Nûr Suresi 47. Ayet


Arapça

وَيَقُولُونَ آمَنَّا بِاللَّهِ وَبِالرَّسُولِ وَأَطَعْنَا ثُمَّ يَتَوَلَّى فَرِيقٌ مِّنْهُم مِّن بَعْدِ ذَلِكَ وَمَا أُوْلَئِكَ بِالْمُؤْمِنِينَ


Türkçe Okunuşu

Ve yekûlûne âmennâ billâhi ve bir resûli ve ata’nâ summe yetevellâ ferîkun minhum min ba’di zâlik(zâlike) ve mâ ulâike bil mu’minîn(mu’minîne).


Kelimeler

ve yekûlûne ve diyorlar
âmennâ biz îmân ettik
billâhi (bi allâhi) Allah'a
ve bi er resûli ve resûlüne
ve ata'nâ ve biz itaat ettik
summe sonra
yetevellâ yüz çevirirler, dönerler
ferîkun bir fırka, bir grup
min-hum onlardan
min ba'di sonradan, sonra
zâlike işte bu, bu
ve mâ ulâike ve işte onlar değildir
bi el mu'minîne mü'minler

Mealler

Abdullah-Ahmet Akgül Meali Onlar (bazı insanlar) : “Allah'a ve elçisine iman ettik ve itaat ettik” derler, (ama) sonra bunun ardından onlardan bir grup sırt çevirirler. Bunlar iman etmiş değildirler.
Abdulbaki Gölpınarlı Meali Ve derler ki: İnandık Allah'a ve Peygambere ve itaat ettik, sonra da onların bir kısmı bu sözün ardından yüz çevirir ve onlar inanmış kişiler değildir.
Abdullah Parlıyan Meali Çünkü nice insanlar, Allah'a ve Rasûlü'ne inandık, itaat ettik derler de, sonra onlardan bir kısmı, bu sözlerine rağmen, doğru yoldan geri dönerler. İşte böyleleri hiçbir zaman, gerçek mü'minler değillerdir.
Ahmet Tekin Meali Bir de: “Allah'a ve ilâhî hükümleri icraya, ülkeyi imara, dünya düzenini kurmaya, sağlamaya memur tek yetkili Rasulüne iman ettik, Kur'ân'a, sünnetine ve devletine bağlıyız, itaat ediyoruz” diyorlar, sonra da, ardından, içlerinden bir grup Rasulullah'ın verdiği kararlardan yüz çeviriyor, güç ve iktidarlarını kullanarak halkı istedikleri istikamette yönlendiriyorlar. İşte bunlar, Allah'ın Rasulünün verdiği hükmü kabul etmeyenler mü'min değildirler.*
Ahmet Varol Meali "Allah'a ve Peygamber'e iman ettik ve itaat ettik" diyorlar sonra bunun ardından onlardan bir grup yüz çeviriyor. İşte bunlar mü'min değildirler.*
Ali Bulaç Meali Onlar derler ki: 'Allah'a ve elçisine iman ettik ve itaat ettik' sonra bunun ardından onlardan bir grup sırt çevirir. Bunlar iman etmiş değildirler.
Ali Fikri Yavuz Meali Bir de münafıklar: “-Allah'a ve Rasûlüne inandık ve itaat ettik.” diyorlar da, sonra bunun arkasından bir zümresi yüz çeviriyor. Bunlar, (kalbleriyle inanmış) müminler değillerdir.
Bahaeddin Sağlam Meali “Allah’a ve Resulüne inandık ve itaat ettik” derler. Sonra onlardan bir grup, bunun ardından sırt çevirir. İşte onlar, mümin olmaya layık ve ehil değiller.*
Bayraktar Bayraklı Meali 47,48. Onlar “Allah'a ve peygambere inandık, itaat ettik” derler; ondan sonra bir kısmı yüz çevirir. İşte bunlar inanmamışlardır. Aralarında hüküm vermek üzere Allah'a ve Peygamberine çağrıldıkları zaman, bir kısmı hemen yüz çevirir.
Cemal Külünkoğlu Meali (Öyleleri vardır ki:) “Allah'a ve peygambere inandık ve direktiflerine uymayı kabul ettik” derler. Fakat bazıları bu sözlerinden sonra sırt çevirirler. İşte onlar inanmış değillerdir.
Diyanet İşleri Meali (Eski) Münafıklar: "Allah'a ve Peygamber'e inandık, itaat ettik" derler; sonra da bir takımı yüz çevirirler. İşte bunlar inanmış değillerdir.
Diyanet İşleri Meali (Yeni) (Münâfıklar), “Allah’a ve peygambere inandık ve itaat ettik” derler. Sonra da onların bir kısmı bunun ardından yüz çevirirler. Hâlbuki onlar inanmış değillerdir.
Diyanet Vakfı Meali (Bazı insanlar:) «Allah'a ve Peygamber'e inandık ve itaat ettik» diyorlar; ondan sonra da içlerinden bir gurup yüz çeviriyor. Bunlar inanmış değillerdir.  *
Edip Yüksel Meali "ALLAH'a ve elçiye inandık ve itaat ettik," derler. Fakat sonra, bunun ardından, onlardan bir grup yüz çevirir; bunlar inanmış değildir.
Elmalılı Hamdi Yazır Meali Bir de "Allah'a ve Resulüne inandık ve itaat ettik" diyorlar da, sonra bunun arkasından yan çiziyorlar; bunlar mümin değillerdir.
Elmalılı Meali (Orjinal) Bir de Allaha ve Resulüne inandık ve itaat ettik diyorlar da sonra bunun arkasından yan çiziyorlar, bunlar mü'min değillerdir
Hasan Basri Çantay Meali (Münafıklar): «Allaha da, peygambere de inandık, itaat etdik» derler de sonra bunun arkasından içlerinden bir zümre yüz çevirirler. Bunlar mü'min adamlar değildir.
Hayrat Neşriyat Meali (Münâfıklar:) “Allah'a ve peygambere inandık ve itâat ettik!” diyorlar. Sonra da içlerinden bir tâife bunun ardından yüz çeviriyor. İşte bunlar, mü'min kimseler değildirler.
İlyas Yorulmaz Meali (İnsanlardan) Allah'a ve Resulüne inandık, itaat ettik diyenler var. Sonra, onlardan bir gurup bu sözlerin arkasından, inanmadıkları için, (Allah'ın hükümlerine) sırtlarını dönerler.
Kadri Çelik Meali Onlar derler ki: “Allah'a ve Resule iman ettik ve itaat ettik.” Sonra da bunun ardından onlardan bir grup yüz çevirir. Bunlar iman etmiş değildirler.
Mahmut Kısa Meali Onlar inananlarla karşılaştıkları zaman, “Biz de Allah’a ve Elçisine iman ediyor, Allah’ın hükümlerine yürekten itaat ediyoruz!” derler fakat içlerinden bir kısmı, bütün bunlardan sonra yine de verdikleri sözden döner, ilk fırsatta itaatten yüz çevirirler. Çünkü onlar, gerçekte hiçbir zaman inanmış değiller. Öyle ki:
Mehmet Türk Meali Onlar: “Hem Allah’a hem de Peygambere îman ve itaat ettik.” derler, sonra da bunun ardından içlerinden bir grup (îman ve itaatten) yan çizer.1 İşte bunlar (gerçekten) îman2 etmemişlerdir.*
Muhammed Esed Meali Çünkü, [niceleri] “Allah'a ve Rasûl'e inandık, itaat ettik!” derler de, sonra onlardan bir kısmı, bu [sözlerine] rağmen, (doğru yoldan) geri dönerler; işte böyleleri hiçbir zaman [gerçek] müminler değillerdir.
Mustafa İslamoğlu Meali Ama birileri “Biz Allah’a ve Rasul’e[3041] hem inandık, hem de itaat ettik” derler, sonra da onlardan bir kısmı bunca (taahhüdün) ardından sözlerinden geri dönerler: şu halde bu gibiler gerçek mü’min değildirler.*
Ömer Nasuhi Bilmen Meali Ve derler ki: «Allah'a ve Peygambere inandık ve itaat ettik.» Bundan sonra onlardan bir tâife yüz çevirirler ve onlar imân etmiş kimseler değildirler.
Suat Yıldırım Meali Çünkü niceleri: “Biz Allah'a ve Resulüne inandık ve itaat ettik” derler de sonra onlardan bir kısmı, buna rağmen geri dönerler. İşte bunlar mümin değildirler. [4, 150]
Süleyman Ateş Meali Allah'a ve Elçiye inandık ve ita'at ettik, diyorlar. Sonra onladan bir grup, bunun ardından dönüyor. Bunlar inanmış değillerdir.
Süleymaniye Vakfı Meali Kimileri, “Allah’a ve elçisine inandık ve boyun eğdik” derler. Sonra bunun arkasından onlardan bir takımı yüz çevirir. Onlar mümin değillerdir.
Şaban Piriş Meali -Allah'a ve peygamberine iman ettik, itaat ettik, diyorlar; sonra bunlardan bir grup, böyle söylemesine rağmen yüz çeviriyor. Bunlar, mümin değillerdir.
Ümit Şimşek Meali “Allah'a ve Peygambere inandık ve itaat ettik” diyorlar; sonra da içlerinden bir kısmı yüz çeviriyor. İşte onlar mü'min değillerdir.
Yaşar Nuri Öztürk Meali "Allah'a ve o resule inandık, boyun eğdik." diyorlar, sonra da içlerinden bir fırka bunun hemen ardından yüz çeviriyor. Bunlar, inanmış insanlar değiller.
M. Pickthall (English) And they say: We believe in Allah and the messenger, and we obey; then after that a faction of them turn away. Such are not believers.
Yusuf Ali (English) They(3024) say, "We believe in Allah and in the messenger, and we obey": but even after that, some of them turn away: they are not (really) Believers.*

İslam Vakti Mobil Uygulamaları