Cinn Suresi 24. Ayet


Arapça

حَتَّى إِذَا رَأَوْا مَا يُوعَدُونَ فَسَيَعْلَمُونَ مَنْ أَضْعَفُ نَاصِرًا وَأَقَلُّ عَدَدًا


Türkçe Okunuşu

Hattâ izâ reev mâ yûadûne fe se ya’lemûne men ad’afu nâsıren ve ekallu adedâ(adeden).


Kelimeler

hattâ olana kadar, olmadıkça
izâ raev gördükleri zaman
olmadı
yûadûne vaadolunuyor
fe o zaman, böylece
se-ya'lemûne yakında bilecekler
men kimse, kişi
ad'afu daha zayıf
nâsiran yardımcı olarak, yardımcısı olarak
ve ekallu ve daha az
adeden adet, sayı

Mealler

Abdullah-Ahmet Akgül Meali Hatta ki onlar, kendilerine va’ad edileni gördükleri zaman, yardımcı olmak bakımından kim daha zayıfmış ve sayı bakımından kim daha azmış (ve zavallıymış), artık öğrenmiş olacaklardır.
Abdulbaki Gölpınarlı Meali Sonunda, vaadedilen şeyi gördüler mi artık bilirler kimmiş yardımcısı daha zayıf ve sayı bakımından taraftarı daha az?
Abdullah Parlıyan Meali Nihayet o inkârcılar tehdit edildikleri azabı ve kıyamet saatini gördükleri zaman kimin yardımcı bakımından daha zayıf ve sayıca daha az olduğunu bilip öğreneceklerdir.
Ahmet Tekin Meali Nihayet tehdit edildikleri şeyi, kıyameti, azâbı gördükleri zaman kimin yardım edeninin zayıf ve az olduğunu öğrenecekler.
Ahmet Varol Meali Sonunda kendilerine vaadedileni gördüklerinde kimin yardımcı bakımından daha zayıf ve sayıca daha az olduğunu bilecekler.
Ali Bulaç Meali Sonunda kendilerine vadedileni gördükleri zaman, yardımcı olmak bakımından kim daha zayıfmış ve sayı bakımından kim daha azmış artık öğrenmiş olacaklardır.'
Ali Fikri Yavuz Meali Nihayet o vaad olundukları azabı (kıyamette) gördükleri vakit; yardımcısı en zayıf, sayıca da en az olan kimmiş bilecekler; (O mu, yoksa kendileri mi).
Bahaeddin Sağlam Meali Nihayet kendilerine va’dedilen azabı gördükleri zaman, kimin yardımcılarının daha zayıf ve sayıca daha az olduğunu bileceklerdir.(*)*
Bayraktar Bayraklı Meali Sonunda uyarıldıkları azabı gördüklerinde, kimin yardımcıları daha zayıf ve taraftarlarının daha az olduğunu bileceklerdir.”
Cemal Külünkoğlu Meali Onlar kendilerine yönelik tehditlerin somut olarak gerçekleştiğini (kıyameti/azabı) gördüklerinde hangi tarafın destek bakımından zayıf ve sayıca az olduğunu anlayacaklardır.
Diyanet İşleri Meali (Eski) Sonunda, kendilerine söz verileni gördükleri zaman, kimin yardımcısının daha güçsüz ve sayısının daha az olduğunu bileceklerdir.
Diyanet İşleri Meali (Yeni) Nihayet uyarıldıkları şeyi gördüklerinde kimin yardımcısı daha zayıf, kimin sayısı daha azmış, bilecekler.
Diyanet Vakfı Meali Sonunda, tehdit edilip durduklarını (azabı, kıyameti) gördükleri zaman, kim yardımcı olma bakımından daha güçsüz ve sayıca daha az imiş, bileceklerdir.
Edip Yüksel Meali Kendilerine söz verilen şeyi gördüklerinde kimin yardımcısının güçsüz ve sayıca az olduğunu görecekler.
Elmalılı Hamdi Yazır Meali Kendilerine vaad edilen şeyi gördükleri zaman, kimin yardımcısının en zayıf ve en az olduğunu bileceklerdir.
Elmalılı Meali (Orjinal) Nihayet o va'dolundukları şey'i gördükleri vakıt artık bileceklerdirki yardımcısı en zaıyf ve sayıca en aza olan kimmiş?
Hasan Basri Çantay Meali Nihayet onlar tehdîd edilmekde oldukları (azâbı) gördükleri zaman kimin yardımcısı daha zaîf, sayısı daha azmış bileceklerdir.
Hayrat Neşriyat Meali Nihâyet tehdîd olunup durdukları (Cehennem azâbı)nı gördükleri zaman, artık kimin yardımcı bakımından daha güçsüz ve sayıca daha az olduğunu bileceklerdir!
İlyas Yorulmaz Meali Onlar kendilerine vaat edileni gördüklerinde, kimin yardımcı olarak daha zayıf ve sayıca az olduğunu öğrenecekler.
Kadri Çelik Meali Sonunda onlar, kendilerine vaat edileni gördükleri zaman, yardımcı olmak bakımından kim daha zayıfmış ve sayı bakımından kim daha azmış artık öğrenmiş olacaklardır.
Mahmut Kısa Meali Bugün küstahça kibirlenen zâlimler, kendilerine söz verilen azâbın gerçekleştiğini gördüklerinde, kimin sahipsiz, yardımcısız olduğunu ve kimin sayıca az “bir avuç zavallı” olduğunu anlayacaklar!
Mehmet Türk Meali (O kâfirler), kimin yardımcısının daha zayıf ve daha az olduğunu, kendilerine vâdedilen (cehennemi) görünce anlayacaklar.
Muhammed Esed Meali [Öyleyse bırak,] önceden uyarıldıkları [akibet]i görecekleri an 18 gelinceye kadar [beklesinler]: o zaman anlayacaklar kim, hangi [tür] insan daha çaresiz ve daha kimsesizdir! 19
Mustafa İslamoğlu Meali TEHDİT edildikleri azabı görünceye kadar yolları var;[5366] işte o zaman, kimin yardıma daha muhtaç ve sayıca az olduğunu anlayacaklar.[5367]*
Ömer Nasuhi Bilmen Meali Tehdid olunur oldukları şeyi gördükleri vakit artık bileceklerdir ki, yardımcı itibariyle en zaif ve adeden en az olan kim imiş?
Suat Yıldırım Meali Kendilerine vâd olunan azabı veya kıyamet saatini gördüklerinde, kimin yardımcılarının daha zayıf, kimin askerlerinin daha az olduğunu, işte o zaman anlayacaklardır.
Süleyman Ateş Meali Kendilerine va'dedilen şeyi (ya azabı veya kıyamet sa'atini) gördükleri zaman, kimin yardımcı bakımından daha zayıf ve sayıca daha az olduğunu bileceklerdir.
Süleymaniye Vakfı Meali Bu gibiler tehdit edildikleri azabı görünce, kimin yardımcısının daha zayıf ve daha az sayıda olduğunu öğreneceklerdir.”
Şaban Piriş Meali Kendilerine vaat edileni gördükleri zaman, kimin yardımcı olarak daha zayıf ve sayısının az olduğunu anlayacaklar.
Ümit Şimşek Meali Nihayet kendilerine vaad edilmiş olan şeyi gözüyle görür ve kimin yardımcısı daha güçsüzmüş, kimin sayısı daha azmış, o zaman anlarlar.
Yaşar Nuri Öztürk Meali Sonunda, onlar kendilerine vaat edileni gördüklerinde, yardımcı bakımından daha zayıf kim, sayı bakımından daha az kim, bileceklerdir.
M. Pickthall (English) Till (the day) when they shall behold that which they are promised (they may doubt); but then they will know for certain) who is weaker in allies and less in multitude.
Yusuf Ali (English) At length, when they see (with their own eyes) that which they are promised,-(5747) then will they know who it is that is weakest in (his) helper and least important in point of numbers.*

İslam Vakti Mobil Uygulamaları