Secde Suresi 12. Ayet


Arapça

وَلَوْ تَرَى إِذِ الْمُجْرِمُونَ نَاكِسُو رُؤُوسِهِمْ عِندَ رَبِّهِمْ رَبَّنَا أَبْصَرْنَا وَسَمِعْنَا فَارْجِعْنَا نَعْمَلْ صَالِحًا إِنَّا مُوقِنُونَ


Türkçe Okunuşu

Ve lev terâ izil mucrimûne nâkısû ruûsihim inde rabbihim, rabbenâ ebsarnâ ve semi’nâ ferci’nâ na’mel sâlihan innâ mûkinûn(mûkinûne).


Kelimeler

ve lev ve şâyet, eğer
terâ görürsün
iz el mucrimûne o zaman mücrimler, suçlular, günahkârlar
nâkısû (başlarını) eğenler
ruûsi-him onların başları, başlarını
inde yanında, katında
rabbi-him kendi Rab'leri, onların Rabbi
rabbe-nâ Rabbimiz
ebsarnâ biz gördük
ve semi'nâ ve biz işittik
ferci'nâ (fe irci'na) artık, bundan sonra bizi döndür
na'mel biz yapalım
sâlihan Salih
innâ hiç şüphesiz biz, muhakkak ki biz
mûkinûne yakîn hasıl edenler

Mealler

Abdullah-Ahmet Akgül Meali Şayet (o mücrim kulları) suçlu-günahkârları, Rableri huzurunda başları öne eğilmiş olarak: “Rabbimiz (dünyada inkâr ettiğimiz her hakikati artık bizzat) gördük ve işittik; şimdi bizi (bir kere daha dünyaya) geri çevir ki salih bir amelde bulunalım, artık biz gerçekten kesin bilgiyle inananlarız” (diye yalvaracakları zamanı) bir görsen (onlar nasıl da pişman ve perişan bir durumdalardır).
Abdulbaki Gölpınarlı Meali Rableri katında başlarını eğerek Rabbimiz, gördük ve duyduk, artık bizi tekrar dünyaya döndür de iyi işlerde bulunalım, gerçekten de adamakıllı inandık dedikleri zaman bir görsen mücrimleri.
Abdullah Parlıyan Meali Günahlara batıp gidenlerin, hesap günü başlarını eğerek Rablerinin huzurunda, şimdi gerçekleri gördük ve duyduk, öyleyse bizi yeryüzündeki hayatımıza geri döndür ki, doğru ve yararlı işler yapalım, doğrusu şimdi adamakıllı inandık, dedikleri zamanki hallerini bir görsen!
Ahmet Tekin Meali İslâm'a planlı cephe alarak, müslümanlığı, müslüman nesilleri yozlaştırma, yok etme suçu işleyen güç ve iktidar sahibi âsileri, suçluları, günahkârları, Rablerinin huzurunda başları öne eğilmiş olarak: “Ey Rabbimiz, gördük, akıllandık ve dinliyoruz. Şimdi bizi dünyaya geri gönder de, hâlis niyet ve amaçlarla, İslâm esaslarını, İslâmî düzeni hayata geçirelim, iş barışı içinde bilinçli, planlı, mükemmel, meşrû, faydalı, verimli çalışarak nimetin-ürünün bollaşmasını sağlayalım, yerinde, haklı çıkışlar yaparak, düzelmeye, iyiliğe, iyileştirmeye ön ayak olalım, cârî-kalıcı hayırlar-sâlih ameller işleyelim. Artık, Allah'ın Rasulü'nün tebliğ ettiği Kur'ân'ın ve sünnetin değerini delilleriyle, gerekçeleriyle bilip kesin olarak inandık.” diyecekleri zaman bir görsen.*
Ahmet Varol Meali Suçluları, Rablerinin huzurunda başlarını öne eğmiş olarak: "Ey Rabbimiz! Gördük ve duyduk. Bizi geri çevir salih amel işleyelim. Artık kesin olarak inananlarız" (derlerken) bir görsen.
Ali Bulaç Meali Suçlu-günahkarları, Rableri huzurunda başları öne eğilmiş olarak: 'Rabbimiz, gördük ve işittik; şimdi bizi (bir kere daha dünyaya) geri çevir, salih bir amelde bulunalım, artık biz gerçekten kesin bilgiyle inananlarız' (diye yalvaracakları zamanı) bir görsen.
Ali Fikri Yavuz Meali (Ey Rasûlüm, kıyamette) müşrikleri, Rableri huzurunda başlarını eğerek: “-Ey Rabbimiz! Bize vaad ettiğini gördük, peygamberlerin doğruluğunu işittik ve kabul ettik. Şimdi bizi (dünyaya) geri çevir, salih bir amel işliyelim. Çünkü (inkâr ettiklerimize tamamen ve) yakînen inandık.” derlerken bir görsen!...
Bahaeddin Sağlam Meali Keşke görseydin! O suçlular, Rableri huzurunda nasıl başlarını eğerek: “Ey Rabbimiz! Gördük ve işittik. Sen bizi geri gönder de yararlı işler yapalım. Biz gerçekten ahirete inananlarız” (diyecekler.)
Bayraktar Bayraklı Meali O suçluların, Rabblerinin huzurunda başlarını eğerek, “Ey Rabbimiz! Gördük, duyduk. Artık bizi dünyaya geri gönder de iyi işler yapalım. Çünkü biz kesin olarak inandık” diyecekleri anı bir görsen![432]*
Cemal Külünkoğlu Meali Suçluları, Rablerinin huzurunda başları öne eğilmiş olarak: “Rabbimiz! Gördük ve dinledik. Artık bizi dünyaya geri çevir de iyi işler yapalım. Gerçekten biz, kesin olarak inandık” derlerken bir görsen! *
Diyanet İşleri Meali (Eski) Suçluları Rablerinin huzurunda, başları öne eğilmiş olarak: "Rabbimiz! Gördük, dinledik, artık bizi dünyaya geri çevir de iyi iş işleyelim; doğrusu kesin olarak inandık" derlerken bir görsen!
Diyanet İşleri Meali (Yeni) Suçlular, Rablerinin huzurunda boyunlarını büküp, “Rabbimiz! (Gerçeği) gördük ve işittik. Artık şimdi bizi (dünyaya) döndür ki, salih amel işleyelim. Biz artık kesin olarak inanmaktayız” dedikleri vakit, (onları) bir görsen!
Diyanet Vakfı Meali O günahkârların, Rableri huzurunda başlarını öne eğecekleri, «Rabbimiz! Gördük duyduk, şimdi bizi (dünyaya) geri gönder de, iyi işler yapalım, artık kesin olarak inandık» diyecekleri zamanı bir görsen!
Edip Yüksel Meali Suçluları, Rab'leri huzurunda başlarını öne eğmiş durumda iken bir görseydin: "Rabbimiz, gördük ve işittik. Bizi döndür de erdemli davranalım. şimdi biz kesin olarak inandık."*
Elmalılı Hamdi Yazır Meali Ey Muhammed! Günahkârların, Rablerinin huzurunda başları öne eğilmiş olarak: "Ey Rabbimiz! Gördük ve dinledik, şimdi bizi geri çevir de salih bir amel işleyelim, çünkü biz artık kesin bir şekilde inanıyoruz." derlerken bir görsen!
Elmalılı Meali (Orjinal) Görsen o vakıt ki mücrimler rablarının huzurunda başlarını eğmişler: rabbenâ! Gördük, dinledik şimdi bizi geri çevir salih bir amel işliyelim, zira yakîn hasıl ettik derlerken
Hasan Basri Çantay Meali Günahkârların, Rableri huzuurunda: «Ey Rabbimiz, gördük, İşitdik, Şimdi bizi (dünyâye) geri çevir de güzel amel (ve hareketler) de bulunalım. Çünkü (artık) kat'î suretde inananlarız» (diye diye) sernügûn (olacakları) zaman sen görsen (onları)!
Hayrat Neşriyat Meali (Ey Resûlüm!) Rablerinin huzûrunda başlarını öne eğen kimseler olduklarında günahkârları bir görsen! (O zaman:) “Rabbimiz! Gördük, işittik; şimdi bizi (dünyaya bir daha) döndür de sâlih bir amel işleyelim; doğrusu biz (artık) kesin olarak inanan kimseleriz”(derler).
İlyas Yorulmaz Meali Suçluların Rablerinin huzurunda, başlarını önlerine eğmiş “Rabbimiz! Biz gördük ve işittik. Artık bizi (dünyaya) geri gönder de doğru işler yapalım, biz artık ikna olduk” dediklerini görürsün.
Kadri Çelik Meali Suçlu günahkârları, rableri huzurunda başları öne eğilmiş olarak, “Rabbimiz! Gördük ve işittik; şimdi bizi (bir kere daha dünyaya) geri çevir ki salih bir amelde bulunalım, artık biz gerçekten kesin bilgiyle inananlarız” derlerken bir görsen!
Mahmut Kısa Meali Keşke bu günahkârların, Hesap Günü Rablerinin huzurunda pişmanlık ve utanç içinde başlarını öne eğerek şöyle yalvardıkları zamanki acıklı hallerini bir görseydin: “Ey Rabb’imiz, şimdi gerçeği gözlerimizle gördük, kulaklarımızla işittik; ne olur, bizi dünya hayatına geri gönder ki, tövbe edip güzel davranışlarda bulunalım; çünkü artık, öte dünyanın varlığına tüm kalbimizle inanıyoruz!” İşte o zaman, Allah şöyle buyuracak:
Mehmet Türk Meali Eğer günâhkârları, Rablerinin huzurunda (pişmanlıklarından dolayı) başları öne eğilmiş olarak: “Ey Rabbimiz! (Şimdi) gördük ve duyduk. Bizi (dünyaya bir daha) gönder de gerçekten inananlar olarak (orada) doğru işler yapalım.” (diye yalvarırlarken) bir görsen.
Muhammed Esed Meali Keşke, günaha batmış olanların [Hesap Günü] Rablerinin huzurunda başlarını öne eğerek, “Ey Rabbimiz! [Şimdi] görmüş ve duymuş olduk. Öyleyse bizi [yeryüzündeki hayatımıza] geri döndür ki doğru ve yararlı işler yapalım: çünkü [artık hakikate] kanî olduk!” dedikleri zaman[ki hallerini] bir görsen!
Mustafa İslamoğlu Meali Günahı hayat tarzı haline getirenleri[3691] Rablerinin huzurunda başları eğik vaziyette (şöyle derken) bir görmeliydin: “Rabbimiz, (İşte artık) gördük ve işittik! Şu halde bizi (dünyaya) geri döndür de iyi bir şeyler yapalım! Çünkü (yeniden dirilişe) ikna olmuş bulunuyoruz.”[3692]*
Ömer Nasuhi Bilmen Meali Görecek olsan o vakit ki, günahkârlar Rablerinin huzurunda başlarını eğmiş oldukları halde, «Rabbimiz! Gördük ve işittik, artık bizi geri çevir. Biz sâlih amel işleyelim. Şüphe yok ki, biz kat'i sûrette inanmışlarız (derler).»
Suat Yıldırım Meali Bir görseydin o suçluları: Rab'lerinin huzurunda, mahcupluktan başları önlerine eğilmiş şöyle derken: “Gördük, işittik ya Rabbenâ! Ne olur bizi dünyaya bir gönder! Öyle güzel, makbul işler yaparız ki! Çünkü gerçeği kesin olarak biliyoruz artık! ” [19, 38; 67, 10; 6, 27-29]
Süleyman Ateş Meali Rablerinin huzurunda (utançtan) başlarını öne eğmiş; "Rabbimiz, gördük, işittik, bizi geri döndür, iyi iş yapalım; artık kesin olarak inandık!" demekte olan suçluları bir görsen!
Süleymaniye Vakfı Meali Rablerinin huzurunda başlarını öne eğdikleri sırada bu günahkarları bir görsen! Hepsi şöyle der: "Rabbimiz, gerçeği gördük ve anladık; bizi geri çevir de iyi işler yapalım; artık kesin bir kanaatimiz oluştu"
Şaban Piriş Meali Suçluları, Rab'lerinin katında, başlarını öne eğmiş olarak bir görsen:-Rabbimiz, gördük ve anladık, bizi yeniden döndür de doğru olanı yapalım, artık biz kesin olarak inandık.
Ümit Şimşek Meali O mücrimleri Rablerinin huzurunda başlarını önlerine eğmiş halde bir görsen! “Yâ Rabbi, gördük ve işittik,” derler. “Artık şeksiz şüphesiz iman etmiş bulunuyoruz. Şimdi bizi geri gönder de güzel işler yapalım.”
Yaşar Nuri Öztürk Meali Günahkârları, Rablerinin huzurunda başlarını eğmiş olarak şöyle derken bir görsen: "Rabbimiz; gördük, duyduk, geri gönder bizi ki, barışa/hayra yönelik iyi iş yapalım. Artık kesin olarak inanıyoruz."
M. Pickthall (English) Couldst thou but see when the guilty hang their heads before their Lord, (and say): Our Lord! We have now seen and heard, so send us back; we will do right, now we are sure.
Yusuf Ali (English) If only thou couldst see when the guilty ones will bend low their heads before their Lord, (saying:) "Our Lord! We have seen and we have heard:(3643) Now then send us back (to the world): we will work righteousness: for we do indeed (now) believe."*

İslam Vakti Mobil Uygulamaları