Meâric Suresi 11. Ayet


Arapça

يُبَصَّرُونَهُمْ يَوَدُّ الْمُجْرِمُ لَوْ يَفْتَدِي مِنْ عَذَابِ يَوْمِئِذٍ بِبَنِيهِ


Türkçe Okunuşu

Yubassarûnehum yeveddul mucrimu lev yeftedî min azâbi yevmi izin bi benîh(benîhi).


Kelimeler

yubassarûne-hum birbirlerine gösterilirler
yeveddu ister, temenni eder
el mucrimu günahkâr
lev eğer, ise
yeftedî fidye olarak verir
min azâbi azabdan
yevmi izin izin günü
bi benî-hi oğullarını

Mealler

Abdullah-Ahmet Akgül Meali (Kıyamet günü) Onlar (akraba ve arkadaşlar) birbirine gösterilip (bakınca tanıyacaklardır) . O günün azabına karşılık olmak üzere, her mücrim (suçlu ve şımarık kişi) kendi oğullarını fidye vermek isteyecek (ama kabul olunmayacaktır).
Abdulbaki Gölpınarlı Meali Birbirlerini görüp tanırlar da ve suçlu, o günün azabına karşılık oğlunu da vermek ister.
Abdullah Parlıyan Meali Birbirlerine gösterilirler fakat herkes kendi derdine düştüğü için başkasıyla ilgilenemez. O gün suçlular azaptan kurtulmak için fidye vermek ister. Oğullarını,
Ahmet Tekin Meali Onlar, o gün, birbirlerinin gözleri önünde olacaklar. İslâm'a planlı cephe alan, müslümanlığı, müslüman nesilleri yozlaştırma, yok etme suçu işleyen, güç ve iktidar sahibi âsiler, suçlular, o günün azâbından kurtulmak için fidye vermek isteyecek. Oğullarını vermek isteyecek.
Ahmet Varol Meali Onlar birbirlerine gösterilirler. Suçlu kişi o günün azabına karşılık oğullarını fidye vermek ister.
Ali Bulaç Meali Onlar birbirlerine gösterilirler. Bir suçlu-günahkar, o günün azabına karşılık olmak üzere, oğullarını fidye olarak vermek ister;
Ali Fikri Yavuz Meali (O kıyamet gününde akraba ve hısımlar) birbirlerine gösterilirler; (fakat herkes kendi derdi ile meşgul olduğundan birbirlerini tanıyamazlar). Mücrim (müşrik), o günün azabından kurtulmak için ister ki, fidye (bedel) verse oğullarını,
Bahaeddin Sağlam Meali Ki birbiriyle görüştürüldükleri halde, (birbirlerini soramıyorlar.) İşte o suçlu kâfir, o günün azabından kurtulmak için; oğullarını
Bayraktar Bayraklı Meali 11,12,13,14. Onlar birbirlerine gösterilecekler. Günahkâr, o günün azabından kurtulmak için çocuklarını fidye vermeyi temenni edecek. Eşini ve kardeşini, mensubu olduğu aşiretini, yeryüzündeki herkesi verip sonunda kendini kurtarmak ister.
Cemal Külünkoğlu Meali 11,12,13,14. Onlar birbirlerine gösterilecekler (fakat birbirlerinden yararlanamayacaklar). Suçlu, o günün azabından kurtulmak için oğullarını, eşini ve kardeşini, kendisini himaye etmiş olan bütün akrabalarını ve yeryüzündeki insanların tümünü fidye verip kendisini kurtarmak isteyecek. *
Diyanet İşleri Meali (Eski) 11,12,13,14. Onlar birbirlerine yalnız gösterilirler. Suçlu kimse o günün azabından kurtulmak için oğullarını, ailesini, kardeşini, kendisini barındırmış olan sülalesini ve yeryüzünde bulunan herkesi feda etmek ve böylece kendisini kurtarmak ister.
Diyanet İşleri Meali (Yeni) 11,12,13,14. Birbirlerine gösterilirler. Günahkâr kimse ister ki, o günün azabından kurtulmak için oğullarını, karısını, kardeşini, kendisini koruyup barındıran tüm ailesini ve yeryüzünde bulunanların hepsini fidye olarak versin de, kendisini kurtarsın.
Diyanet Vakfı Meali 11, 12, 13, 14. Birbirlerine gösterilirler (fakat herkes kendi derdindedir). Günahkâr kimse ister ki, o günün azabından (kurtuluş için), oğullarını, karısını, kardeşini, kendisini koruyup barındıran tüm ailesini ve yeryüzünde kim varsa hepsini fidye olarak versin de, tek kendini kurtarsın.
Edip Yüksel Meali Birbirlerine gösterilirler. Suçlu, o günün azabından kurtulmak için fidye vermek ister: Oğullarını,
Elmalılı Hamdi Yazır Meali Birbirlerine gösterilirler. Suçlu o günün azabından kurtulmak için fidye vermek ister; oğullarını,
Elmalılı Meali (Orjinal) O günün azâbından oğullarını
Hasan Basri Çantay Meali Onlar birbirine (sâdece) gösterilirler. Günahkâr o günün azabından (kurtulmak için şunları) feda etmeği arzu eder: Oğullarını,
Hayrat Neşriyat Meali Onlar birbirlerine gösterilirler (fakat konuşamazlar). Günahkâr (kâfir) olan kimse arzu eder ki, o günün azâbından (kurtulmak için) oğullarını fedâ etsin!
İlyas Yorulmaz Meali Azap onlara gösterildiğinde günaha batmış olanlar, o gün azaptan kurtulmak için, isterler ki oğullarını feda etsinler.
Kadri Çelik Meali Onlar birbirlerine gösterilirler (ama kimse kimseyi sormaz). Bir suçlu günahkâr, o günün azabına karşılık olmak üzere, oğullarını fidye olarak vermek ister.
Mahmut Kısa Meali Hem de birbirlerini görüp duruyorlarken, bütün insanlar yargı önüne çıkarılıp birbirleriyle yüzleştirilecekler. İşte o anda suçlu, o günün azâbından kurtulabilmek için dünyada —Allah’ın emirlerini terk etme pahasına— kazandığı her şeyini fedâ etmek isteyecek: Örneğin, bir zamanlar üzerlerine titrediği, öpmeye bile kıyamadığı kendi öz çocuklarını,
Mehmet Türk Meali 11,12,13. Onlar (kıyamet günü) ancak (kendi) kendilerine gösterilecekler.1 (İşte o gün) her bir günâhkâr, o günün azabından kurtulmak için oğullarını, eşini, kardeşini ve kendisini barındıran sülâlesini, fidye olarak vermek ister.*
Muhammed Esed Meali ama onların birbirlerinin gözü önünde olacaklar[ı gün]: [çünkü,] her suçlu, o Gün çocuklarını feda ederek kendisini kurtarmak ister,
Mustafa İslamoğlu Meali Onlar birbirlerinin görüş alanında olacakları (halde böyle olacak). O gün günahı tabiat edinmiş kişi, azaptan kurtulmak için fidye vermek isteyecek öz evladını,
Ömer Nasuhi Bilmen Meali Onlar birbirlerine gösterilirler. Günahkar olan temenni eder ki, o günün azabından dolayı oğullarını feda etsin.
Suat Yıldırım Meali 10, 11, 12, 13, 14. Birbirlerine gösterildikleri halde hiçbir candan dost, dostunun hâlini sormaz. Her mücrim o günkü azaptan kurtulmak için fidye olarak oğullarını, eşini, kardeşini, kendisine sahip çıkan sülalesini, hatta dünyada olanların tamamını verip de kurtulmak ister. [31, 33; 40, 18; 23, 101; 80, 34-37]
Süleyman Ateş Meali Birbirlerine gösterilirler (fakat herkes kendi derdine düştüğünden, başkasıyle ilgilenemez). Suçlu ister ki o günün azabından (kurtulmak için) fidye versin: Oğullarını,
Süleymaniye Vakfı Meali Birbirlerine gösterilirler. Suçlu olan: “Keşke oğullarımı versem de bugünün azabından kurtulsam!” diye derin bir istek duyar.
Şaban Piriş Meali Onlar birbirlerine gösterilirler. Suçlular o günün azabından kurtulmak için oğullarını fidye olarak vermek ister.
Ümit Şimşek Meali Oysa onlar birbirlerine de gösterilirler. Fakat mücrim o günün azabından kurtulmak için oğullarını bile feda etmek ister.
Yaşar Nuri Öztürk Meali Birbirlerine gösterilirler. Suçlu, o günün azabından kurtulmak için oğullarını fidye vermeyi bile ister.
M. Pickthall (English) Though they will be given sight of them. The guilty man will long be able to ransom himself from the punishment of that day at the price of his children
Yusuf Ali (English) Though they will be put in sight of each other,- the sinner´s desire will be: Would that he could redeem himself from the Penalty of that Day(5684) by (sacrificing) his children,*

İslam Vakti Mobil Uygulamaları