Hûd Suresi 108. Ayet


Arapça

وَأَمَّا الَّذِينَ سُعِدُواْ فَفِي الْجَنَّةِ خَالِدِينَ فِيهَا مَا دَامَتِ السَّمَاوَاتُ وَالأَرْضُ إِلاَّ مَا شَاء رَبُّكَ عَطَاء غَيْرَ مَجْذُوذٍ


Türkçe Okunuşu

Ve emmâllezîne suidû fe fîl cenneti hâlidîne fîhâ mâ dâmetis semâvâtu vel ardu illâ mâ şâe rabbuke, atâen gayra meczûz(meczûzin).


Kelimeler

ve emmâ ve fakat, ama
ellezîne suidû mutlu olanlar, said olanlar
fe o zaman, böylece
fî el cenneti cennette
hâlidîne ebedî kalacak olanlar
fî-hâ orada
mâ dâmeti devam ettikçe, durduğu müddetçe
es semâvâtu semâlar, gökler
ve el ardu ve yeryüzü (yedi kat yerler)
illâ ancak, sadece
mâ şâe dilediği şey
rabbu-ke senin Rabbin
atâen lütuf, bağış, ihsan olarak
gayre başka
meczûzin (gayre meczûzin) kesinti, kesilmiş (kesintisiz, devamlı, kesilmeyen)

Mealler

Abdullah-Ahmet Akgül Meali (İman ve itaatle) Mutlu olanlar ise, artık onlar da cennette (bahtiyardır) . Rabbinin dilemesi dışında gökler ve yer sürüp gittikçe, orada süresiz kalacaklardır. (Bu) Kesintisi olmayan bir ihsan ve ikramdır.
Abdulbaki Gölpınarlı Meali Ama kutlu olanlarsa cennettedir, orada ebedi kalır Rabbinin dilediğinden başka hepsi, gökler ve yeryüzü durdukça; bitip tükenmesi olmayan bir bağıştır bu.*
Abdullah Parlıyan Meali O kıyamet günü, mutlu olacak olanlara gelince onlar da, dünyada yaptıklarından dolayı, cennette yaşayacaklar ve Rabbin bunun aksini dilemedikçe, gökler ve yer yerinde durduğu sürece, ardı arkası kesilmeyen bir lütuf olarak, o cennetlerde kalacaklardır.
Ahmet Tekin Meali Mutlu olanlarsa, Allah'a kulluk ve ibadetleri, iyilikleri dolayısıyla Cennettedirler. Rabbinin sünnetinin, düzeninin yasaları içinde, iradesinin tecellisine uygun olan hal, daha büyük mükâfatlar müstesna, gökler ve yer daim olup durdukça, orada ebedî yaşayacaklar. Bu, ardı arkası kesilmeyen bir lütuf, bir ihsandır.
Ahmet Varol Meali Mutlu olanlar ise cennettedirler. Rabbinin diledikleri dışında, gökler ve yer durdukça onlar orada sürekli kalıcıdırlar. Bu, kesintisiz bir lütuftur.
Ali Bulaç Meali Mutlu olanlar da, artık onlar cennettedirler. Rabbinin dilemesi dışında gökler ve yer sürüp gittikçe, orada süresiz kalacaklardır. (Bu) kesintisi olmayan bir ihsandır.
Ali Fikri Yavuz Meali Amma bahtiyar olanlar, cennetliktirler, Ahiretin gökleri ve yeri durdukça, onlar, cennette ebedî olarak kalıcıdırlar. Ancak Rabbinin (daha önce müminlerden bir kısım günahkârların azabını) dilediği müddet müstesna. Bu bitmez ve tükenmez bir lütûfdur.
Bahaeddin Sağlam Meali Said (mutlu) olanlar ise, Rabbinin dilediği hariç, gökler ve yer kaldıkça, onlar Cennette devam edeceklerdir. İşte bu, kesilmeyen İlahî bir bağıştır.
Bayraktar Bayraklı Meali Mutlu olanlara gelince, onlar da cennettedirler. Rabbinin dilediği hariç, gökler ve yer durdukça onlar da orada süreli kalacaklardır. Bu, bitmez-tükenmez bir lütuftur.[217]*
Cemal Külünkoğlu Meali Mutlu olanlar ise cennettedirler. Rabbinin dilemesi dışında gökler ve yer sürüp gittikçe de onlar orada temelli kalacaklardır. (Bu) kesintisi olmayan bir ihsandır.
Diyanet İşleri Meali (Eski) Mesud olanlar ise cennettedirler. Rabbinin dilemesi bir yana, sonsuz bir lütuf olarak, gökler ve yer durdukça, orada temelli kalacaklardır.
Diyanet İşleri Meali (Yeni) Mutlu olanlara gelince, gökler ve yerler durdukça içinde ebedî kalmak üzere cennettedirler. Ancak Rabbinin dilemesi başka. Bu, onlara ardı kesilmez bir lütuf olarak verilmiştir.
Diyanet Vakfı Meali Mutlu olanlara gelince, onlar da cennettedirler. Rabbinin dilediği hariç, gökler ve yer durdukça onlar da orada ebedî kalacaklardır. Bu (nimetler)  bitmez, tükenmez bir lütuftur.  *
Edip Yüksel Meali Mutluluğu hakkedenler ise, gökler ve yer kaldığı sürece cennette kalıcıdırlar. Rabbinin dilerse başka. Kesintisiz bir ödüldür bu.*
Elmalılı Hamdi Yazır Meali Mutlu olanlar ise cennettedirler. Orada gökler ve yer durdukça duracaklar, ancak Rabbinin diledikleri başka. (Bu) ardı arası kesilmeyen bir ihsan olacak.
Elmalılı Meali (Orjinal) Amma mes'ud olanlar Cennettedirler, rabbının dilediği müddetten başka Semavât ve Arz durdukça onlar onda muhalled kalacaklar, bir atâ ki kesilmesi yok
Hasan Basri Çantay Meali Mes'ud olanlara gelince: Onlar da cennetdedirler. Rabbinin dilediği (müddet) müstesna olmak üzere gökler ve yer durdukça onlar orada ebedî kalıcıdırlar. (Bu), bir lütf-ü ihsandır ki (tükenib) kesilmesi yokdur.
Hayrat Neşriyat Meali Ve saîd (bahtiyâr) olanlara gelince, artık (onlar ise) Cennettedirler; gökler ve yer durdukça orada ebedî olarak kalıcıdırlar; ancak Rabbinin dilediği müstesnâ!(4) (Bu) aslâ kesilmeyip devâm eden bir lütuftur.*
İlyas Yorulmaz Meali Mutlu olanlara gelince, onlarda cennet içerisindedirler. Rabbinin dilediği süre, gökler ve yer var oldukça, onlarda cennet içerisinde süresiz kalacaklar. Bitmez tükenmez bir lütuf içindedirler.
Kadri Çelik Meali Mesut olanlar ise cennettedirler. Rabbinin dilemesi bir yana, kesintisiz bir lütuf olarak, gökler ve yer durdukça, onda temelli kalıcılardır.
Mahmut Kısa Meali Mutlu olanlara gelince, onlar da cennette nîmetler içinde yaşayacaklar. Gökler ve yer durduğu sürece,ebediyen orada kalacaklar. Bu, ancak Rabb’inin dilemesi ile olacaktır! Rabb’in dilerse, onları daha yüce makâmlara ulaştırabilir. İşte bu mükâfât, asla kesintiye uğramayacak bir ilâhî lütuftur.
Mehmet Türk Meali Bahtiyar olanlara gelince, artık onlar cennettedirler. (Onlar) Rabbinin dilemesi dışında, gökler ve yer devam ettiği müddetçe, ardı arkası kesilmeyen bir ihsan olarak, orada ebedî kalacaklardır.
Muhammed Esed Meali Bahtiyar olanlara gelince, onlar [da dünyada yaptıklarından ötürü] cennette [yaşayacak] ve Rabbin bunun aksini dilemedikçe, 135 gökler ve yer yerinde durduğu sürece -bitmeyen bir lütfun sonucu olarak- orada kalacaklar.
Mustafa İslamoğlu Meali Ve bahtiyar olanlara gelince: işte onlar da Rabbin aksini tercih etmedikçe, gökler ve yer orada durduğu sürece cennette yerleşip kalacaklar: kesintisiz bir bağış olarak!..[1803]*
Ömer Nasuhi Bilmen Meali Velâkin said olanlar cennettedirler. Rabbin dilediği müddetten başka gökler ve yer devam ettikçe orada muhalleddirler. Bir atiyye ki, kesilmiş değildir.
Suat Yıldırım Meali Mutlu olanlar ise cennettedirler. Senin Rabbinin dilemesi hariç gökler ve yer durdukça orada ebedî kalacaklardır. Kesintisi olmayan bir ihsan içinde olacaklardır.
Süleyman Ateş Meali Mutlu kılınanlar ise cennettedirler. Gökler ve yer durdukça orada sürekli kalacaklardır. Meğer Rabbin, çıkmalarını dilemiş olsun. Bu, Kesintisiz bir vergidir!.
Süleymaniye Vakfı Meali Mutlu olanlar da Cennet’tedirler. Gökler ve yer durdukça onlar da orada kalacaklardır. Rabbin çıkaracak olursa başka[*]. Onlara yapılan kesintisiz bir ikramdır.*
Şaban Piriş Meali Mesut olanlar ise cennettedirler. Rabbin dilemesi dışında gökler ve yer durdukça, orada temelli kalacaklardır. Bu sonsuz bir lütufdur.
Ümit Şimşek Meali Mutlu olanlar ise Cennettedirler. Onlar da gökler ve yer durdukça orada sürekli kalırlar—Rabbinin dilemesi müstesna. İşte bu ardı arkası kesilmeyecek bir ikramdır.(18)*
Yaşar Nuri Öztürk Meali Mutluluğa erdirilenlere gelince, onlar cennettedirler. Rabbinin dilemesi hariç, gökler ve yer durdukça onlar, hep orada kalacaklardır. Kesintisiz bir lütuf olarak...
M. Pickthall (English) And as for those who will be glad (that day) they will be in the Garden, abiding there so long as the heavens and the earth endure save for that which thy Lord willeth: a gift unfailing.
Yusuf Ali (English) And those who are blessed shall be in the Garden: They will dwell therein(1609) for all the time that the heavens and the earth endure, except as thy Lord willeth: a gift without break.(1610)*

İslam Vakti Mobil Uygulamaları