Nahl Suresi 75. Ayet


Arapça

ضَرَبَ اللّهُ مَثَلاً عَبْدًا مَّمْلُوكًا لاَّ يَقْدِرُ عَلَى شَيْءٍ وَمَن رَّزَقْنَاهُ مِنَّا رِزْقًا حَسَنًا فَهُوَ يُنفِقُ مِنْهُ سِرًّا وَجَهْرًا هَلْ يَسْتَوُونَ الْحَمْدُ لِلّهِ بَلْ أَكْثَرُهُمْ لاَ يَعْلَمُونَ


Türkçe Okunuşu

Daraballâhu meselen abden memlûken lâ yakdiru alâ şey’in ve men razaknâhu minnâ rızkan hasenen fe huve yunfiku minhu sırren ve cehrâ(cehren), hel yestevûn(yestevûne), elhamdulillâh(elhamdulillâhi), bel ekseruhum lâ ya’lemûn(ya’lemûne).


Kelimeler

darabe allâhu Allah (misal) verdi
meselen misal, örnek
abden kul
memlûken sahip olunan, köle olan, memluk
lâ yakdiru muktedir değil, kaadir olmayan, gücü yetmeyen
alâ şey'in bir şeye
ve men ve kim
razaknâ-hu onu biz rızıklandırdık
min-nâ bizden
rızkan rızık
hasenen güzel
fe huve artık o
yunfiku infâk eder, verir
min-hu ondan
sırren gizli (sır) olarak
ve cehren ve açık olarak
hel yestevûne eşit (musavi) midir
el hamdu li allâhi hamd Allah'a aittir, hamd Allah'adır, Allah'a mahsustur
bel hayır, bilâkis
ekseru-hum onların çoğu
lâ ya'lemûne bilmiyorlar, bilmezler

Mealler

Abdullah-Ahmet Akgül Meali Allah, gücü hiçbir şeye yeterli-başarılı olamayan ve başkalarının mülkünde (ve güdümünde) bulunan (birisi) ile; kendisine tarafımızdan güzel bir rızık (çeşitli ve etkili nimet ve fazilet) verdiğimiz, böylece ondan gizli ve açık infak eden (toplum kendisinden fayda gören) kimseyi örnek gösterdi; (şimdi) bunlar hiç eşit olur (ve aynı tutulur) mu? (Oysa Allah Adildir ve herkese hak ettiğini verecektir.) Hamd (övgü ve teşekkür) Allah’a mahsustur, fakat onların çoğu bunu bilmemektedir.
Abdulbaki Gölpınarlı Meali Allah bir örnek getirmiştir: Bir köle olsa ve hiçbir şeye gücü yetmese ve bir de güzel bir surette rızıklandırdığımız birisi bulunsa da rızıklandırdığımız şeylerin bir kısmını, gizli, açık yoksullara harcasa, onları geçindirse bunlar eşit ve denk olur mu hiç? Hamd Allah'a, eşit değildir bunlar, fakat çoğu bilmez.
Abdullah Parlıyan Meali İşte Allah, size iki insan örneği veriyor. Bir köle olsa ve hiç birşeye gücü yetmese ve bir de, güzel bir şekilde rızıklandırdığımız birisi bulunsa da, rızıklandırdığımız şeylerden bir kısmını gizli, açık doğru yolda harcasa, bu hür kimse ile köle, eşit ve denk olur mu? Eksiksiz tüm övgüler Allah'a mahsustur, ne varki insanların çoğu bilmezler.
Ahmet Tekin Meali Allah, hiçbir şeye gücü yetmeyen, başkasının malı olmuş bir köle ile, kendisine tarafımızdan güzel rızık ve servet verilen ve ondan gizli ve aşikâre, karşılık beklemeden, gönüllü harcayan hür bir insanı misal veriyor. Hiç bunlar eşit olur mu? Bütün övgüler Allah'a yakışır. Fakat onların çoğu bunu bilmezler.
Ahmet Varol Meali Allah, hiçbir şeye gücü yetmeyen ve başkasının mülkiyeti altında olan köleyle kendisine güzel bir rızık verdiğimiz ve ondan gizli ve açık infak eden kimseyi örnek olarak vermektedir. Bunlar eşit olurlar mı? Hamd yalnız Allah'adır. Fakat onların çoğu bilmezler.
Ali Bulaç Meali Allah, (kendisine ortak koştuğunuz ilahlar konusunda) hiç bir şeye gücü yetmeyen ve başkasının mülkünde olan ile, tarafımızdan kendisine güzel bir rızık verdiğimiz, böylelikle ondan gizli ve açık infak eden kimseyi örnek olarak gösterdi; bunlar hiç eşit olur mu? Hamd Allah'ındır; fakat onların çoğu bilmezler.
Ali Fikri Yavuz Meali Allah, şunu temsil buyurdu: Hiç bir tasarrufa gücü yetmiyen halis bir köle, bir de tarafımızdan kendisine güzel bir rızık verilip de ondan gizli ve aşikâr harcayan kimse... Hiç bunlar müsavi olur mu? (O halde putları Allah'a nasıl eş tutuyorlar?). Bütün hamd Allah'a mahsustur. Doğrusu insanların çoğu (Bu hakikatleri) bilmezler.
Bahaeddin Sağlam Meali Allah, hiçbir şeye gücü yetmeyen, başkasının malı olmuş bir köle ile hazinelerimizden kendisine verdiğimiz güzel rızıktan gizli ve açık olarak harcayan (hür) bir kimseyi misal verir. İşte bunlar hiç eşit olurlar mı?. (Durum bu iken, siz hiçbir özelliği olmayanları, her şeyi yaratan Allah’a eşit tutuyorsunuz. Allah’ı da öyle anlıyorsunuz.) Hâlbuki bütün hamd ve şükre sebep olan şeyler Allah’ındır. Fakat çokları bunu bilmiyorlar.
Bayraktar Bayraklı Meali Allah, hiçbir şeye gücü yetmeyen ve başkasının malı olan bir köle ile, kendisine katımızdan verdiğimiz güzel rızıktan gizlice ve açıkça veren kimseyi örnek veriyor. Bunlar hiç eşit olur mu? Övgü Allah'a aittir; fakat çoğu bunu bilmez.
Cemal Külünkoğlu Meali Allah, hiçbir şeye gücü yetmeyen ve başkasının malı olan bir köle ile kendisine verdiğimiz güzel rızıktan gizli ve açık olarak Allah yolunda harcayan kimseyi misal verir. Bunlar hiç eşit olur mu? Doğrusu bütün övgüler Allah'a mahsustur. Fakat onların çoğu (bunu) bilmezler.
Diyanet İşleri Meali (Eski) Allah, hiçbir şeye gücü yetmeyen ve başkasının malı olan bir köle ile, kendisine verdiğimiz güzel nimetlerden gizlice ve açıkça sarfeden kimseyi misal gösterir: Hiç bunlar eşit olur mu? Övülmeğe layık olan Allah'tır, fakat çoğu bilmezler.
Diyanet İşleri Meali (Yeni) Allah, hiçbir şeye gücü yetmeyen ve başkasının malı olan bir köle ile, kendisine verdiğimiz güzel rızıktan gizli ve açık olarak Allah yolunda harcayan kimseyi misal verir. Bunlar hiç eşit olur mu? Hamd Allah’a mahsustur, fakat onların çoğu bilmezler.
Diyanet Vakfı Meali Allah, hiçbir şeye gücü yetmeyen, başkasının malı olmuş bir köle ile katımızdan kendisine verdiğimiz güzel rızıktan gizli ve açık olarak harcayan (hür) bir kimseyi misal verir. Bunlar hiç eşit olurlar mı? Doğrusu hamd Allah'a mahsustur. Fakat onların çoğu (bunu) bilmezler.  *
Edip Yüksel Meali ALLAH, hiçbir şeye gücü yetmeyen, sahiplenilmiş bir köle ile kendi tarafımızdan güzelce rızıklandırdığımız, o rızıktan gizli ve açık yardım için harcayan kişiyi örnek olarak verir. Bu ikisi hiç bir olur mu? Övgü ALLAH'adır, ancak çokları bilmezler.
Elmalılı Hamdi Yazır Meali Allah, hiçbir şeye gücü yetmeyen, başkasının malı olmuş bir köle ile, kendisine güzel bir rızık verilen ve o rızıkdan gizli ve açık olarak harcayan hür bir insanı misal verdi. Hiç bunlar eşit olur mu? Bütün hamd Allah'a mahsustur. Doğrusu insanların çoğu bilmezler.
Elmalılı Meali (Orjinal) Allah şunu temsil getirdi: bir abdi memlûk, hiç bir şey'e kudreti yok, bir de o zat ki kendisine tarafımızdan güzel bir rızık nasîb etmişiz de o ondan gizli, açık infak edip duruyor, hiç bunlar müsavi olurlar mı? Bütün hamd Allahındır amma çokları bilmezler
Hasan Basri Çantay Meali Allah şöyle bir mesel irâd etdi: Hiç bir şey'e gücü yetmeyen memlûk bir kul, bir de (hür) bir zât ki kendisine tarafımızdan güzel bir rızk nasıyb etmişizde o, bundan gizli ve aşikâr harcayıp duruyor. Bunlar hiç müsâvî olurlar mı? (Bütün) hamd Allahındır. Hayır, onların çoğu bilmezler.
Hayrat Neşriyat Meali Allah şöyle bir misâl getirdi: Hiçbir şeye gücü yetmeyen, başkasının mülkü olmuş bir köle ile; bir de kendisini tarafımızdan güzel bir rızıkla rızıklandırdığımız (ve) böylece bundan gizli ve açık olarak sarf eden kimse, hiç bir olurlar mı (ki âciz putları, herşeye kadir olan Allah ile bir tutuyorsunuz)? Hamd, Allah'a mahsustur. Fakat onların çoğu bilmezler.
İlyas Yorulmaz Meali Allah size hiçbir şeye gücü yetmeyen köle insanla, kendisine güzel bir rızık verdiğimiz ve bu rızıklardan gizli ve açık ihtiyaç sahiplerine veren iki insanı misal veriyor. Şimdi bu ikisi eşit midir? Hamd (övgü) bütünüyle Allah'a aittir. Ama onların çoğu bunu bilmiyor.
Kadri Çelik Meali Allah, hiç bir şeye gücü yetmeyen ve başkasının mülkünde olan köle ile katımızdan kendisine verdiğimiz güzel rızıktan gizli ve açık olarak harcayan (hür) bir kimseyi örnek olarak gösterir; bunlar hiç eşit olur mu? Bütün övgüler Allah'a özgüdür; fakat onların çoğu bilmezler.
Mahmut Kısa Meali Allah, şu iki adamı size örnek olarak anlatıyor: Bunlardan birisi, hiçbir şeye gücü yetmeyen ve başkasının malı olan bir köledir; diğeri ise, kendisine katımızdan güzel nîmetler bahşettiğimiz hür ve zengin bir insandır ki, bu nîmetlerden gizli. açık Allah yolunda infak edip, harcıyor. Şimdi düşünün, hiçbir şey yaratamayan birtakım âciz varlıkları ilâh edinerek onların kulu, kölesi olan inkârcılarla, göklerin ve yerin mutlak Efendisi olan Allah’a kulluk ederek gerçek onur ve özgürlüğü elde eden müminler hiç aynı olabilirler mi? Elbette hayır!.. O hâlde, sahte ilâhların, bâtıl inanç ve hurâfelerin, boyunduruğunda yaşamak ya da bunlardan kurtularak, her şeye kadir olan Allah’a kul köle olmak ve böylece, özgürlük ve onuru yeniden kazanmak! Kur’an’ın gösterdiği apaydınlık yolda yürüyerek, mutluluğun egemen olduğu bir dünya kurmak! Allah’ın ve elçilerinin çağrısına uyarak, sonsuz cennet nîmetleri içinde ebedî bir hayat yaşamak! İşte iki tip insan... Ama unutmayın ki, göklerin ve yerin hazineleri Allah’ın katındadır ve madem ki bütün nîmetler O’nundur, o hâlde bütün teşekkür ve övgüler de yalnızca Allah’ayöneltilmeli, sadece O’na kulluk ve ibâdet edilmelidir! Ne var ki, onların çoğu bunu bilmezler.
Mehmet Türk Meali Allah (bir de size); hiçbir şeye gücü yetmeyen ve başkasının kölesi olan kimse ile Bizim kendisine verdiğimiz güzel rızıklardan, gizli ve açık infak eden kimsenin eşit olmadıklarını,1 örnek verdi.2 Hamd Allah’adır fakat onların çoğu bunu bilmiyorlar.*
Muhammed Esed Meali Allah [işte size iki insan] örneği veriyor: [biri] hiçbir şeye gücü yetmeyen, başkasına bağımlı bir köle; [diğeri de] kendisine katımızdan [bir armağan olarak] güzel bir rızık bahşettiğimiz [özgür] bir insan ki, o rızıktan gizli-açık [gönlünce, doğru yolda] harcamalar yapıyor. İmdi, (düşünün), bu iki insan hiç bir tutulabilir mi? 85 Bütün övgüler Allah'a yakışır: ama onların çoğu bunu bilmezler.
Mustafa İslamoğlu Meali (İşte, örnek olarak) Allah size şu misali verir: Başkasının boyunduruğu altındaki köle sınıfına[2165] mensup birini (düşünün; bir de) kendisine tarafımızdan güzel bir rızık verdiğimiz ve ondan açık ve gizli hayırda bulunan (hür) birini… Şimdi bunlar bir tutulabilir mi?[2166] Övgülerin en mükemmeline yalnız (iradeyi yaratan) Allah lâyıktır: fakat onların çoğu (bunun dahi) farkında değiller![2167]*
Ömer Nasuhi Bilmen Meali Allah Teâlâ bir mesel irad etti: «Bir memduh kul ki, hiçbir şey üzerinde kâdir değil ve bir kimse ki, onu tarafımızdan güzel bir rızk ile merzûk etmişizdir de o ondan gizli ve aleni olarak infak etmektedir. Ya hiç bunlar müsavî olurlar mı?» Hamd Allah'a mahsustur fakat onların çokları bilmezler.
Suat Yıldırım Meali Allah size bir temsil getiriyor: Bir tarafta bir şahsın kölesi olup hiçbir güç ve yetkisi olmayan âciz bir adam, öbür tarafta kendisine tarafımızdan bol bol rızık ve imkân nasib ettiğimiz bir zat ki o maldan gizli - açık dilediği gibi harcayıp kullanıyor. Hiç bu ikisi eşit tutulabilir mi? Bütün hamdler, övgüye vesile olan her şey, Allah'a aittir. Ne var ki onların çoğu bunu bilmezler.
Süleyman Ateş Meali Allah, hiçbir şeye gücü yetmeyen ve başkasının malı olan bir köle ile; kendisine güzel rızık verdiğimiz, o rızıktan gizli ve açık harcayan kimseyi misal olarak anlattı. Hiç bunlar bir olurlar mı? Hamd Allah'a mahsustur, fakat çokları bilmezler.*
Süleymaniye Vakfı Meali Allah size bir benzetme yapıyor; hâkimiyet altında olup hiçbir şeye gücü yetmeyen bir esir, bir de kendine güzel rızık verdiğimiz ve onu gizli-açık hayra harcayan kişi. Hiç bunlar bir olur mu[*]? Allah ne yaparsa güzel yapar ama onların çoğu bunu bilmezler.*
Şaban Piriş Meali Allah, size, başkasının mülkiyetinde olan ve hiç bir şeye gücü yetmeyen bir köle ile tarafımızdan güzel bir rızıkla rızıklandırdığımız ve kendisi de ondan gizli ve açıktan infak eden kimseyi örnek gösteriyor. Hiç bunlar eşit olur mu? Hamd Allah'a mahsustur. Fakat, onların çoğu bilmiyor.
Ümit Şimşek Meali Allah, başkalarının sahipliği altında bulunan ve elinden hiçbir şey gelmeyen bir köle ile, tarafımızdan güzel bir rızıkla nasiplendirdiğimiz ve bu rızıktan gizli ve açık bağışta bulunan kimseyi misal olarak verdi. Bunlar bir olur mu hiç? Hamd Allah'a mahsustur. Lâkin onların çoğu bunu bilmez.
Yaşar Nuri Öztürk Meali Allah şöyle bir örnekleme yaptı: Hiçbir şeye gücü yetmeyen, başkasının eşyası durumunda bir kul/köle ile bizden bir güzel rızıkla rızıklandırdığımız ve ondan gizli-açık dağıtan bir kişi. Bunlar aynı olur mu?! Bütün övgüler Allah'adır ama onların çokları bilmiyorlar.
M. Pickthall (English) Allah coineth a similitude: (on the one hand) a (mere) chattel slave, who hath control of nothing, and (on the other hand) one on whom We have bestowed a fair provision from Us, and he spendeth thereof secretly and openly. Are they equal? Praise be to Allah! But most of them know not.
Yusuf Ali (English) Allah sets forth the Parable (of two men: one) a slave under the dominion of another;(2107) He has no power of any sort; and (the other) a man on whom We have bestowed goodly favours from Ourselves, and he spends thereof (freely), privately and publicly: are the two equal? (By no means;) praise be to Allah. But most of them understand not.*

İslam Vakti Mobil Uygulamaları