Hûd Suresi 53. Ayet


Arapça

قَالُواْ يَا هُودُ مَا جِئْتَنَا بِبَيِّنَةٍ وَمَا نَحْنُ بِتَارِكِي آلِهَتِنَا عَن قَوْلِكَ وَمَا نَحْنُ لَكَ بِمُؤْمِنِينَ


Türkçe Okunuşu

Kâlû yâ hûdu mâ ci'tenâ bi beyyinetin ve mâ nahnu bi târikî âlihetinâ an kavlike ve mâ nahnu leke bi muminîn(muminîne).


Kelimeler

kâlû dediler
yâ hûdu ey Hud
mâ ci'te-nâ bi bize getirmedin
beyyinetin delil, apaçık bir belge, bir beyyine, bir mucize
ve mâ nahnu ve biz değiliz
bi târikî terkeden
âliheti-nâ ilâhlarımız
an kavli-ke senin sözünden (dolayı)
ve mâ nahnu ve biz değiliz
leke seni
bi muminîne inananlar

Mealler

Abdullah-Ahmet Akgül Meali (Haksızlık ve ahlâksızlık düzenlerine alışmış kimseler) "Ey Hud!" dediler. "Sen bize apaçık mucizelerle gelmiş değilsin ki, bizler senin sözünle ilahlarımızı (cansız putlarımızı, canlı tağutlarımızı ve nefsimize hoş ve kolay gelen bâtıl ve bozuk hayat tarzlarımızı) terk edelim... Sana (asla) iman edecek değiliz!"
Abdulbaki Gölpınarlı Meali Ey Hud dediler, sen bize apaçık bir delil gösteremiyorsun, biz de senin sözünle tanrılarımızı bırakmayız ve biz sana inanmıyoruz.
Abdullah Parlıyan Meali Soydaşları: “Ey Hûd!” dediler. “Bize peygamber olduğunu kanıtlayan açık bir delil getirmedin, bu yüzden senin bir tek sözünle, tanrılarımızı bırakıp sana inanacak değiliz.
Ahmet Tekin Meali Kavmi: “Ey Hûd, sen bize açık hak bir delil bir mûcize getirmedin. Biz de senin sözünle ilâhlarımızı terkedecek değiliz. Biz sana itimat edecek de değiliz.” dedi.
Ahmet Varol Meali Dediler ki: "Ey Hud! Sen bize bir belge getirmedin. Biz senin sözünle ilahlarımızı bırakacak değiliz. Biz sana inanacak da değiliz.
Ali Bulaç Meali 'Ey Hud' dediler. 'Sen bize apaçık bir belge (mucize) ile gelmiş değilsin ve biz de senin sözünle ilahlarımızı terketmeyiz. Sana iman edecek de değiliz.'
Ali Fikri Yavuz Meali Onlar da dediler ki: “- Ey Hûd, sen bize açık bir mûcize getirmedin. Biz, senin sözünle tanrılarımızı terk etmeyiz ve biz sana inanmayız.
Bahaeddin Sağlam Meali Dediler ki: “Ey Hûd! Sen bize bir mucize delil ile gelmiş değilsin. Ve biz, senin sözünden dolayı, ilahlarımızı bırakacak ve sana inanacak da değiliz.
Bayraktar Bayraklı Meali Dediler ki: “Ey Hûd! Sen bize açık bir mucize getirmedin, biz de senin sözünle tanrılarımızı bırakacak değiliz ve biz sana iman edecek de değiliz.”
Cemal Külünkoğlu Meali (Onlar da) dediler ki: “Ey Hud! Sen bize açık bir mucize getirmedin, biz de senin sözünle tanrılarımızı bırakacak değiliz ve biz sana iman edecek de değiliz.”
Diyanet İşleri Meali (Eski) "Ey Hud! Sen bize bir belge getirmeden, senin sözünden ötürü tanrılarımızı terketmeyiz ve sana inanmayız.
Diyanet İşleri Meali (Yeni) Dediler ki: “Ey Hûd! Sen bize açık bir mucize getirmedin. Biz de senin sözünle ilâhlarımızı bırakacak değiliz. Biz sana iman edecek de değiliz.”
Diyanet Vakfı Meali Dediler ki: Ey Hûd! Sen bize açık bir mucize getirmedin, biz de senin sözünle tanrılarımızı bırakacak değiliz ve biz sana iman edecek de değiliz.
Edip Yüksel Meali Dediler ki: "Ey Hud, sen bize kesin bir kanıt ile gelmedin. Biz, sırf senin sözünle dinimizi bırakacak değiliz, sana inanacak değiliz."
Elmalılı Hamdi Yazır Meali Dediler ki; "Ey Hud! Sen bize açık bir mucize getirmedin. Biz de senin sözünle tanrılarımızı terk etmeyiz. Ve biz sana inanmayız."
Elmalılı Meali (Orjinal) Ey Hûd, dediler: sen bize bir beyyine getirmedin, biz ise senin sözünle ilâhlarımızı terk etmeyiz ve biz sana inanmayız
Hasan Basri Çantay Meali Dediler ki: «Ey Hûd, sen bize açık bir mu'cize getirmedin. Biz de senin sözünle Tanrılarımızı bırakıcı değiliz. Sana inanıcılar da değiliz».
Hayrat Neşriyat Meali Dediler ki: “Ey Hûd! Bize apaçık bir delil (bir mu'cize) getirmedin; biz de senin sözünle ilâhlarımızı terk ediciler değiliz, biz sana îmân edecek kimseler de değiliz.”
İlyas Yorulmaz Meali Kavmi “Ey Hud! Bize açıkça inanacağımız deliller getirmedin. Bu yüzden senin sözünden dolayı ilahlarımızı terk etmeyeceğiz ve sana inanmayacağız.”
Kadri Çelik Meali “Ey Hûd! Sen bize apaçık bir belge (mucize) ile gelmiş değilsin, biz de senin sözünle ilahlarımızı terk etmeyiz ve biz sana iman edecek de değiliz.”
Mahmut Kısa Meali Bu sevgi, şefkat, rahmet ve merhamet dolu sözlere karşılık kâfirler, “Ey Hûd!” dediler, “Sen bize, bizi inanmaya mecbur bırakacak türden açık bir mûcize getirmedin. Dolayısıyla, sırf senin sözünle tanrılarımızı ve onlar sayesinde elde ettiğimiz tahtımızı, tacımızı bırakacak değiliz; o hâlde hiç boşuna bekleme, sana asla inanmayacağız!”
Mehmet Türk Meali (Toplumu da Hûd’a): “Ey Hûd! Sen, bize apaçık bir mûcize getirmedin ve biz de sadece, senin sözüne (itibar ederek) ilâhlarımızı terk edecek ve sana îman edecek değiliz.”1 dediler.*
Muhammed Esed Meali (Soydaşları:) “Ey Hûd!” dediler, “Bize [peygamber olduğunu kanıtlayan] açık bir delil, bir belge getirmedin; bu yüzden, senin bir tek sözünle tanrılarımızı bir kenara atıp sana inanacak değiliz.
Mustafa İslamoğlu Meali “Ey Hûd!” dediler, “Sen bize bir delil ile gelmedin. Sırf senin sözlerine kanıp da ilâhlarımızı terk edecek değiliz. Ve biz, sana inanan mü’minler olmayacağız!
Ömer Nasuhi Bilmen Meali Dediler ki: «Ey Hûd! Sen bize bir beyyine ile gelmedin ve biz de senin sözünden dolayı kendi tanrılarımızı terkedici değiliz ve sana inanan kimseler de değiliz.»
Suat Yıldırım Meali “Ey Hûd! dediler, sen bize açık bir belge, bir mûcize getirmedin. Biz de senin sözüne bakarak tanrılarımızı bırakacak değiliz. Sana asla inanacak da değiliz. ”
Süleyman Ateş Meali Dediler ki: "Ey Hud, bize bir mu'cize getirmedin. Biz senin sözünle tanrılarımızı terk edecek değiliz ve biz sana inanacak değiliz!"
Süleymaniye Vakfı Meali Dediler ki “Bak Hud! Bize bir belge (delil) getirmedin. Senin sözünle ilahlarımızı bırakacak değiliz. Sana inanacak da değiliz.
Şaban Piriş Meali -Ey Hûd, sen bize apaçık bir belge getirmedin, biz de senin sözünle ilahlarımızı bırakacak ve sana inanacak değiliz, dediler.
Ümit Şimşek Meali “Ey Hud,” dediler. “Sen bize açık bir delil getirmedin. Biz de senin sözünle tanrılarımızı terk edecek değiliz. Sana inanmıyoruz.
Yaşar Nuri Öztürk Meali Dediler ki: "Ey Hûd! Bize hiçbir kanıt getirmedin. Senin sözünle ilahlarımızı terk edecek değiliz. Zaten biz sana inanmıyoruz."
M. Pickthall (English) They said: O Hud! Thou hast brought us no clear proof and we are not going to forsake our gods on thy (mere) saying, and we are not believers in thee.
Yusuf Ali (English) They said: "O Hud! No Clear (Sign) that hast thou brought us, and we are not the ones to desert our gods on thy word! Nor shall we believe in thee!(1548)*

İslam Vakti Mobil Uygulamaları