resulüne davet edildiklerinde müminlerin sözü ancak "işittik ve itaat ettik" demeleridir. İşte bunlar asıl kurtuluşa erenlerdir.
Elmalılı Meali (Orjinal) Aralarında hukmetmesi için Resulü ile Allaha da'vet olundukları zaman mü'minlerin sözü ancak «semi'na ve ata'na» demeleridir, işte bunlar felâh bulacak olanlardır
Hasan Basri Çantay Meali Mü'minlerin — aralarında hükmetmek üzere Allahın resulüne da'vet olundukları vakit — sözü ancak: «Dinledik, itaat etdik» demeleridir. İşte asıl muradlarına erenler bunlardır.
Hayrat Neşriyat Meali Aralarında hüküm vermesi için Allah'a ve Resûlüne çağırıldıkları zaman, mü'minlerin sözü ancak: “İşittik ve itâat ettik!” demeleridir. İşte bunlar, gerçekten kurtuluşa erenlerdir.
İlyas Yorulmaz Meali Aralarında hükmedilmesi için Allah'a ve Elçisine çağrıldıklarında inananların sözü, yalnızca “İşittik ve itaat ettik” demeleri gerekir. İşte bunu söyleyenler mutluluğa erenlerdir.
Kadri Çelik Meali Aralarında hüküm verilmek üzere Allah'a ve resulüne çağrıldıkları zaman mümin olanların sözü, “İşittik ve itaat ettik” demeleridir. İşte kurtuluşa erenler bunlardır.
Mahmut Kısa Meali Oysa gerçek inananlar, aralarında Kur’an ve Peygamber hakem olsun diye Allah’a ve Elçisine çağrıldıkları zaman, ancak ve ancak “İşittik ve itaat ettik!” diye cevap verirler. İşte kurtuluşa erecek olanlar, yalnızca bunlardır. Diğer bir deyişle:
Mehmet Türk Meali Aralarında hükmetmesi için, Allah’a ve Rasûlüne çağrıldıkları zaman mü’min-ler, sadece: “işittik ve itaat ettik.” derler.1 İşte bunlar da gerçekten kurtuluşa erenlerdir.*
Muhammed Esed Meali Aralarında [ilahî kitap] hüküm versin diye Allah'a ve O'nun Elçisi'ne çağırıldıkları zaman müminlerin söyleyeceği tek söz: “İşittik ve itaat ettik!” sözü olmalıdır; 68 kurtuluşa, esenliğe ulaşan kimseler de işte böyleleridir:
Mustafa İslamoğlu Meali Aralarında hüküm vermesi için Allah’a, dolayısıyla O’nun Rasulü’ne[3047] çağrıldıkları zaman mü’minlere düşen söz, “İşittik ve itaat ettik” demekten ibâret olmalıdır; zira böyleleri gerçek kurtuluşa eren kimseler olacaklar.*
Ömer Nasuhi Bilmen Meali Aralarında hükmetmek için Allah'a ve Peygamberine dâvet olundukları zaman mü'minlerin sözü ancak, «İşittik ve itaat ettik» demeleridir ve işte felâha ermiş olanlar da onlardan ibarettir.
Suat Yıldırım Meali Haklarında hüküm verilmek üzere Allah'a ve Resulüne dâvet edilen müminlerin söyledikleri tek söz: “Hay hay! Baş üstüne! ” demek olmuştur. İşte felaha erenler onlar olacaklardır. *
Süleyman Ateş Meali Elçinin, aralarında hükmetmesi için Allah'a ve Elçisine çağırıldıkları zaman inananların sözü ancak: "İşittik ve ita'at ettik" demeleridir. İşte umduklarına erenler bunlardır, bunlar.
Süleymaniye Vakfı Meali Müminler ise, aralarında hüküm versin diye Allah’a ve elçisine çağrıldıklarında sadece şu sözü söylerler “dinledik ve boyun eğdik”. Umduklarına kavuşacak olanlar işte bunlardır.
Şaban Piriş Meali Aralarında hüküm verilmek üzere Allah'a ve peygamberine çağrılan müminlerin sözü sadece “işittik ve itaat ettik”dir. İşte kurtuluşa erenler bunlardır.
Ümit Şimşek Meali Aralarında hüküm vermek için Allah'a ve Resulüne çağırıldıkları zaman, mü'minlerin sözü, ancak “İşittik ve itaat ettik” demekten ibarettir. İşte onlar kurtuluşa erenlerin tâ kendileridir.
Yaşar Nuri Öztürk Meali Allah'a ve aralarında hüküm vermek üzere O'nun resulüne çağrıldıklarında, müminlerin sözleri sadece şunu söylemeleridir: "İşittik, itaat ettik." İşte bunlardır kurtuluşa erenler.
M. Pickthall (English) The saying of (all true) believers when they appeal unto Allah and His messenger to judge between them is only that they say: We hear and we obey. And such are the successful.
Yusuf Ali (English) The answer of the Believers, when summoned to Allah and His Messenger, in order that He may judge between them, is no other than this: they say, "We hear and we obey":(3027) it is such as these that will attain felicity.(3028)*

İslam Vakti Mobil Uygulamaları