Hûd Suresi 10. Ayet


Arapça

وَلَئِنْ أَذَقْنَاهُ نَعْمَاء بَعْدَ ضَرَّاء مَسَّتْهُ لَيَقُولَنَّ ذَهَبَ السَّيِّئَاتُ عَنِّي إِنَّهُ لَفَرِحٌ فَخُورٌ


Türkçe Okunuşu

Ve le in ezaknâhu na'mâe ba'de darrâe messethu le yekûlenne zehebes seyyiâtu annî, innehu le ferihun fahûr(fahûrun).


Kelimeler

ve le in ve eğer gerçekten olursa
ezaknâ-hu ona tattırırsak
na'mâe bir ni'met
ba'de sonra
darrâe bir sıkıntı, bir zarar
messet-hu onu dokundurduğumuz
le yekûlenne mutlaka der
zehebe es seyyiâtu kötülükler gitti
an-nî benden
inne-hu muhakkak ki o, çünkü o
le ferihun şımarıktır
fahûrun çok övünen (kendini çok metheden) böbürlenen

Mealler

Abdullah-Ahmet Akgül Meali Ve andolsun ki (insan) eğer kendisine dokunan bir sıkıntıdan sonra (tekrar eski nimet ve faziletine döndürülecek olsa) yine kesinlikle; “Kötülükler benden (uzaklaşıp) gitti, (kendi bilgim ve becerimle bunu başarıp kurtuldum) ” diyerek (gaflet ve cehalete dalacaktır) . Çünkü o, şımarık (bir şaşkındır ve boş yere) böbürlenen ve gururlanandır.
Abdulbaki Gölpınarlı Meali Fakat ona, bir dertten, bir musibetten sonra nimeti tattırırsak benden bütün kötülükler gitti der. Şüphe yok ki o şımarır, böbürlenmeye övünmeye koyulur.
Abdullah Parlıyan Meali Yine başına gelen bir darlık ve sıkıntıdan sonra, bir bolluk bir genişlik tattıracak olursak, hemen “Musibetler yakamı bıraktı” diyerek çokca sevinir ve böbürlenir.
Ahmet Tekin Meali Eğer bir zarar, bir sıkıntı dokunduktan sonra ona bir nimet tattırırsak, “Artık felâketler yakamı bıraktı.” der. Ne kadar gururlu, ne kadar şımarık biridir.
Ahmet Varol Meali Kendisine dokunan bir darlıktan sonra ona bir nimet tattırırsak mutlaka: "Kötülükler artık benden gitti" der, şımarık ve böbürlenen biri oluverir.
Ali Bulaç Meali Ve andolsun, kendisine dokunan bir sıkıntıdan sonra, ona bir nimet taddırsak, kuşkusuz; 'Kötülükler benden gidiverdi' der. Çünkü o, şımarıktır, böbürlenendir.
Ali Fikri Yavuz Meali Fakat ona dokunan bir dertten sonra, kendisine bir nimet taddırırsak, “ - Doğrusu benden bütün fenalıklar gitti.” der ve şüphesiz sevinir, öğünür.
Bahaeddin Sağlam Meali Şayet kendisine dokunan bir zarardan sonra ona bir nimet tattırsak, işte o zaman, “kötülükler beni bıraktı” der, böbürlenerek sevinir ve övünür.
Bayraktar Bayraklı Meali Eğer kendisine dokunan bir zarardan sonra ona bir nimet tattırırsak, “Elbette kötülükler benden gitti” der. Çünkü o şımarıktır; kibirlidir.
Cemal Külünkoğlu Meali Ve Andolsun ki, kendisine dokunan bir sıkıntıdan sonra, ona bir nimet tattırsak, kuşkusuz: “Kötülükler benden gidiverdi” der. Çünkü o, şımarıktır, kibirlidir.
Diyanet İşleri Meali (Eski) Başına gelen sıkıntıdan sonra, ona bir nimet tattırırsak, "Musibetler başımdan gitti" der; doğrusu o, şımarıp böbürlenen biridir.
Diyanet İşleri Meali (Yeni) Ama kendisine dokunan bir sıkıntıdan sonra, ona bir nimet tattırırsak mutlaka, “Kötülükler benden gitti” diyecektir. Çünkü o, şımarık ve böbürlenen biridir.
Diyanet Vakfı Meali Eğer kendisine dokunan bir zarardan sonra ona bir nimet tattırırsak, elbette «Kötülükler benden gitti» der. Çünkü o (bunu derken)  şımarıktır, kibirlidir.
Edip Yüksel Meali Kendisine dokunan zararlardan sonra ona nimetler tattırsak, "Kötülükler benden gitti," der. Bu kez sevinçlidir, kibirlidir.
Elmalılı Hamdi Yazır Meali Ve şayet ona dokunan bir sıkıntıdan sonra bir nimet tattırırsak, "Artık benden bütün kötülükler silinip gitti." der, mutlaka böbürlenir ve şımarır.
Elmalılı Meali (Orjinal) Ve şâyed ona dokunan bir zarruretten sonra bir saadet tattırıverirsek, her halde benden bütün seyyiat gitti der ve şüphesiz sevinir öğünür
Hasan Basri Çantay Meali Şâyed kendisine dokunan bir derdden sonra ona ni'meti tatdırırsak andolsun diyecek ki: «Benden kötülükler (bir daha gelmemek üzere) uzaklaşıb gitdi». Çünkü o (bu anda) şımarıkdır, (halka karşı) böbürlenendir.
Hayrat Neşriyat Meali Hem muhakkak ki, kendisine dokunan bir zarardan sonra ona (o insana) bir ni'met tattırsak, mutlaka: “Kötülükler benden gitti” der. Çünki o gerçekten çok şımarık, çok böbürlenen kimsedir.
İlyas Yorulmaz Meali Yine, ona isabet eden bir zarardan sonra nimetleri tattırırsak “Zarar benden uzaklaştı (gitti)” diye hemen övünerek sevinir.
Kadri Çelik Meali Başına gelen sıkıntıdan sonra, ona bir nimet tattırırsak “Musibetler başımdan gitti” der. Doğrusu o, sevinerek şımaran ve böbürlenen biridir.
Mahmut Kısa Meali Ve yine, eğer kendisine dokunan bir sıkıntının ardındanbaşındaki belâyı giderip ona bir nîmet tattıracak olsak, o zaman da, “Nasıl olsa belâlardan kurtuldum!” der ve bir daha hiç sıkıntıya düşmeyecekmiş gibi hemen şımarmaya, o nîmetleri kendisine veren yaratıcıyı unutarak kibirlenmeye, büyüklük taslamaya başlar. Nîmetleri düşünür de, onları bahşeden yüce kudreti düşünmez; belâlardan ödü kopar, fakat o belâlarla insanları imtihan Allah’a karşı gelmekten çekinmez.
Mehmet Türk Meali Ve (yine) yemin olsun ki; kendisine dokunan bir sıkıntıdan sonra, ona bir nîmet tattırırsak (o zaman da) kesinlikle: “kötülükler benden gidiverdi”1 der ve mutlaka böbürlenerek şımarır.*
Muhammed Esed Meali Yine, başına gelen bir darlıktan, sıkıntıdan sonra bir bolluk, bir genişlik 18 tattıracak olsak hemen “Musibetler yakamı bıraktı!” di-yerek, kendinden bilir, kurumlu boş bir sevince kaptırır kendini. 19
Mustafa İslamoğlu Meali Yok eğer kendisine dokunan bir sıkıntı ve darlığın ardından ona esenlik ve bolluk tattırmış olsak, o vakit der ki: “kötülük(veren güç)ler benden uzaklaştı”;[1699] (ve) bir anda küstahça bir şımarıklığa kapılır.*
Ömer Nasuhi Bilmen Meali Ve eğer ona isabet eden bir zahmetten sonra bir nîmet tattırırsak elbette der ki: «Benden bütün kötülükler gidiverdi.» Şüphe yok ki, O bu halde pek sevinen, çok öğünendir.
Suat Yıldırım Meali Fakat başına gelen bir dertten sonra kendisine bir nimet tattırırsak: “Artık bütün dertler ve belalar bir daha gelmemek üzere bitti gitti! ” der, sevinir, övünür durur.
Süleyman Ateş Meali Ve eğer kendisine dokunan bir zarardan sonra ona bir ni'met taddırsak, mutlaka: "Kötülükler benden gitti" der, sevinir, övünür.
Süleymaniye Vakfı Meali Çektiği darlıktan sonra ona bir mutluluk tattırsak bu defa da “Sıkıntılar geride kaldı.” der. Artık o, şımarığın ve kendini beğenmişin tekidir.
Şaban Piriş Meali Eğer ona, kendisine dokunan sıkıntıdan sonra nimetler verirsek şöyle söyleyecektir:-Kötülükler benden uzaklaştı. O, gerçekten şımaracak ve övüncektir.
Ümit Şimşek Meali Eğer başına gelen bir sıkıntıdan sonra ona nimetler tattıracak olsak, bu defa da “Bütün kötülükler benden uzaklaştı” deyiverir; şımarıp böbürlenir.
Yaşar Nuri Öztürk Meali Ve eğer ona, kendisine gelip çatan bir zorluk ve kederden sonra bolluk ve nimet tattırırsak, hiç kuşkusuz şöyle diyecektir: "Tüm sıkıntı ve kötülükler benden uzaklaşmıştır." Bu durumda o, bir sevinç şımarığı, bir kendini beğenmiş olur.
M. Pickthall (English) And if We cause him to taste grace after some misfortune that had befallen him, he saith : The ills have gone from me. Lo! he is exultant, boastful;
Yusuf Ali (English) But if We give him a taste of (Our) favours after adversity hath touched him, he is sure to say, "All evil has departed from me:"(1507) Behold! he falls into exultation and pride.*

İslam Vakti Mobil Uygulamaları