Secde Suresi 30. Ayet


Arapça

فَأَعْرِضْ عَنْهُمْ وَانتَظِرْ إِنَّهُم مُّنتَظِرُونَ


Türkçe Okunuşu

Fe a’rıd anhum ventezır innehum muntezırûn(muntezırûne).


Kelimeler

fe o zaman, böylece
a'rıd yüz çevir
anhum onlardan
ventezır (ve intezır) ve bekle
inne-hum muhakkak ki onlar, gerçekten onlar
muntezırûne bekleyenleriz

Mealler

Abdullah-Ahmet Akgül Meali (Allah'ın va’adine ve fetih müjdesine inanmayanları bırak) Artık Sen onlardan yüz çevir ve bekleyip gözle. Zaten onlar da (kuşku ve tedirginlik içinde) gözleyip beklemeye koyulmuşlardır. (Bir müddet daha şeytanlıkları ve şımarıklıkları ile baş başa bırak ki, oyalanıp avunsunlar; zira yakında tarihi bir inkılâpla küfür ve zulüm saltanatları yıkılacaktır!)
Abdulbaki Gölpınarlı Meali Artık yüz çevir onlardan ve bekle; şüphe yok ki onlar da beklemedeler.*
Abdullah Parlıyan Meali Ey Muhammed! Artık onlardan yüz çevir, onlara aldırma, onların başına gelecek olan Allah'ın azabını bekle, zaten onlar da zamanın belalarının, size gelmesini beklerler.
Ahmet Tekin Meali Artık sen onlarla ilgilenme, onlara karşı tedbir al ve tehdidin gerçekleşeceği karar gününü bekle. Onlar da seni bertaraf edecekleri, sana galip gelecekleri günü beklemektedirler.*
Ahmet Varol Meali Artık onlardan yüz çevir ve bekle. Onlar da beklemektedirler.
Ali Bulaç Meali Öyleyse, sen onlardan yüz çevir ve bekleyedur; gerçekten onlar da beklemektedirler.
Ali Fikri Yavuz Meali Şimdi o kâfirlerden yüz çevir de (kendilerine inecek azabı) gözet; çünkü onlar (senin helâkini) bekleyip duruyorlar.
Bahaeddin Sağlam Meali Artık onlardan yüz çevir, bekle. Çünkü onlar da bekliyorlar.
Bayraktar Bayraklı Meali Artık onlardan yüz çevir ve bekle! Onlar da beklemektedirler.[434]*
Cemal Külünkoğlu Meali Artık onları kendi hallerine bırak ve onların beklediği gibi sen de (hakikatin ortaya çıkmasını) bekle!
Diyanet İşleri Meali (Eski) Onları bırak, bekle; zaten onlar da senin akıbetini beklemektedirler.*
Diyanet İşleri Meali (Yeni) Şimdi sen onlardan yüz çevir ve bekle. Şüphesiz onlar da bekliyorlar.
Diyanet Vakfı Meali Artık sen onları bırak ve bekle. Zaten onlar da beklemektedirler.*
Edip Yüksel Meali Öyleyse onlardan yüz çevir ve bekle; onlar da beklemektedirler.
Elmalılı Hamdi Yazır Meali Şimdi sen onlardan yüz çevir de gözet. Çünkü onlar da gözetmektedirler.
Elmalılı Meali (Orjinal) Şimdi onlardan yüz çevir de gözet, çünkü onlar gözetiyorlar
Hasan Basri Çantay Meali Artık onlardan yüz çevir, (inecek azâblarını) bekle. Çünkü onlar bekleyicidirler.
Hayrat Neşriyat Meali Artık onlardan yüz çevir ve (onlara gelecek olan azâbı) bekle! Zâten onlar da bekleyicidirler!
İlyas Yorulmaz Meali Onlardan yüz çevir (onlarla artık muhatap olma) ve sonucu bekle, şüphesiz ki onlar da bekleyecekler.
Kadri Çelik Meali Öyleyse, sen onlardan yüz çevir ve bekleyedur; gerçekten onlar da beklemektedirler.
Mahmut Kısa Meali Ey Müslüman! Madem ki onlar, bunca öğüt ve uyarılara rağmen hâlâ inkârda diretiyorlar, o hâlde, onları inkârlarıyla baş başa bırak ve hakkınızda Rabb’inin vereceği hükmü bekle; doğrusu onlar da, başlarına gelecek korkunç âkıbeti bekliyorlar!
Mehmet Türk Meali Ve hemen onlardan yüz çevir ve onların beklediği gibi, sen de (sonucu) biraz bekle.
Muhammed Esed Meali Artık onları kendi hallerine bırak ve onların beklediği gibi sen de [hakikatin ortaya çıkmasını] bekle.
Mustafa İslamoğlu Meali Şu halde boş ver onları da (kendi işine bak);[3708] ve bekle zaten onlar da beklemektedirler![3709]*
Ömer Nasuhi Bilmen Meali Artık onlardan yüz çevir ve bekle. Şüphe yok ki, onlar da bekleyicilerdir.
Suat Yıldırım Meali Şimdi sen onları kendi hallerine bırak. Yardımımızı veya onların helâk edilmelerini bekle! Çünkü onlar da senin helâk olmanı bekliyorlar. [52, 30; 11, 93; 44, 59]
Süleyman Ateş Meali Sen onlardan yüz çevir ve bekle, zaten onlar da beklemektedirler.
Süleymaniye Vakfı Meali Onları bırak, bekle; onlar da seni beklemektedir.
Şaban Piriş Meali Şimdi, onlardan uzaklaş ve bekle, onlar da bekliyorlar.
Ümit Şimşek Meali Sen onları kendi haline bırak ve bekleyedur; onlar da bekliyorlar.
Yaşar Nuri Öztürk Meali Artık onlardan yüz çevir ve bekle! Zaten onlar da bekliyorlar.
M. Pickthall (English) So withdraw from them (O Muhammad), and await (the event). Lo! they also are awaiting (it)
Yusuf Ali (English) So turn away from them, and wait: they too(3665) are waiting.*

İslam Vakti Mobil Uygulamaları