Muhammed Suresi 20. Ayet


Arapça

وَيَقُولُ الَّذِينَ آمَنُوا لَوْلَا نُزِّلَتْ سُورَةٌ فَإِذَا أُنزِلَتْ سُورَةٌ مُّحْكَمَةٌ وَذُكِرَ فِيهَا الْقِتَالُ رَأَيْتَ الَّذِينَ فِي قُلُوبِهِم مَّرَضٌ يَنظُرُونَ إِلَيْكَ نَظَرَ الْمَغْشِيِّ عَلَيْهِ مِنَ الْمَوْتِ فَأَوْلَى لَهُمْ


Türkçe Okunuşu

Ve yekûlullezîne âmenû lev lâ nuzzilet sûreh(sûretun), fe izâ unzilet sûretun muhkemetun ve zukire fî hel kıtâlu re’eytellezîne fî kulûbihim maradun yanzurûne ileyke nazaral magşiyyi aleyhi minel mevt(mevti), fe evlâ lehum.


Kelimeler

ve yekûlu ve derler
ellezîne ki onlar
âmenû îmân ettiler
lev lâ eğer olmasaydı
nuzzilet indirildi
sûretun bir sure
fe o zaman, böylece
izâ unzilet indirildiği zaman
sûretun bir sure
muhkemetun muhkem, hükmü açık olan, tevîle ihtiyaç olmayan
ve zukire ve zikredildi
fî hâ orada
el kıtâlu savaş
raeyte sen gördün
ellezîne ki onlar
fî kulûbi-him onların kalplerinin içine, kalplerine
maradun maraz, hastalık
yanzurûne bakıyorlar, bekliyorlar
ileyke sana
nazara baktı, bakar
el magsiyyi aleyhi üzerine baygınlık çökmüş
min el mevti ölümden
fe o zaman, böylece
evlâ daha yakın
lehum onlarındır, onlar için vardır

Mealler

Abdullah-Ahmet Akgül Meali Mü’minlerden (bir kısmı da: “Kur'an’da, silahlı savunma ve savaşa izin veren) bir sure indirilmesi gerekmez mi? (Yeter artık eli kolu bağlı beklediğimiz) ” deyip dururlardı. Fakat (ne zaman ki) içinde “kıtal” (çatışma ve cihadın gereği ve) zikri geçen, hükmü açık bir sure indirilip, (düşmanlarla) çarpışmaktan söz edilince, kalplerinde hastalık bulunan (bu tipleri) görürsün ki; ölümden korkarak bayılıp düşenler gibi, (ürkek ve isteksiz) Sana bakmaktalardı. Halbuki evla olan (ve onlara yakışanşöyle davranmaktı:)
Abdulbaki Gölpınarlı Meali Ve inananlar, derler ki: Bir sure indirilseydi; bir hükmü kesin sure indirildi mi ve onda, savaş anıldı mı da gönüllerinde hastalık olanları görürsün ki sana, ölümden baygınlık geçiriyorlarmış gibi baygınbaygın bakarlar; artık ölüm, onlara daha da uymaktadır.
Abdullah Parlıyan Meali İman edenler derler ki: “Savaş hakkında bir sûre indirilseydi ya.” Fakat hükmü açık bir sûre indirilip de, onda savaştan söz edilince, kalplerinde hastalık olanların sana, ölüm korkusundan bayılıp düşen kimsenin baktığı gibi baktıklarını görürsün. Onların vay haline veya onlara uygun olan;
Ahmet Tekin Meali İman edenler: “Keşke, cihad ile ilgili bir sûre indirilmiş olsaydı.”derler. Ama hükmü açık ve kesin bir sûre indirilip de, onda savaştan söz edilince, kalpleri kararmış, aklından zoru olan hasta ruhluların, ölüm baygınlığı geçiren kimsenin bakışı gibi sana baktıklarını görürsün. Akıllarına gelenin başlarına gelmesi yakındır, daha çok yaraşır.*
Ahmet Varol Meali İman edenler derler ki: "(Savaşa izin veren) bir sure indirilmeli değil miydi?" Nitekim kesin hükümlü bir sure indirilip içinde çarpışmadan söz edilince kalplerinde hastalık olanların sana, üzerine ölüm baygınlığı çökmüş kimsenin bakışı gibi baktıklarını görürsün. Onlar için en uygun olan:
Ali Bulaç Meali İman edenler, derler ki: '(Savaş izni için) Bir sûre indirilmeli değil miydi?' Fakat, içinde savaş (kıtal) zikri geçen muhkem bir sure indirildiği zaman, kalplerinde hastalık olanların, üzerine ölüm baygınlığı çökmüş olanların bakışı gibi sana baktıklarını gördün. Oysa onlara evla (olan):
Ali Fikri Yavuz Meali İman edenler diyorlar ki: “- (Cihada dair) bir sûre indirilseydi!...” Derken açık ve kesin bir sûre indirilip onda savaş anılınca, kalblerinde bir maraz (nifak) bulunanları görüyorsun: Sana öyle bir bakış bakıyorlar ki, ölümden baygınlık gelmiş kimsenin bakışına benziyor. Onun da başlarına gelmesi pek yakındır.
Bahaeddin Sağlam Meali İnananlar: “Neden (cihad ile ilgili) bir sure inmedi?” dediler. İşte hükmü açık, içinde savaşmaktan söz eden bir sure indiği zaman, kalplerinde hastalık olan münfıkların sana, ölümden bayılıp düşen kimsenin bakışı gibi baktıklarını görürsün. Başlarına yıkılsın!
Bayraktar Bayraklı Meali İnananlar, “Keşke savaşa izin veren bir sûre indirilmiş olsaydı!” derler. Ama hükmü açık bir sûre indirilip de onda savaştan söz edilince, kalplerinde hastalık olanların, ölüm baygınlığı geçiren kimsenin bakışı gibi sana baktıklarını görürsün. Onlara yakışan da budur!
Cemal Külünkoğlu Meali 20,21. İnananlar: “Keşke (cihad hakkında) bir sure indirilseydi ya!” derler. Fakat hükmü apaçık bir sure indirilip de onda savaştan söz edilince; kalplerinde (şüphe ve nifaktan) bir hastalık bulunanların, ölüm baygınlığına girmiş kimsenin bakışı gibi sana baktıklarını görürsün. Oysa onlar için en uygun olan itaat etmek ve güzel söz söylemekti. Sonra iş kesinleşince de Allah'ın emrine sadakat gösterselerdi, elbette kendileri için daha hayırlı olurdu. *
Diyanet İşleri Meali (Eski) 20,21. İnananlar: "Keşke bir süre indirilse de cihada çıksak" derlerdi. Fakat hükmü açık bir süre inip, orada savaş zikredilince, kalblerinde hastalık olanların, ölüm korkusuyla bayılmış kimselerin bakışları gibi, sana baktıklarını gördün. Oysa onlara itaat etmek ve uygun olanı söylemek yaraşırdı. İş ciddileşince Allah'a verdikleri yeminde doğruluk gösterselerdi, onların iyiliğine olurdu.
Diyanet İşleri Meali (Yeni) İnananlar, “Keşke bir sûre indirilse!” derler. Fakat hükmü apaçık bir sûre indirilip de onda savaştan söz edilince; kalplerinde hastalık olanların, ölüm baygınlığına girmiş kimsenin bakışı gibi sana baktıklarını görürsün. O da onlara pek yakındır.
Diyanet Vakfı Meali İman etmiş olanlar: Keşke cihad hakkında bir sûre indirilmiş olsaydı! derler. Ama hükmü açık bir sûre indirilip de onda savaştan söz edilince, kalplerinde hastalık olanların, ölüm baygınlığı geçiren kimsenin bakışı gibi sana baktıklarını görürsün. Onlara yakışan da budur!  *
Edip Yüksel Meali İnananlar, "(Savaşmaya izin veren) bir süre indirilse ya?" diyorlardı. Ancak hükmü açık bir sure indirilip de içinde savaştan söz edilince, kalplerinde hastalık bulunanların, ölüm korkusuyla bayılan bir kimsenin bakışı gibi sana baktıklarını görürsün. Onlar için uygun olan,
Elmalılı Hamdi Yazır Meali İman edenler: "Keşke cihad hakkında bir sûre indirilse." derlerdi. Ama hükmü açık bir sûre indirilip de, içerisinde savaş zikredilince kalplerinde hastalık olanların ölüm korkusuyla baygınlık geçiren bir kimsenin bakışı gibi sana baktığını görürsün. Oysa onlar için ölüm yaşamaktan daha uygundur.
Elmalılı Meali (Orjinal) İyman edenler «bir Sûre indirilseydi» diyorlar, derken muhkem bir Sûre indirilip onda kıtâl zikredilince kalblerinde bir maraz bulunanları görüyorsun sana öyle bir bakış bakıyorlar ki: tıpkı ölümden baygınlık gelmiş kimsenin bakışı, o da onlara pek yakındır
Hasan Basri Çantay Meali İman edenler «(Cihâd hakkında) bir sûre indirilmeli değil miydi?» derler (di). Fakat hükmü baakıy bir sûre indirilib de içinde muhaarebe zikr olununca kalblerinde maraz bulunanların —ölüm (zamanında) üstlerine baygınlık gelmiş olanların bakışı gibi— sana bakmakda olduklarını gördün. Hay (o korkdukları) başlarına gelesi adamlar!
Hayrat Neşriyat Meali Hâlbuki îmân edenler ise diyor ki: “Keşke (savaş hakkında) bir sûre indirilseydi?” Fakat hükmü açık bir sûre indirilip de onda savaştan söz edildiği zaman, kalblerinde bir hastalık bulunanların, üzerine ölüm baygınlığı çökmüş kimsenin bakışıyla sana baktıklarını görürsün. Hâlbuki (kayıdsız bir itâat) onlara daha lâyıktır!
İlyas Yorulmaz Meali İman edenler “Bir sure indirilmesi gerekmez miydi?“ derler. Açık bir şekilde savaşın içinde olduğu bir sure indirildiğinde, kalplerinde hastalık olanların, ölüm korkusu kendisini sarmış birisinin baktığı gibi, sana baktığını görürsün. Sonra, onlar için en iyisi…
Kadri Çelik Meali İman edenler, “(Savaş izni için) Bir sure indirilmeli değil miydi?” derlerdi. Fakat içinde savaş (kıtal) zikri geçen muhkem bir sure indirildiği zaman, kalplerinde hastalık bulunanların, üzerine ölüm baygınlığı çökmüş kimsenin bakışı gibi sana baktıklarını görürsün. Onlar için (ölüm, yaşamaktan) daha uygundur.
Mahmut Kısa Meali İnananlar, “Zâlimlerle savaşmamıza izin veren bir sûre indirilse ne iyi olurdu!” diyorlardı. Fakat savaştan söz eden açık hükümlü bir sûre indirilince, kalplerinde hastalık bulunan münâfıkların, ölüm baygınlığı geçiren birinin baktığı gibi sana korku ve dehşet içinde baktıklarını görürsün. Oysa yapmaları gereken şuydu:
Mehmet Türk Meali 20,21. (Ey Muhammed!) Îman edenler: “Keşke (kâfirlerle savaşmamıza izin veren) bir sûre indirilseydi.” diyorlar. Fakat (bu konuda hükmü) açık bir sûre indirilip de savaş söz konusu olunca,1 kalplerinde hastalık olanların sana, kendilerine ölüm baygınlığı gelmiş gibi baktıklarını görürsün. Aslında onlara yakışan;2 (Allah’ın emrine) itaat etmek ve uygun olanı söylemekti. İş ciddiye bindiği zaman, Allah’a verdikleri sözde dursalardı elbette kendileri için bu daha hayırlı olurdu.*
Muhammed Esed Meali İMANA ermiş olanlar: “[Bize mücadele izni veren] bir vahiy indirilmeli değil miydi?” 25 derler. Ama, şimdi savaştan bahseden açık ve kesin hükümlü bir vahiy 26 indirildiğinde kalpleri hastalıklı olanların, sana [ey Muhammed,] ölüm korkusundan bayılmaktaymış gibi baktıklarını görürsün! Ve fakat onlar için en iyisi,
Mustafa İslamoğlu Meali İMAN edenler “(Artık savaşa değinen) bir sûre indirilmesi gerekmez mi?” derler. Fakat içinde savaştan söz edilen açık ve net bir sûre indirilince de, kalplerinde hastalık olanların sana ölüm korkusundan baygınlık gelmiş kimsenin bakışı gibi baktıklarını görürsün.[4563] Ne ki onlar için en hayırlısı,*
Ömer Nasuhi Bilmen Meali Ve imân edenler derler ki: «Bir sûre indirilmiş olmalı değil mi idi?». Vaktâ ki, bir muhkem sûre indirildi ve onda savaş zikredildi, kalblerinde bir hastalık olanları gördük ki, sana ölümden baygın kimsenin bakışı gibi bakıyorlar. Artık (ölüm) onlara daha layıktır.
Suat Yıldırım Meali İman edenler: “Keşke savaş hakkında bir sûre indirilseydi? ” diyorlar. Fakat net ve kesin bir sûre indirilip de içinde savaşma emri zikredilince, kalplerinde hastalık bulunanların, ölüm sekeratına giren kimsenin bakışı gibi boş gözlerle sana baktıklarını görürsün. Korktukları başlarına gelsin! [4, 77]
Süleyman Ateş Meali İnananlar: " (Savaş hakkında) Bir sure indirilmeli değil miydi?" derler. Fakat hükmü açık bir sure indirilip de onda savaştan söz edilince, kalblerinde hastalık bulunanların sana ölümden bayılıp düşen kimsenin bakışı gibi baktıklarını görürsün. Onlara ölüm gerektir.
Süleymaniye Vakfı Meali İnanıp güvenenler: "Keşke bir sure indirilse" derler ama hüküm bildiren (muhkem) bir sure indirilir ve içinde savaşma emri olursa içlerinde hastalık olanların ölüm baygınlığına girmiş gibi baktıklarını görürsün.Onlara yakışan da budur.[*]*
Şaban Piriş Meali İman edenler:-Bir sûre indirilmeli değil mi? diyorlar. Kesin bir sûre indirilip, içinde savaş anılınca, kalblerinde hastalık olanların sana, ölüm korkusundan bayılan bir adamın bakışıyla baktıklarını görürsün. Onlara en hayırlısı;
Ümit Şimşek Meali İman edenler “Keşke bir sûre(5) indirilse” diyorlar. Fakat hükmü açık bir sûre indirilip de onda savaştan söz edilince, kalplerinde hastalık bulunanların, üzerlerine ölüm baygınlığı çökmüş kimsenin bakışıyla sana baktıklarını görürsün. Onlara düşen ise şudur:*
Yaşar Nuri Öztürk Meali İman edenler derler ki: "Bir sure indirilseydi olmaz mıydı?" Fakat hükmü kesinleşmiş bir sure indirilip de içinde savaş da anılınca, kalplerinde maraz olanların, ölüm baygınlığına tutulmuş bir bakışla sana baktıklarını görürsün. Onlara uygun olan da odur.
M. Pickthall (English) And those who believe say: If only a Surah were revealed! But when a decisive Surah is revealed and war is mentioned therein, thou seest those in whose hearts is a disease looking at thee with the look of men fainting unto death. Therefor woe unto them!
Yusuf Ali (English) Those who believe say,(4843) "Why is not a sura sent down (for us)?" But when a sura of basic or categorical(4844) meaning is revealed, and fighting is mentioned therein, thou wilt see those in whose hearts is a disease(4845) looking at thee with a look of one in swoon at the approach of death. But more fitting for them-*

İslam Vakti Mobil Uygulamaları