Hûd Suresi 32. Ayet


Arapça

قَالُواْ يَا نُوحُ قَدْ جَادَلْتَنَا فَأَكْثَرْتَ جِدَالَنَا فَأْتَنِا بِمَا تَعِدُنَا إِن كُنتَ مِنَ الصَّادِقِينَ


Türkçe Okunuşu

Kâlû yâ nûhu kad câdeltenâ fe ekserte cidâlenâ fe’tinâ bi mâ teidunâ in kunte mines sâdikîn(sâdikîne).


Kelimeler

kâlû dediler
yâ nûhu ey Nuh
kad oldu, olmuştu
câdelte-nâ sen bizimle çekiştin, mücâdele ettin
fe o zaman, böylece
ekserte sen çok oldun, çok ileri gittin
cidâle-nâ bizimle çekişmede, mücâdelede
fe'ti-nâ haydi, artık bize getir
bi-mâ şey ile, sebebiyle
teidu-nâ bize vaadettiğin (tehdit ettiğin, negatif vaadini)
in kunte eğer sen, ..... isen
min es sâdikîne doğru söyleyenlerden, sadıklardan

Mealler

Abdullah-Ahmet Akgül Meali (Kavmi kendisine) “Ey Nuh! Yeter bizimle çekişip tartıştığın ve bu mücadeleyi çok uzattın! Eğer haklı ve sadık isen; bize va’ad ve tehdit ettiğin (azabı) getir (de görelim) ” demişlerdi.
Abdulbaki Gölpınarlı Meali Ya Nuh dediler, gerçekten de bizimle uğraşmadasın ve uğraşmanda ileri de gittin, gerçeklerdensen hadi, tehdit edip durduğun azaba uğrat bizi.
Abdullah Parlıyan Meali İnkarcıların ileri gelenleri: “Ey Nuh, bizimle çok tartıştın ve tartışmayı da çok uzattın. Eğer doğru sözlü kimselerdensen, artık getir şu bizi tehdit ettiğin azabı.”
Ahmet Tekin Meali Kavminin ileri gelen münkirleri: “Ey Nûh, bizimle mücadele ettin. Bize karşı mücadelede de çok ileri gittin. Eğer iddialarında doğru isen, bizi tehdit ettiğin azâbı getir.” dediler.
Ahmet Varol Meali Dediler ki: "Ey Nuh! Bizimle tartıştın ve bizimle tartışmanda hayli ileri gittin. Eğer doğru sözlülerden isen bize vaadettiğini getir bakalım!"
Ali Bulaç Meali 'Ey Nuh,“ dediler “bizimle çekişip-durdun, bu çekişmede ileri de gittin. Eğer doğru söylüyorsan, bize vaadettiğini getir (görelim.)'
Ali Fikri Yavuz Meali Nûh'a cevap olarak şöyle dediler: “- Gerçekten bizimle mücadele ettin. Bizimle olan mücadelede çok ileri gittin. Eğer doğru söyleyenlerdensen, bizi korkutup durduğun azabı, haydi getir bakalım.”
Bahaeddin Sağlam Meali Onlar dedi ki: “Ey Nuh! Gerçekten bizimle tartıştın ve çokça tartıştın. Eğer doğrulardan isen, bize vaadettiğin azabı getir.”
Bayraktar Bayraklı Meali Dediler ki: “Ey Nûh! Bizimle gerçekten tartıştın ve bize karşı mücâdelede çok ileri gittin. Eğer doğrulardan isen, kendisiyle bizi tehdit ettiğini bize getir!”
Cemal Külünkoğlu Meali “Ey Nuh! Bizimle çekişip durdun, bu çekişmede ileri de gittin. Eğer doğru söylüyorsan bize vadettiğin (azab)ı getir (görelim bakalım)” dediler.
Diyanet İşleri Meali (Eski) "Ey Nuh! Bizimle cidden tartıştın; hem de çok tartıştın. Doğru sözlülerden isen tehdit ettiğin azabı başımıza getir" dediler.
Diyanet İşleri Meali (Yeni) Dediler ki: “Ey Nûh! Bizimle tartıştın ve tartışmayı uzattın. Eğer doğru söyleyenlerden isen, haydi kendisiyle bizi tehdit ettiğin azabı getir.”
Diyanet Vakfı Meali Dediler ki: Ey Nuh! Bizimle mücadele ettin ve bize karşı mücadelede çok ileri gittin. Eğer doğrulardan isen, kendisiyle bizi tehdit ettiğini (azabı)  bize getir!
Edip Yüksel Meali Dediler ki: "Ey Nuh, sen bizimle tartıştın ve bizimle tartışmayı uzattın. Doğru sözlü isen haydi bizi tehdit ettiğin şeyi getir bakalım."
Elmalılı Hamdi Yazır Meali Dediler ki; "Ey Nuh! Bizimle didişip durdun, didişmende de çok ileri gittin. Eğer doğru söylüyorsan, bizi tehdit ettiğin şu azabı getir de görelim."
Elmalılı Meali (Orjinal) Ey Nuh! dediler: cidden bize mücadele ettin, cidalimizde çok ileri de gittin, de haydi bizi tehdid edib durduğun azâbı getir de görelim, sadıklardan isen
Hasan Basri Çantay Meali Dediler: «Ey Nuh, bizimle cidden uğraşdın. Bizimle olan bu mücâdelende ileri de gitdin. Eğer sen doğruculardan isen bizi tehdîd edib durduğun (azâb) ı haydi getir bize».
Hayrat Neşriyat Meali Dediler ki: “Ey Nûh! Gerçekten bizimle mücâdele ettin, öyle ki bizimle mücâdelede çok ileri gittin; eğer (iddiânda) doğru kimselerden isen, haydi tehdîd etmekte olduğun (azâb)ı bize getir!”
İlyas Yorulmaz Meali Dediler ki “Ey Nuh! Bizimle iyi mücadele ettin ve mücadelemizi pek çok alanlara yaydın[1]. Eğer doğru söyleyenlerden isen, O halde bize vaat ettiğin azabı başımıza getir.“*
Kadri Çelik Meali “Ey Nuh! Bizimle çekişip durdun, bu çekişmede ileri de gittin. Doğru sözlülerden isen bize vaat ettiğin şeyi (azabı) getir (görelim)” dediler.
Mahmut Kısa Meali Bunun üzerine, kavminin önde gelen inkârcıları, “Ey Nûh!” dediler, “Bizimle yeterince tartıştın, hattâ bıkkınlık verecek derecede tartışmayı gereksiz yere uzattın; eğer söylediklerin doğruysa, haydi ne duruyorsun, artık bizi tehdit ettiğin şu azâbı getir de görelim!”
Mehmet Türk Meali (Toplumu, Nûh’a): “Ey Nûh! Gerçekten sen, bizimle çok uğraştın ve bu yaptığın mücadelede de çok ileri gittin. Eğer doğru söylüyorsan (haydi) bize vâdettiğin (azabı) getir de (görelim.)” dediler.
Muhammed Esed Meali [İnkarcıların ileri gelenleri:] “Ey Nûh, bizimle çok tartıştın, tartışmayı [gereksiz yere] fazla uzattın” 54 dediler, “eğer doğru sözlü kimselerdensen artık getir şu bizi tehdit edip durduğun şeyi!” 55
Mustafa İslamoğlu Meali Dediler ki: “Ey Nûh! Bizimle tartıştın, üstelik aramızdaki tartışmada hayli ileri gittin. Madem öyle, eğer sözünün arkasındaysan hadi bizi tehdit ettiğin cezaya çarptır!”
Ömer Nasuhi Bilmen Meali Dediler ki: «Ey Nûh! Bizim ile muhakkak ki mücadelede bulundun, artık mücadelemizi arttırdın. Eğer sen sâdıklardan oldun ise imdi bize tehdit ettiğin şeyi getiriver.»
Suat Yıldırım Meali “Ey Nûh! dediler. Bizimle mücadele ettin, bu mücadelende de hayli ileri gittin. Yeter artık, eğer doğru söyleyenlerden isen haydi bizi tehdit edip durduğun o azabı getir de görelim! ”
Süleyman Ateş Meali Dediler ki: "Ey Nuh, bizimle mücadele ettin. Hem bizimle mücadelede çok ileri gittin. Eğer doğrulardan isen haydi bizi tehdidettiğin şeyi bize getir!"
Süleymaniye Vakfı Meali Dediler ki “Bak Nuh! Bizimle tartışmaya girdin, tartışmayı da çok uzattın! Söylediğine gerçekten inanıyorsan bizi tehdit ettiğin şeyi başımıza getir.”
Şaban Piriş Meali Dediler ki:-Ey Nuh, bizimle çok uğraştın ve çekiştin. Eğer doğru söylüyorsan haydi bize vaat ettiğini getir.
Ümit Şimşek Meali “Ey Nuh, bizimle tartışıyorsun,” dediler. “Hem de tartışmayı çok ileri götürüyorsun. Eğer doğru söylüyorsan, bize vaad ettiğin şeyi getir bakalım.”
Yaşar Nuri Öztürk Meali Dediler ki: "Ey Nûh! Sen bizimle uğraştın, bizimle mücadelede çok da ileri gittin. Eğer doğru sözlülerden isen bizi tehdit ettiğin şeyi ortaya getir."
M. Pickthall (English) They said: O Noah! Thou hast disputed with us and multiplied disputation with us; now bring upon Us that where with thou threatenest us, if thou art of the truthful.
Yusuf Ali (English) They said: "O Noah! thou hast disputed with us, and (much) hast thou prolonged the dispute with us: now bring upon us what thou threatenest us with, if thou speakest the truth!?"(1525)*

İslam Vakti Mobil Uygulamaları