Âli İmrân Suresi 8. Ayet


Arapça

رَبَّنَا لاَ تُزِغْ قُلُوبَنَا بَعْدَ إِذْ هَدَيْتَنَا وَهَبْ لَنَا مِن لَّدُنكَ رَحْمَةً إِنَّكَ أَنتَ الْوَهَّابُ


Türkçe Okunuşu

Rabbenâ lâ tuziğ kulûbenâ ba’de iz hedeytenâ veheb lenâ min ledunke rahmeh(rahmeten), inneke entel vehhâb(vehhâbu).


Kelimeler

rabbe-nâ Rabbimiz
lâ tuzig saptırma, kaydırma
kulûbe-nâ kalplerimizi
ba'de sonra
iz hedeyte-nâ bizi hidayete erdirdiğin zaman
veheb lenâ bize vehbi olarak ihsan et, bağışla
min ledun-ke senin katından
rahmeten rahmet
inne-ke muhakkak ki sen
ente sen
el vehhâbu ihsan eden, bağışlayan, hak kazanmadan veren, karşılıksız veren

Mealler

Abdullah-Ahmet Akgül Meali “Rabbimiz, bizi hidayete erdirdikten sonra, bir daha kalplerimizi caydırma (ayaklarımızı kaydırma), bize katından rahmet ve inayet bağışla. Şüphesiz, bağışı en çok olan Sen’sin Sen.”
Abdulbaki Gölpınarlı Meali Rabbimiz, bizi doğru yola sevk ettikten sonra kalplerimizi saptırma ve kendi katından bize rahmet bağışla, şüphe yok ki sen, fazlasıyla bağışlayansın.
Abdullah Parlıyan Meali O derin kavrayış sahipleri şöyle yakarırlar: “Ey Rabbimiz! Bizi doğru yola ilettikten sonra kalplerimizi bu gerçeklerden bir daha saptırma, katından bize rahmet ver, şüphesiz bağışı ençok olan sensin sen.”
Ahmet Tekin Meali “Ey Rabbimiz, bizi doğru yola ilettikten sonra, akıllarımızı, gönüllerimizi haktan ayırma. Bize kendi katından rahmet ihsan eyle. Şüphesiz Sen, bol ihsan sahibi Sensin”
Ahmet Varol Meali "Ey Rabbimiz bizi hidayete eriştirdikten sonra kalplerimizi saptırma ve bize kendi katından bir rahmet ver. Şüphesiz ki, sen pek çok ihsan sahibi olansın."
Ali Bulaç Meali 'Rabbimiz, bizi hidayete erdirdikten sonra kalplerimizi kaydırma ve katından bize bir rahmet bağışla. Şüphesiz, bağışı en çok olan Sensin Sen.'
Ali Fikri Yavuz Meali Rabbimiz! Bize hidayet verdikten sonra kalblerimizi saptırma; katından bize bir rahmet ihsan et! Şüphesiz ki sen, çok çok bağışlayansın.
Bahaeddin Sağlam Meali Onlar: “Ey Rabbimiz! Bize doğru yolu gösterdikten sonra kalbimizi kaydırma, bize kendi katından bir rahmet ver. Gerçekten her şeyi veren Sen’sin.” derler. (Yani, Allah’a gerçekten inanırlar. Yine onlar:)
Bayraktar Bayraklı Meali Ey Rabbimiz! Bizi doğru yola ilettikten sonra, kalplerimizi haktan bir daha saptırma ve bize rahmetini bağışla, gerçek lütuf sahibi sensin.
Cemal Külünkoğlu Meali (Onlar derler ki): “Ey Rabbimiz, bizi doğru yola ilettikten sonra kalplerimizi saptırma! Yüce katından bir rahmet ver! Kuşkusuz sen çok bağışlayansın.”
Diyanet İşleri Meali (Eski) Rabbimiz! Bizi doğru yola erdirdikten sonra kalblerimizi eğriltme, katından bize rahmet bağışla; şüphesiz Sen sonsuz bağışta bulunansın.
Diyanet İşleri Meali (Yeni) (Onlar şöyle yakarırlar): “Rabbimiz! Bizi hidayete erdirdikten sonra kalplerimizi eğriltme. Bize katından bir rahmet bahşet. Şüphesiz sen çok bahşedensin.”
Diyanet Vakfı Meali (Onlar şöyle yakarırlar:) Rabbimiz! Bizi doğru yola ilettikten sonra kalplerimizi eğriltme. Bize tarafından rahmet bağışla. Lütfu en bol olan sensin.
Edip Yüksel Meali "Rabbimiz, bizi doğruya ulaştırdıktan sonra kalplerimizin eğrilmesine izin verme. Üzerimize rahmetini yağdır; kuşkusuz sen Bağışta Bulunansın."
Elmalılı Hamdi Yazır Meali Ey Rabbimiz! Bize ihsan ettiğin hidayetten sonra kalblerimizi haktan saptırma, bize kendi katından rahmet ihsan eyle! Şüphesiz ki, Sen bol ihsan sahibisin.
Elmalılı Meali (Orjinal) Ya rabbena bizleri hidayetine irdirdikten sonra kalblerimizi yamıltma da ledünnünden bize bir rahmet ihsan eyle, şüphesiz sensin bütün dilekleri veren vehhab sen
Hasan Basri Çantay Meali Ey Rabbimiz, bizi doğru yola iletdikden sonra kalblerimizi (Hakdan) sapdırma. Bize kendi canibinden bir rahmet ver. Şübhesiz bağışı en çok olan Sensin Sen.
Hayrat Neşriyat Meali (Hem onlar derler ki:) “Rabbimiz! Bizi hidâyete erdirdikten sonra kalblerimizi(haktan) eğriltme! Ve bize, tarafından bir rahmet ihsân eyle! Şübhesiz ki Vehhâb (çok ihsân edici) olan, ancak sensin!”
İlyas Yorulmaz Meali Akıl sahipleri “Ey Rabbimiz! Bizi doğru yola ulaştırdıktan sonra, kalplerimizi kaydırma, katından bize (kalplerimizin kaymaması için) rahmet bağışla, en çok bağışlayan sensin” diye dua ederler.
Kadri Çelik Meali Rabbimiz! Bizi doğru yola erdirdikten sonra kalplerimizi eğriltme ve katından bize rahmet bağışla. Şüphesiz çok bağışlayan sensin.
Mahmut Kısa Meali “Ey Rabb’imiz, bizi doğru yola ilettikten sonra kalplerimizi eğriltme, bize katından bir rahmet bağışla! Çünkü sen, sonsuz nîmetleri cömertçe bağışlayansın!”
Mehmet Türk Meali (Böyle kimseler): “Ey Rabbimiz! Bizleri doğru yola ulaştırdıktan sonra, kalplerimizi haktan saptırma, bize kendi katından rahmet bağışla. Şüphesiz, karşılıksız veren, sadece Sensin.”
Muhammed Esed Meali “Ey Rabbimiz! Bizi doğru yola ilettikten sonra kalplerimizi hakikatten (bir daha) saptırma ve bize rahmetini bağışla: Sensin (hakikî) Lütuf Sahibi.”
Mustafa İslamoğlu Meali “Rabbimiz! Bizi doğru yola ilettikten sonra kalplerimizi saptırma[555] ve bize katından bir rahmet bahşet: çünkü yalnızca Sensin hiç karşılıksız sınırsızca lutfeden.”*
Ömer Nasuhi Bilmen Meali Ey Rabbimiz! Bizlere hidâyet buyurduktan sonra kalplerimizi (haktan) saptırma ve kendi cânib-i izzetinden bizlere bir rahmet bağışla. Şüphe yok ki vehhâb olan ancak Sen'sin.
Suat Yıldırım Meali “Ey bizim kerîm Rabbimiz, bizi doğru yola ilettikten sonra kalplerimizi saptırma ve katından bize bir rahmet bağışla. Şüphesiz bağışı bol olan vehhab Sensin Sen! ”
Süleyman Ateş Meali (Onlar derler ki): "Rabbimiz, bizi doğru yola ilettikten sonra kalblerimizi eğriltme, bize katından bir rahmet ver, kuşkusuz sen çok bağış yapansın."
Süleymaniye Vakfı Meali (Onlar şöyle derler:) Sahibimiz! Bizi yoluna kabul ettikten sonra, kalplerimizin eğrilmesine izin verme[*]. Bize katından iyilikte bulun! Hep bağış yapan Sen'sin.*
Şaban Piriş Meali Rabbimiz, bizi doğru yola ilettikten sonra, kalplerimizi eğriltme. Bize katından rahmet bahşet, şüphesiz sen, bol bol bağışlayansın.
Ümit Şimşek Meali Rabbimiz! Bizi doğru yola eriştirdikten sonra kalplerimizi tekrar sapıklığa meylettirme. Bize yüce katından bir rahmet bağışla. İstediklerimizi bize bağışlayan Sensin.
Yaşar Nuri Öztürk Meali Ey Rabbimiz! Bizi doğruya ve güzele yönelttikten sonra kalplerimizi bozup eğriltme ve bize katından bir rahmet bağışla! Sen, yalnız sen Vahhâb'sın, bol bol bağışta bulunansın.
M. Pickthall (English) Our Lord! Cause not our hearts to stray after Thou hast guided us, and bestow upon us mercy from Thy Presence. Lo! Thou, only Thou art the Bestower.
Yusuf Ali (English) "Our Lord!" (they say), "Let not our hearts deviate now after Thou hast guided us, but grant us mercy from Thine own Presence; for Thou art the Grantor of bounties without measure.

İslam Vakti Mobil Uygulamaları