Abese Suresi 4. Ayet


Arapça

أَوْ يَذَّكَّرُ فَتَنفَعَهُ الذِّكْرَى


Türkçe Okunuşu

Ev yezzekkeru fe tenfeahuz zikrâ.


Kelimeler

ev veya
yezzekkeru tezekkür eder, düşünür, öğüt alır
fe o zaman, böylece
tenfea-hu ona fayda verir
ez zikrâ zikir, hatırlama

Mealler

Abdullah-Ahmet Akgül Meali Yahut öğüt alacaktı da, bu öğüt kendisine fayda verecekti.
Abdulbaki Gölpınarlı Meali Yahut da öğüt alacaktır da ondan faydalanacaktır.
Abdullah Parlıyan Meali Yahutta kendisine hakikat hatırlatılacak ve bu hatırlatma kendisine fayda verecekti.
Ahmet Tekin Meali Yahut öğüt alacak da, o öğüt ona fayda verecek.
Ahmet Varol Meali Yahut öğüt alacak ve öğüt ona yarar sağlayacaktır?
Ali Bulaç Meali Veya öğüt alacak; böylelikle bu öğüt kendisine yarar sağlayacak.
Ali Fikri Yavuz Meali Yahud öğüd alacaktı da, o öğüt kendisine fayda verecekti.
Bahaeddin Sağlam Meali Yahut mesajı idrak edecek de mesaj ona fayda verecekti.
Bayraktar Bayraklı Meali 1,2,3,4,5,6,7,8,9,10. Kendisine âmâ geldi diye yüzünü ekşitti ve döndü. Sen nereden bileceksin, belki o arınacaktı? Yahut, öğüt dinleyecek de öğüt kendisine yarayacaktı. Kendisini yeterli görüp tenezzül etmeyene gelince; sen ona yöneliyorsun. Onun arınmamasından sen sorumlu değilsin. Fakat koşarak sana gelen, saygı duyarak gelmişken, sen onunla ilgilenmiyorsun. [719][720]*
Cemal Külünkoğlu Meali 3,4. (Resulüm!) Onun halini sana hangi şey bildirdi? Belki o, (senden öğrenecekleriyle cehalet kirinden) temizlenecekti yahut öğüt alacak da bu öğüt kendisine fayda verecekti.
Diyanet İşleri Meali (Eski) Yahut öğüt alacaktı da bu öğüt kendisine fayda verecekti.
Diyanet İşleri Meali (Yeni) Yahut öğüt alacak da bu öğüt kendisine fayda verecek.
Diyanet Vakfı Meali 1, 2, 3, 4. (Peygamber), âmânın kendisine gelmesinden ötürü yüzünü ekşitti ve çevirdi. (Resûlüm! onun halini) sana kim bildirdi! Belki o temizlenecek, yahut öğüt alacak da o öğüt ona fayda verecek.
Edip Yüksel Meali Yahut ta öğüt alacak ve ona mesajın yararı dokunacaktı.
Elmalılı Hamdi Yazır Meali Veya öğüt belleyecek de öğüt ona fayda verecek.
Elmalılı Meali (Orjinal) Veya öğüt belliyecek de o öğüt kendine fâide verecek
Hasan Basri Çantay Meali Yahud öğüd olacakdı da (senin) bu öğüd (ün) kendisine fâide verecekdi.
Hayrat Neşriyat Meali 3,4. (Habîbim, yâ Muhammed!) Hâlbuki sana ne bildiriyor ki, belki o (günahlardan)temizlenecekti veya nasîhat alacak da bu nasîhat kendisine fayda verecekti!
İlyas Yorulmaz Meali Verdiğin öğüdü düşünecek ve öğüt ona fayda verecekti.
Kadri Çelik Meali Ya da hatırlayıp kendine gelecek ve böylece bu hatırlama kendisine yarar sağlayacak?
Mahmut Kısa Meali Ya da senin vereceğin öğüdü can kulağıyla dinleyecek de, bu öğüt ona fayda verecek?
Mehmet Türk Meali Yahut öğüt alacak da o öğüt kendisine fayda verecek.
Muhammed Esed Meali yahut [hakikat] hatırlatılacak ve bu hatırlatma kendisine fayda verecekti.
Mustafa İslamoğlu Meali veya alacağı dersin kendisine yarar sağlayacağını?[5568]*
Ömer Nasuhi Bilmen Meali Yahut öğüt dinleyecek de kendisine o öğüt fâide verecektir.
Suat Yıldırım Meali 3, 4. Ne bilirsin, belki de alacağı öğütle arınacaktı. Yahut nasihati dinleyip ondan yararlanacaktı?
Süleyman Ateş Meali Yahut öğüt dinleyecek de öğüt, kendisine yarayacak.
Süleymaniye Vakfı Meali Veya bilgi edinecek[*], o bilgi ona yarayacaktı?*
Şaban Piriş Meali Veya öğüt alacak da öğüt ona fayda verecektir.
Ümit Şimşek Meali Yahut öğüt alacak, öğütten faydalanacaktı.
Yaşar Nuri Öztürk Meali Belki de düşünüp taşınacak da öğüt kendisine yarayacak.
M. Pickthall (English) Or take heed and so the reminder might avail him?
Yusuf Ali (English) Or that he might receive admonition, and the teaching might profit him?(5951)*

İslam Vakti Mobil Uygulamaları