Yûnus Suresi 101. Ayet


Arapça

قُلِ انظُرُواْ مَاذَا فِي السَّمَاوَاتِ وَالأَرْضِ وَمَا تُغْنِي الآيَاتُ وَالنُّذُرُ عَن قَوْمٍ لاَّ يُؤْمِنُونَ


Türkçe Okunuşu

Kulinzurû mâzâ fîs semâvâti vel ard(ardı), ve mâ tugnîl âyâtu ven nuzuru an kavmin lâ yu’minûn(yu’minûne).


Kelimeler

kul de, söyle
unzurû bakın
mâ zâ ne(ler) var
fî es semâvâti semâlarda, göklerde
ve el ardı ve arz, yeryüzü
ve mâ tugnî ve fayda vermez (gani olmaz)
el âyâtu âyetler
ve en nuzuru ve uyarmalar
an kavmin kavminden, kavme
lâ yu'minûne âmenû olmazlar (Allah'a ulaşmayı dilemezler)

Mealler

Abdullah-Ahmet Akgül Meali De ki: "Göklerde ve yerde ne(lerin) var (olduğuna ve bu muazzam ve muhteşem İlahi nizama ibretle) bir bakıverin." (Ama) Ne var ki, iman etmeyen bir topluluğa bu apaçık ayetler ve uyarmalar (yararlı) bir şey sağlayacak değildir.
Abdulbaki Gölpınarlı Meali De ki: Bir bakın da görün, neler var göklerde ve yeryüzünde. Fakat bunca deliller, bunca korkutan peygamberler, inanmayan topluluğa ne fayda eder?
Abdullah Parlıyan Meali De ki: “Göklerde ve yerde var olanlara bakın da düşünün.” Ne var ki, inanmayacak olan bir topluma ne ayetlerin, ne de uyarıların bir yararı dokunabilir.
Ahmet Tekin Meali Onlara: “Bakın, düşünün, inceleyin göklerde ve yerde Allah'ın birliğine ve kudretine delâlet eden neler var?” de. İman etmeyecek bir topluma âyetler, mûcizeler, sorumluluk, hesap ve cezayı hatırlatan uyarılar ve kâinatta, Allah'ın varlığını, birliğini, kudretini gösteren deliller de fayda sağlamaz.
Ahmet Varol Meali De ki: "Göklerde ve yerde neler olduğuna bir bakın." İman etmeyen bir topluluğa ayetler ve uyarılar bir şey kazandırmaz.
Ali Bulaç Meali De ki: 'Göklerde ve yerde ne var? Bir bakıverin.' İman etmeyen bir topluluğa apaçık ayetler ve uyarmalar bir şey sağlamaz.
Ali Fikri Yavuz Meali De ki: “- Bakın, göklerde ve yerde neler var! “ Fakat, bunca âyetler (alâmetler) ve azabla korkutmalar, iman etmiyecek bir kavme fayda vermez.
Bahaeddin Sağlam Meali De ki: “Göklerde ve yerde neler bulunduğuna bakın! Fakat ayetler ve uyarıcılar, inanmayan bir topluma hiçbir fayda vermez.
Bayraktar Bayraklı Meali De ki: “Göklerde ve yerde neler var, bakın da ders alın!” Fakat inanmayan bir topluma deliller ve uyarılar fayda sağlamaz.
Cemal Külünkoğlu Meali De ki: “Bir bakın göklerde ve yerde neler var! İman etmeyecek (inanmamaya karar vermiş) bir topluluğa o ayetler ve o uyarılar ne fayda sağlar?
Diyanet İşleri Meali (Eski) "Göklerde ve yerde neler var, bir bakın" de. İnanmayacak bir millete ayetler ve uyarmalar fayda vermez.
Diyanet İşleri Meali (Yeni) De ki: “Göklerde ve yerde neler var, bir baksanıza.” Fakat âyetler ve uyarılar, inanmayan bir topluma hiçbir fayda sağlamaz.
Diyanet Vakfı Meali De ki: «Göklerde ve yerde neler var, bakın (da ibret alın!)» Fakat inanmayan bir topluma deliller ve uyarılar fayda sağlamaz.
Edip Yüksel Meali De ki: "Göklerde ve yerde neler var, bir bakın! İnanmıyan bir topluma deliller ve uyarılar kâr etmez."*
Elmalılı Hamdi Yazır Meali De ki: "Göklerde ve yerde olup bitenlere dikkatle bakın!" Fakat o uyarmalar ve o âyetler, iman etmeyen bir kavme fayda vermez ki!
Elmalılı Meali (Orjinal) De ki: bakın, Göklerde Yerde neler var, fakat o âyetler, o inzarlar iyman etmiyecek bir kavme ne fâide verir
Hasan Basri Çantay Meali De ki: «Göklerde ve yerde neler var, bakın». (Fakat) bunca âyetler (ibretler) ve inzârlar îman etmeyecekler gürûhüne fâide vermez.
Hayrat Neşriyat Meali De ki: “Göklerde ve yerde neler var, bakın!” Fakat o deliller ve korkutmalar, îmân etmeyecek bir kavme fayda vermez.
İlyas Yorulmaz Meali Deki “Göklerde ve yerde neler var bir bakın.” Göklerdeki ve yerdeki ibret alınması gereken ayetler ve uyarılar, inanmayan bir topluma fayda vermez.
Kadri Çelik Meali De ki: “Göklerde ve yerde neler var, bir bakıverin!” İman etmeyen bir topluluğa apaçık ayetler ve uyarıp-korkutmalar bir şey sağlamaz.
Mahmut Kısa Meali O hâlde, ey Peygamber! Senden mûcize isteyenlere de ki: “Göklerde ve yerde ne muhteşem mûcizeler var, bakın da ibret alın!” Fakat inanmaya gönlü olmayan bir topluma, bunca deliller ve uyarılar bile fayda sağlamaz!
Mehmet Türk Meali (Ey Muhammed insanlara) “Bakınız! Göklerde ve yerde olanlara... (onlar size bir şeyler söylemiyor mu?)” de. Fakat inanmayan bir topluma, mûcizeler ve uyarıcılar (asla) fayda vermez.
Muhammed Esed Meali De ki: “Göklerde ve yerde var olanlara bakın da düşünün!” Ne var ki, inanmayacak olan bir topluma ne ayetlerin, ne de uyarmaların bir yararı dokunabilir!
Mustafa İslamoğlu Meali De ki: “Göklerde ve yerde nelerin bulunduğuna bir bakınız!” Ne ki, iman etmemekte direnen bir topluma, ne âyetlerin ne de uyarıların hiçbir yararı olmaz.
Ömer Nasuhi Bilmen Meali De ki: «Bakınız! Göklerde ve yerde olanlar nelerdir?» Fakat imân etmez bir kavim için âyetler ve korkutucular bir faide vermez.
Suat Yıldırım Meali De ki: “Göklerde ve yerde neler ve neler var, bir baksanıza! ” Fakat bunca işaretler ve uyarılar iman etmeyecek kimselere ne fayda verir ki?
Süleyman Ateş Meali Göklerde ve yerde olanlara bakın! de; ama o ayetler ve uyarılar, inanmayacak bir kavme yarar sağlamaz.
Süleymaniye Vakfı Meali Onlara de ki “Göklerde ve yerde neler olduğunu gözlemleyin. Ama oralardaki göstergeler(ayetler) ve yapılan uyarılar, inanıp güvenmeyen bir topluluğun işine yaramaz.”
Şaban Piriş Meali “Göklerde ve yerde neler var bir bakın!” de inanmayacak bir topluma ayetler ve uyarmalar fayda vermez.
Ümit Şimşek Meali De ki: Göklerde ve yerde ne var, bir bakın. Fakat ne âyetler, ne de uyarılar, iman etmeyen bir topluluğa fayda vermez.
Yaşar Nuri Öztürk Meali De ki: "Göklerde ve yerde neler var/neler oluyor, bir bakın!" O ayetler ve uyarılar iman etmeyen bir toplumun hiçbir işine yaramaz.
M. Pickthall (English) Say: Behold what is in the heavens and the earth! But revelations and warnings avail not folk who will not believe.
Yusuf Ali (English) Say: "Behold all that is in the heavens and on earth"; but neither Signs nor Warners profit those who believe not.(1483)*

İslam Vakti Mobil Uygulamaları