Yûnus Suresi 49. Ayet


Arapça

قُل لاَّ أَمْلِكُ لِنَفْسِي ضَرًّا وَلاَ نَفْعًا إِلاَّ مَا شَاء اللّهُ لِكُلِّ أُمَّةٍ أَجَلٌ إِذَا جَاء أَجَلُهُمْ فَلاَ يَسْتَأْخِرُونَ سَاعَةً وَلاَ يَسْتَقْدِمُونَ


Türkçe Okunuşu

Kul lâ emliku li nefsî darran ve lâ nef'an illâ mâ şâallâh(şâallâhu), li kulli ummetin ecel(ecelun), izâ câe eceluhum fe lâ yeste'hırûne sâaten ve lâ yestakdimûn(yestakdimûne).


Kelimeler

kul de, söyle
lâ emliku ben malik değilim (güce sahip değilim)
li nefsî nefsim için, kendim için, kendime
darran bir zarar, bir darlık
ve lâ nef'an ve bir fayda vermeyen
illâ ancak, sadece
mâ şâallâh(şâe allâhu) Allah'ın dilediği şey
li kulli hepsi için, herbiri için vardır
ummetin ümmet
ecelun bir zaman, ömür
izâ câe geldiği zaman
ecelu-hum onların ecelleri (takdir edilen zaman dolunca)
fe lâ yeste'hırûne artık ertelenmez
sâaten bir saat
ve lâ yestakdimûne ve öne alınmaz, ileri alınmaz

Mealler

Abdullah-Ahmet Akgül Meali De ki: “Allah'ın dilemesi dışında, kendim için zarardan ve yarardan (hiçbir şeye) malik değilim. Her ümmetin bir eceli vardır. Onların ecelleri gelince, artık ne bir saat ertelenebilirler, ne öne alınabilirler.”
Abdulbaki Gölpınarlı Meali De ki: Allah dilemedikçe kendimden bile bir zararı gidermeye, bir hayrı elde etmeye gücüm yetmez. Her ümmetin mukadder bir zamanı var. Mukadder zamanları geldi mi ne bir an geri kalırlar, ne bir an önce helak olurlar.
Abdullah Parlıyan Meali Ey peygamber! De ki: Allah dilemedikçe, ben kendi kendime ne bir zararı önleyecek, ne de kendime bir yarar sağlayabilecek güçteyim. Her toplum için, bir süre belirlenmiştir; süreleri son bulunca, onu ne bir an geciktirebilirler, ne de çabuklaştırabilirler.
Ahmet Tekin Meali “Allah'ın sünnetinin, düzeninin yasaları içinde, iradesinin tecellilerine uygun olanların dışında, ben kendime ne zarar verebilecek, ne fayda sağlayabilecek güce sahibim. Her millet (toplum, devlet, medeniyet) için bir vade belirlenmiştir. Vadeleri dolduğu zaman ne bir an erteleyebilirler, ne de öne alabilirler” de.*
Ahmet Varol Meali De ki: "Ben Allah'ın dilediğinden başka kendime herhangi bir zarar veya yarar dokunduramam. Her ümmetin bir eceli vardır. Ecelleri geldiğinde ne bir saat öne alınırlar, ne de bir saat geriye bırakılırlar."
Ali Bulaç Meali De ki: 'Allah'ın dilemesi dışında, kendim için zarardan ve yarardan (hiç bir şeye) malik değilim. Her ümmetin bir eceli vardır. Onların ecelleri gelince, artık ne bir saat ertelenebilirler, ne öne alınabilirler.
Ali Fikri Yavuz Meali (Ey Rasûlüm), de ki: “- Ben kendi kendime, Allah'ın dilediğinden başka, ne bir menfaate, ne de bir zarara sahip olamam.” Her ümmetin helâki için muayyen bir vakit (ecel) vardır. Artık bu ecel geldiği vakit, bir an geri de kalamazlar, ileride gidemezler.
Bahaeddin Sağlam Meali De ki: “Allah’ın dilediği dışında, kendim için ne bir zarar ne de yarara malik değilim. Her toplumun bir eceli vardır. Ecelleri geldiğinde bir an ne ertelenirler ne de öne alınırlar.”
Bayraktar Bayraklı Meali De ki: “Ben kendime bile, Allah'ın istediği dışında ne bir zarar ne de bir fayda verme gücüne sahibim.” Her ümmetin bir eceli vardır. Ecelleri geldiği zaman, artık ne bir saat geri kalırlar ne de ileri giderler.
Cemal Külünkoğlu Meali De ki: “Allah dilemedikçe, ben kendime bile ne bir zarar, ne de fayda verme gücüne sahibim. Her milletin bir eceli vardır. Onların eceli geldi mi, ne bir an geri kalabilirler ne de öne geçebilirler.” *
Diyanet İşleri Meali (Eski) De ki: "Allah'ın dilemesi dışında ben kendime bir fayda ve zarar verecek durumda değilim. Her ümmet için bir süre vardır; süreleri sona erince bir saat bile geciktirilmezler ve öne de alınmazlar."
Diyanet İşleri Meali (Yeni) De ki: “Allah dilemedikçe, ben kendime bile ne bir zarar, ne de fayda verme gücüne sahibim. Her milletin bir eceli vardır. Onların eceli geldi mi, ne bir an geri kalabilirler ne de öne geçebilirler.”[269]*
Diyanet Vakfı Meali De ki: «Ben kendime bile Allah’ın dilediğinden başka ne bir zarar ne de bir menfaat verme gücüne sahibim.» Her ümmetin bir eceli vardır. Ecelleri geldiği zaman artık ne bir saat geri kalırlar ne de ileri giderler.
Edip Yüksel Meali De ki: "ALLAH'ın dilemesi dışında, ben kendime dahi ne bir zarar ne de bir yarar verme gücüne sahip değilim. Her toplumun bir süresi vardır. Süreleri bitince ne bir saat geciktirilir ne de öne alınırlar.
Elmalılı Hamdi Yazır Meali De ki, "Ben, Allah'ın dilediğinin dışında kendi kendime ne bir zarar ne bir fayda verebilirim". Her ümmetin bir eceli vardır. Ecelleri gelince artık ne bir an geri, ne bir an ileri gidebilirler.
Elmalılı Meali (Orjinal) De ki: ben kendi kendime Allahın dilediğinden başka ne bir menfeate ne de bir mazarrata malik değilim, her ümmet için bir ecel vardır, ecelleri geldiği vakıt artık bir saat geri de kalamazlar, ileri de gidemezler
Hasan Basri Çantay Meali De ki: «Ben kendi kendime Allahın dilediğinden başka ne bir zarar, ne de bir fâide (yapmıya) muktedir değilim. Her ümmetin (helâkleri için mukadder) bir eceli vardır. Ecelleri geldiği zaman artık bir saat geri de kalamazlar, öne de geçemezler».
Hayrat Neşriyat Meali De ki: “(Ben) kendim için dahi, Allah'ın dilemesi müstesnâ, ne bir zarar, ne de bir faydaya sâhibim!” Her ümmetin bir eceli vardır. Ecelleri geldiği zaman, artık ne bir saat geri kalabilirler, ne de öne geçebilirler!
İlyas Yorulmaz Meali Onlara deki “Ben kendi nefsime, Allah dilemedikçe ne bir zarar, nede bir fayda verebilirim. Her toplum için belirlenmiş bir süre var. Bu süre dolduğunda ne bir saat geri bırakılır, nede bir saat öne alınabilir.”
Kadri Çelik Meali De ki: “Allah'ın dilemesi dışında ben kendime bir fayda ve zarar verecek durumda değilim. Her ümmet için bir süre vardır; süreleri sona erince artık ne bir saat geri kalırlar ne de ileri giderler.”
Mahmut Kısa Meali Ey Peygamber! Bu câhillere de ki: “Ben size, ‘Bana inanmayanları azâba uğratacağım!’ demedim ki! Bilakis, Allah dilemedikçe, ben kendime bile herhangi bir zarar veya fayda verebilecek güce sahip değilim. Dolayısıyla, size vaad edilen azâbın ne zaman gerçekleşeceğini de bilemem. Fakat şunu söyleyebilirim ki, Allah ceza ve mükâfât vermekte acele etmez. Mesajını iyice anlamanız, üzerinde düşünmeniz için size bir süre daha mühlet verecektir. Çünkü Allah’ın değişmez yasalarına göre, her bireyin ve toplumun bir yaşam sınırı, bir helâk tarihi, yani bir eceli vardır. Bu süre gelinceye kadar da imtihân devam edecektir. Fakat o belirlenen süre bir de geldi mi, artık son pişmanlıkları fayda vermez ve helâk zamanını ne bir an geciktirebilir, ne de öne alabilirler!”
Mehmet Türk Meali (Ey Muhammed!) Sen onlara: “-Allah dilemedikçe- ben kendime zarar da fayda da verme gücüne sahip değilim. Her ümmet için verilen bir süre vardır. Süreleri dolunca onlar, (o süreyi) bir an bile kısaltamadıkları gibi, uzatamazlar da.” de.
Muhammed Esed Meali [Ey Peygamber] de ki: “Allah dilemedikçe, ben kendim ne bir zararı önleyecek ne de kendime bir yarar sağlayabilecek güçteyim. 69 Her ümmet için bir süre belirlenmiştir: süreleri son bulunca, onu ne bir an geciktirebilirler, ne de çabuklaştırabilirler”. 70
Mustafa İslamoğlu Meali De ki: “Allah istemedikçe, ben kendim için dahi ne yarar sağlayacak ne de zararı önleyecek bir güce sahibim. Her ümmet için belirlenmiş bir süre vardır;[1625] süreleri dolduğunda artık onu ne bir an erteleyebilirler, ne de öne alabilirler.”*
Ömer Nasuhi Bilmen Meali De ki: «Ben kendi nefsim için Allah Teâlâ'nın dilediğinden başka ne bir zarara ve nede bir faideye mâlik olamam. Her ümmet için bir ecel vardır. Ecelleri geldiği vakit artık ne bir saat geri kalabilirler ve ne de ileri gidebilirler.»
Suat Yıldırım Meali De ki: “Ben kendi kendime bile, Allah'ın dilediğinden başka ne bir zararı savma, ne de bir fayda sağlama imkânına sahip değilim. Her ümmetin belirlenmiş bir ömür süresi vardır. Artık o vâdeleri gelince, onu ne bir saat ileri, ne de bir saat geri alamazlar. ” [7, 34. 188; 63, 11]
Süleyman Ateş Meali De ki: "Ben kendime dahi, Allah'ın dilediğinden başka, ne zarar, ne de yarar verme gücüne sahip değilim. Her ümmetin bir süresi vardır. Süreleri gelince ne bir an geri kalırlar, ne de ileri giderler."
Süleymaniye Vakfı Meali De ki “Kendim için, zararlı veya yararlı bir iş yapmaya gücüm yetmez; Allah’ın koyduğu kanuna uyarsam başka[1]. Her toplumun (ümmetin) bir eceli vardır. Ne ecelleri gelince onu bir süre erteleyebilirler, ne de ecelleri gelmeden[2] onun gelmesini sağlayabilirler.[3]”*
Şaban Piriş Meali De ki:-Allah'ın dilediğinden başka kendim için bir zarar da fayda da sağlayamam. Her ümmetin bir eceli vardır. Eceli geldiği zaman bir saat bile geri de bırakılmaz; ileri de alınmaz.”
Ümit Şimşek Meali De ki: Allah dilemedikçe benim kendime ne bir yararım dokunur, ne bir zararım. Her ümmet için bir ecel vardır. Ecelleri geldiğinde de ne bir an geri bırakılır, ne de öne alınır.
Yaşar Nuri Öztürk Meali De ki: "Ben kendime bile Allah'ın istediği dışında bir zarar verme yahut yarar sağlama gücünde değilim. Her ümmetin bir eceli var. Ecelleri geldiğinde bir saat geri de kalamazlar, ileri de gidemezler."
M. Pickthall (English) Say: I have no power to hurt or benefit myself, save that which Allah willeth. For every nation there is an appointed time. When their time cometh, then they cannot put it off an hour, nor hasten (it).
Yusuf Ali (English) Say: "I have no power(1440) over any harm or profit to myself except as Allah willeth. To every People(1441) is a term appointed: when their term is reached, not an hour can they cause delay, nor (an hour) can they advance (it in anticipation)."*

İslam Vakti Mobil Uygulamaları