Ra'd Suresi 43. Ayet


Arapça

وَيَقُولُ الَّذِينَ كَفَرُواْ لَسْتَ مُرْسَلاً قُلْ كَفَى بِاللّهِ شَهِيدًا بَيْنِي وَبَيْنَكُمْ وَمَنْ عِندَهُ عِلْمُ الْكِتَابِ


Türkçe Okunuşu

Ve yekûlullezîne keferû leste murselâ(murselen), kul kefâ billâhi şehîden beynî ve beynekum ve men indehu ilmul kitâb(kitâbi).


Kelimeler

ve yekûlu ve derler
ellezîne keferû inkâr edenler
leste sen değilsin
murselen resûl olarak gönderilmiş
kul de, söyle
kefâ kâfi, yeterli
billâhi (bi allâhi) Allah'a
şehîden şahit
beynî benim aram
ve beyne-kum ve sizin aranızda
ve men ve kim
inde-hu onun yanında, katında
ilmu el kitâbi kitabın ilmi

Mealler

Abdullah-Ahmet Akgül Meali O inkâr edenler: "Sen gönderilmiş (Allah'ın bir Elçisi) değilsin." (Kendini öyle gösterip üstünlük sağlama ve istismar peşindesin) diyeceklerdir. Onlara de ki: "Benimle sizin aranızda şahit olarak Allah yeterlidir ve yanlarında kitabın (Tevrat, İncil ve Kur’an’ın) ilmi bulunanlar da (bu gerçeği bilir) ."
Abdulbaki Gölpınarlı Meali Kafirler, sen peygamber değilsin derler; de ki: Sizinle aramda tanık olarak Allah ve kitap bilgisine sahip olan yeter.
Abdullah Parlıyan Meali Allah'tan gelen gerçekleri örtbas edenler: “Sen peygamber değilsin” derler. De ki: “Benimle sizin aranızda şahit olarak, Allah ve kitaptan bilgi sahibi olanlar yeter.” Başka şahit aramaya gerek yoktur.
Ahmet Tekin Meali Kulluk sözleşmesindeki ortak taahhütlerini, Allah'a iman, kulluk ve sorumluluk bilincini şuur altına iterek örtbas edip inkârda ısrar edenler, kâfirler : “- Sen Rasul olarak gönderilmiş bir kimse değilsin” diyorlar. “- Benimle sizin aranızdaki konularda, benim hak peygamber olduğuma, sizin de yalancı olduğunuza şâhit olarak Allah, kutsal kitaplarda Allahın vahyettiği bilgilere vakıf olanlar ve Kur'ân'ı anlayanlar yeter” de.*
Ahmet Varol Meali Kâfirler: "Sen gönderilmiş değilsin" diyorlar. De ki: "Benimle sizin aranızda şahit olarak Allah ve kendilerinde Kitap'tan ilim bulunanlar yeter."
Ali Bulaç Meali İnkâr edenler şöyle derler: 'Sen gönderilmiş (Allah'ın bir elçisi) değilsin.' De ki: 'Benimle sizin aranızda şahid olarak Allah yeter ve yanlarında kitabın ilmi bulunanlar da (bu gerçeği bilir).'
Ali Fikri Yavuz Meali O kâfir olanlar, sen Allah tarafından gönderilmiş bir Peygamber değilsin, diyorlar. De ki: “- Benimle sizin aranızda, doğruluğuma şâhid Allah yeter; bir de yanında kitap ilmi bulunan (Levh-i Mahfuz ilmi bulunan Cebraîl yeter)...
Bahaeddin Sağlam Meali O kâfirler, “sen peygamber değilsin” diyorlar. De ki: “Benimle sizin aranızda şahit olarak Allah ve kitaptan bilgisi olanlar yeter.”
Bayraktar Bayraklı Meali İnkâr edenler, “Sen peygamber değilsin” diyorlar. De ki: “Benim ile sizin aranızda tanık olarak Allah ve kitabı bilenler yeter.”[237]*
Cemal Külünkoğlu Meali İnkârcılar: “Sen gönderilmiş (hak bir peygamber) değilsin” diyorlar. De ki: “Benimle sizin aranızda şahit olarak Allah yeter ve yanlarında kitabın (Kur'an'ın) ilmi bulunanlar da (bu gerçeği bilir).”
Diyanet İşleri Meali (Eski) İnkar edenler: "Sen peygamber değilsin" derler; de ki: "Benimle sizin aranızda şahit olarak Allah ve Kitap'ı bilenler yeter."*
Diyanet İşleri Meali (Yeni) İnkâr edenler, “Sen peygamber değilsin” diyorlar. De ki: “Benimle sizin aranızda şahit olarak Allah ve bir de yanında kitap (Kur’an) bilgisi bulunanlar yeter.”
Diyanet Vakfı Meali Kâfir olanlar: Sen resûl olarak gönderilmiş bir kimse değilsin, derler. De ki: Benimle sizin aranızda şahit olarak Allah ve yanında Kitab'ın bilgisi olan (Peygamber) yeter.
Edip Yüksel Meali İnkar edenler, "Sen bir elçi değilsin!," diyorlar. De ki, "ALLAH ve kitabın bilgisine sahip olanlar benimle sizin aranızda şahit olarak yeter."
Elmalılı Hamdi Yazır Meali O kâfirler: "Sen Allah tarafından gönderilmiş bir peygamber değilsin" diyorlar. De ki: "Benimle sizin aranızda şahit olarak Allah yeter, bir de yanında kitap ilmi bulunan (yeter)."
Elmalılı Meali (Orjinal) O küfretmekte olanlar, sen bir mürsel değilsin diyorlar? de ki benimle sizin aranızda şahid olarak Allah yeter bir de nezdinde kitab ılmi bulunan?
Hasan Basri Çantay Meali O küfredenler şöyle der: «Sen (Hak tarafından) gönderilmiş bir peygamber değilsin». De ki: «Benim aramla sizin aranızda (hakikî) şâhid olarak Allah yeter ve (bunu) nezdinde kitab ilmi bulunanlar dahi (bilirler).
Hayrat Neşriyat Meali Buna rağmen inkâr edenler: “Sen (peygamber olarak) gönderilmiş bir kimse değilsin” der. De ki: “Benimle sizin aranızda şâhid olarak Allah yeter! Ve yanında kitab ilmi bulunanlar (yahudi ve hristiyanlardan mü'min olanlar) da (benim nübüvvetimi bilirler)!”
İlyas Yorulmaz Meali Hakikati inkar edenler “Sen gönderilmiş elçilerden değilsin” dediler. Deki “Benimle sizin aranızda şahit olarak Allah yeter ve kitabın bilgisini doğru anlamış olanlar da (elçi olduğuma) şahittir.”
Kadri Çelik Meali O küfre sapanlar şöyle derler: “Sen gönderilmiş (Allah'ın bir elçisi) değilsin.” De ki: “Benimle sizin aranızda şahit olarak Allah ve yanında kitabın ilmi bulunan kimse yeter!”*
Mahmut Kısa Meali Ey Peygamber! Hakikati inkâr edenler, “Sen Allah tarafından gönderilmiş bir elçi değilsin!” diyorlar. Onlara de ki: “Benimle sizin aranızda şâhit olarak Allah yeter; bir de Kitap hakkında bilgi sahibi olanlar! Allah, bana indirdiği Kur’an gibi apaçık bir mûcizeyle, benim Peygamber olduğuma şâhitlik etmektedir. Dolayısıyla, Kur’an’ı inceleyip gereği gibi anlayanlar, kaçınılmaz olarak onun Allah tarafından gönderilmiş bir kitap olduğuna şâhitlik edeceklerdir. Nitekim, Tevrat ve İncil’de de Hz. Muhammed’in Peygamberliğini müjdeleyen ayetler vardır. Bunları hakkıyla bilen Yahudi ve Hıristiyanlar da bu hakîkati kabul ve itiraf etmektedirler.”
Mehmet Türk Meali O kâfirler: “Sen (Allah’ın gönderdiği) bir Peygamber değilsin.” derler. (Sen de onlara): “Benimle sizin aranızda benim (Peygamber olduğuma) şâhit olarak Allah ve bu kitabı gerçekten anlayan kimseler1 yeter.” de. *
Muhammed Esed Meali Ve hakkı inkara şartlanmış olan o kimseler, [ey Peygamber, sana]: “Sen [Allah tarafından] gönderilmiş değilsin!” diyorlar; de ki: “Benimle sizin aranızda şahit olarak Allah yeter; bir de bu ilahî kelâmı gerçekten anlayan kimse(ler)!” 84
Mustafa İslamoğlu Meali İmdi, inkârda ısrar eden kimseler; “Sen, Allah tarafından gönderilmiş değilsin”[1982] diyorlar. Sen (de) de ki: “Benimle sizin aranızda şahit olarak Allah yeter; bir de, dağarcığında ilâhî mesajın bilgisi bulunan kimseler.”*
Ömer Nasuhi Bilmen Meali Ve kâfir olanlar der ki: «Sen gönderilmiş bir peygamber değilsin.» De ki: «Benim aramla sizin aranızda şahit olarak Allah Teâlâ ve kendisinde kitaba bilgi bulunan (kimseler) kifâyet eder.»
Suat Yıldırım Meali Dini inkâr edenler: “Sen Peygamber değilsin” diyorlar. De ki: “Benimle sizin aranızda şahit olarak Allah yeter, bir de nezdinde kitap ilmi bulunanlar. ” [26, 197; 7, 156-157]*
Süleyman Ateş Meali İnkar edenler: "Sen gönderilmiş bir elçi değilsin!" diyorlar. De ki: "Benimle sizin aranızda Allah'ın ve yanında Kitap bilgisi bulunanların şahid olması yeter.
Süleymaniye Vakfı Meali Ayetleri görmezlikten gelenler (kafirler): “Sen elçi olarak gönderilmiş değilsin” derler. De ki “Aramızda Allah’ın ve o Kitab’ın[1] bilgisine sahip olanların[2] şahit olması yeter.”*
Şaban Piriş Meali Kafir olanlar: -Sen peygamber değilsin, derler; de ki: -Benimle sizin aranızda şahit olarak Allah ve kitap ilmine sahip olanlar yeter.
Ümit Şimşek Meali İnkâr edenler “Sen peygamber değilsin” diyorlar. De ki: Sizinle benim aramda şahit olarak Allah ile Onun kitapları hakkında bilgi sahibi olanlar yeter.
Yaşar Nuri Öztürk Meali Küfre sapanlar: "Sen gönderilmiş bir elçi değilsin." diyorlar. De ki: "Benimle sizin aranızda tanık olarak Allah, bir de yanında kitap bilgisi bulunanlar yeter."
M. Pickthall (English) They who disbelieve say: Thou art no messenger (of Allah). Say: Allah, and whosoever hath true knowledge of the Scripture, is sufficient witness between me and you.
Yusuf Ali (English) The Unbelievers say: "No messenger(1867) art thou." Say: "Enough for a witness between me and you is Allah, and such as have knowledge of the Book."(1868)*

İslam Vakti Mobil Uygulamaları