Kıyâmet Suresi 27. Ayet


Arapça

وَقِيلَ مَنْ رَاقٍ


Türkçe Okunuşu

Ve kîle men râk(râkın).


Kelimeler

ve kîle ve denildi
men kimse, kişi
râkın kurtaracak olan

Mealler

Abdullah-Ahmet Akgül Meali (Ona: Haydi görelim şimdi tedavi için) "Son müdahaleyi yapacak kimdir?" (En güvendiğin hekiminiz, şeyhiniz, şöhretliniz nerededir) diye (hatırlatılacaktır).
Abdulbaki Gölpınarlı Meali Ve bir okuyup üfleyen yok mu denince.
Abdullah Parlıyan Meali insanlar: “Bunu tedavi edebilecek kim vardır?” diyecekler.
Ahmet Tekin Meali “Kim tedavi edecek?” denilecek.
Ahmet Varol Meali Ve: "Kim efsun yapar?" [1] denir,*
Ali Bulaç Meali 'Son müdahaleyi yapacak kim' denir.
Ali Fikri Yavuz Meali (Yanında bulunanlar tarafından) denilir ki: “- (Bunu) tedavi edecek bir doktor kim var?”
Bahaeddin Sağlam Meali Ve “yukarı çeken kimdir?” denilince,
Bayraktar Bayraklı Meali 26,27,28,29,30. Hayır! Can köprücük kemiğine dayandığında, “Kim tedavi edecektir?” dendiğinde, onun kesin ayrılış olduğunu anladığında, bacaklar birbirine dolaştığında, o gün sevk yeri yalnızca Rabbinin huzurudur.
Cemal Külünkoğlu Meali 26,27. Hayır; can, köprücük kemiğine gelip dayandığı zaman: “Son müdahaleyi yapacak kim (tedavi edecek ve ömrü uzatacak biri var mı?)” denir.
Diyanet İşleri Meali (Eski) 26,27. Dikkat edin; can boğaza gelip köprücük kemiklerine dayandığı zaman: "Çare bulan yok mudur?" denir.
Diyanet İşleri Meali (Yeni) 26,27,28,29,30. Hayır, can boğaza dayandığı, “Kimdir (bunu) iyi edecek?” dendiği, (ölmek üzere olanın da) bunun ayrılış olduğunu bildiği, bacakların birbirine dolandığı zaman, işte o gün sevk ediliş, Rabbinedir.
Diyanet Vakfı Meali «Tedavi edebilecek kimdir?» denir.
Edip Yüksel Meali Ve, "Çare bulan var mı?" dendiği zaman.
Elmalılı Hamdi Yazır Meali "Tedavi edebilecek kimdir?" denilir.
Elmalılı Meali (Orjinal) Ve denilir: kim var bir okuyacak?
Hasan Basri Çantay Meali «Tedâvî edebilecek kim?» denildi (denilecek).
Hayrat Neşriyat Meali 26,27. Hayır! (Can) köprücük kemiklerine dayandığı zaman: “Var mı (bu hastaya) bir okuyacak (tedâvi edecek) kişi?” denilir.
İlyas Yorulmaz Meali Tedavi edecek yok mu? denir.
Kadri Çelik Meali “Kurtarıcı kim?” denir.
Mahmut Kısa Meali Ve can çekişen adamın etrafındaki yakınlarının, “Bunu kurtaracak bir hekim yok mu!” diye feryat ettikleri zaman,
Mehmet Türk Meali 26,27. Hayır! (Dikkat edin!) Can köprücük kemiğine gelip dayanınca ve “bir kurtarıcı1 yok mu?” denilmeye başlanılınca,*
Muhammed Esed Meali ve insanlar: “[onu kurtaracak] bir hekim yok mu?” 10 diye sorarlar;
Mustafa İslamoğlu Meali bir çığlık koparılacak: “Kim…şifacı?”
Ömer Nasuhi Bilmen Meali Ve denilmiş olur ki: «Tedavi edebilecek kim var?»
Suat Yıldırım Meali “Bunu iyileştiren, kurtaran yok mu? ” der.
Süleyman Ateş Meali Ve (başında bulunanlar tarafından): "Kim afsun yapar acaba? denir,
Süleymaniye Vakfı Meali (telaşa düşülür) "Bunu kurtaracak biri var mı?" denir.
Şaban Piriş Meali -son nefesini veren kimdir? denmiş.
Ümit Şimşek Meali “Yok mu kurtaran?” dendiğinde,
Yaşar Nuri Öztürk Meali "Kim var okuyup üfleyecek?" denilir!
M. Pickthall (English) And men say: Where is the wizard (who can save him now)?
Yusuf Ali (English) And there will be a cry, "Who is a magician (to restore him)?"

İslam Vakti Mobil Uygulamaları