Enbiyâ Suresi 87. Ayet


Arapça

وَذَا النُّونِ إِذ ذَّهَبَ مُغَاضِبًا فَظَنَّ أَن لَّن نَّقْدِرَ عَلَيْهِ فَنَادَى فِي الظُّلُمَاتِ أَن لَّا إِلَهَ إِلَّا أَنتَ سُبْحَانَكَ إِنِّي كُنتُ مِنَ الظَّالِمِينَ


Türkçe Okunuşu

Ve zennûni iz zehebe mugâdıben fe zanne en len nakdire aleyhi fe nâdâ fiz zulumâti en lâ ilâhe illâ ente subhâneke innî kuntu minez zâlimîn(zâlimîne).


Kelimeler

ve zennûni (za en nuni) ve Zennun (Yunus
iz zehebe gitmişti
mugâdıben gadaplanarak, öfkelenerek
fe o zaman, böylece
zanne zannetti, bildi
en len nakdire muktedir olamayacağız
aleyhi ona, onun üzerine
fe o zaman, böylece
nâdâ seslendi, çağırdı, nida etti
fî ez zulumâti karanlıklar içinde
en lâ ilâhe ilâh olmadığını (ilâh yoktur)
illâ ancak, sadece
ente sen
subhâne-ke sen sübhansın, seni tenzih ederiz
in-nî muhakkak ki ben
kuntu oldum
min ez zâlimîne zalimlerden

Mealler

Abdullah-Ahmet Akgül Meali “Zün-nûn” Balık sahibi (Yunus'u da an ki) ; hani O, (Musul Ninova’daki isyankâr kavmine) kızmış vaziyette (görev bölgesini izinsiz terk edip) gitmişti ki; bundan dolayı kendisini sıkıntıya düşürmeyeceğimizi zannetmişti. (Okyanus altında balığın karnındaki) Karanlıklar içinde: “Allah’ım Senden başka İlah yoktur, Sen Yücesin, gerçekten ben (nefsime) zulmedenlerden oldum” diye yalvarıp seslenmişti.
Abdulbaki Gölpınarlı Meali Ve Zünnun da hani öfkelenip gitmişti de sanmıştı ki bizim gücümüz yetmeyecek ona; derken karanlıklarda nida ederek gerçekten de senden başka yoktur tapacak, tenzih ederim seni ve şüphe yok ki ben, zalimlerden oldum demişti.*
Abdullah Parlıyan Meali Kendisini balığın yuttuğu Yûnus'u da an. Hani bir vakit O, toplumuna kızarak gitmişti. Bizim kendisini sıkıntıya sokmayacağımızı toplumunun arasından kaçmakla kendisini kurtaracağını sanmıştı. Nihayet balığın karnında, karanlıklar içinde kalıp: “Senden başka gerçek ilah yoktur, sınırsız kudret ve yüceliğinle sen, herşeyin üstündesin, doğrusu ben yapılması gerekeni yapmamak suretiyle kendime haksızlık edenlerdenim!” diye dua etmişti.
Ahmet Tekin Meali Balina mahkûmunu, (Yûnus'u) da hatırlayarak insanlara anlat. Hani o kavminin tutumundan dolayı öfkeye kapılarak çekip gitmişti. Bizim, asla kendisini darda koymayacağımızı, sıkıştırmayacağımızı sanmıştı. Balığın karnında karanlıklar içinde: “Hak ilâh yalnızca sensin. Seni tenzih ve tesbih ederim. Zâlimlerden, âsilerden oldum.” diye niyaz etmişti.*
Ahmet Varol Meali Balık sahibi (Yunus'u) da (an). Hani o öfkeli olarak gitmiş ve bizim kendisini darlığa sokmayacağımızı sanmıştı. Derken karanlıkların içinde: "Senden başka ilah yoktur. Seni tenzih ederim. Ben zalimlerden oldum" diye yakarışta bulunmuştu.
Ali Bulaç Meali Balık sahibi (Yunus'u da); hani o, kızmış vaziyette gitmişti ki; bundan dolayı kendisini sıkıntıya düşürmeyeceğimizi sanmıştı. (Balığın karnındaki) Karanlıklar içinde: 'Senden başka ilah yoktur, sen yücesin, gerçekten ben zulmedenlerden oldum' diye çağrıda bulunmuştu.
Ali Fikri Yavuz Meali Zü'n-Nûn'i (Balık sahibini = Yûnus'u) da hatırla. Hani o, (dinini kabul etmiyen kavmine) öfkelenerek gitmişti de, kendisini hiç bir zaman sıkıştırmıyacağımızı sanmıştı. Derken (yutulduğu balığın karnındaki) karanlıklar içinde: “- Senden başka hiç bir ilâh yoktur, seni bütün noksanlıklardan tenzih ederim. Gerçekten ben, haksızlık edenlerden oldum.” diye dua etmişti.
Bahaeddin Sağlam Meali Zünnun’u (Yunus’u) da an: Hani kızarak çıkmış idi. Başına bir mukadderat (bela) getirmeyeceğimizi sanmış idi. (Denize düştü, balık onu yuttu.) O da karanlıklar içinde: “Allah’ım! Senden başka ilah yoktur. Seni tenzih ederim. Şüphesiz ben zalimlerden oldum” diye yalvardı.
Bayraktar Bayraklı Meali Zü'n-Nûn'u/Yunus'u da hatırla! O, öfkeli bir halde geçip gitmişti; bizim kendisini aslâ sıkıştırmayacağımızı zannetmişti. Nihayet karanlıklar içinde, “Senden başka hiçbir tanrı yoktur. Seni tenzih ederim. Gerçekten ben zâlimlerden oldum” diye yalvardı.[334]*
Cemal Külünkoğlu Meali Zünnûn'u (balık sahibi/Yunus'u) da (hatırla!) Hani öfkelenerek (halkından ayrılıp) gitmişti de kendisini asla sıkıştırmayacağımızı sanmıştı. Derken (balığın karnında) karanlıklar içinde: “Senden başka hiçbir ilâh yoktur. Seni eksikliklerden uzak tutarım. Ben gerçekten (nefsine) zulmedenlerden oldum” diye yalvarmıştı. *
Diyanet İşleri Meali (Eski) Zünnun (Balık Sahibi; Yunus) hakkında söylediğimizi de an. O, öfkelenerek giderken, kendisini sıkıntıya sokmayacağımızı sanmıştı; fakat sonunda karanlıklar içinde: "Senden başka tanrı yoktur, Sen münezzehsin, doğrusu ben haksızlık edenlerdenim" diye seslenmişti.
Diyanet İşleri Meali (Yeni) Zünnûn’u da hatırla.[369] Hani öfkelenerek (halkından ayrılıp) gitmişti de kendisini asla sıkıştırmayacağımızı sanmıştı. Derken karanlıklar içinde, “Senden başka hiçbir ilâh yoktur. Seni eksikliklerden uzak tutarım. Ben gerçekten (nefsine) zulmedenlerden oldum” diye dua etti.*
Diyanet Vakfı Meali Zünnûn'u da (Yunus'u da zikret). O öfkeli bir halde geçip gitmişti; bizim kendisini asla sıkıştırmayacağımızı zannetmişti. Nihayet karanlıklar içinde: «Senden başka hiçbir tanrı yoktur. Seni tenzih ederim. Gerçekten ben zalimlerden oldum!» diye niyaz etti.  *
Edip Yüksel Meali ZanNun (yani isminde 'Nun' harfi bulunan Yunus) da... Protesto ederek görevini terketmişti. Kendisini kontrol edemiyeceğimizi sandı. Sonunda, (balığın karnındaki) karanlıklar içinde, "Senden başka tanrı yok. Sen yücesin. Ben yanlış davrandım," diye yalvardı.*
Elmalılı Hamdi Yazır Meali Zünnun'u (balık sahibi Yunus'u) da hatırla. Hani o, öfkelenerek gitmişti de, bizim kendisini hiçbir zaman sıkıştırmayacağımızı sanmıştı. Fakat sonunda karanlıklar içinde: "Senden başka ilâh yoktur, sen münezzehsin, Şüphesiz ben haksızlık edenlerden oldum" diye seslenmişti.
Elmalılı Meali (Orjinal) Zennunu da; hani öfkelenerek gitmişti de biz kendisini aslâ sıkıştırmayız zannetmişti, derken zulmetler içinde «la ilahe illa ente subhaneke inni kuntu minezzalimîn» diye nidâ etti
Hasan Basri Çantay Meali O balık saahibini de (hatırla). Hani o, (kavmine) öfkelenmiş olarak gitmişdi de bizim kendisini hiçbir zaman sıkışdırmayacağımızı sanmışdı. Derken o, karanlıklar içinde (kalıb): «Senden başka hiçbir Tanrı yokdur. Seni tenzîh ederim. Hakıykat ben haksızlık edenlerden oldum» diye (Allaha) niyaz etmişdi.
Hayrat Neşriyat Meali Zünnûn'u da (balık sâhibi Yûnus'u da an)! Hani (kavmine) kızan biri olarak,(bizden izinsiz) gitmişti de kendisini (bu yüzden) aslâ sıkıştırmayacağımızı sanmıştı; derken(balığın karnında) karanlıklar içinde (kalıp): “Senden başka ilâh yoktur; seni tenzîh ederim! Gerçekten ben (nefsine) zulmedenlerden oldum!” diye nidâ etmişti.(3)*
İlyas Yorulmaz Meali Ve balık sahibi, hani o kızgınlıkla öfkelenip gitmişti. Ona güç yetiremeyeceğimizi zannetmişti de, karanlıklar içerisinden “Senden başka hiçbir ilah yok ve sen bütün noksan sıfatlardan uzaksın, ancak ben (aciz bir kul olarak) kendi kendime haksızlık yaptım” diye seslenmişti.
Kadri Çelik Meali Balık sahibi (Yunus'u da an). Hani o, kızmış vaziyette gitmişti de kendisini sıkıştırmayacağımızı sanmıştı. (Balığın karnındaki) Karanlıklar içinde, “Senden başka ilah yoktur, sen yücesin, gerçekten de ben zulmedenlerden oldum” diye çağrıda bulunmuştu.
Mahmut Kısa Meali İşlediği hatâ yüzünden büyük bir balık tarafından yutulan ve üç gün boyunca balığın karnında kaldıktan sonra, lütfumuz sayesinde kurtulan Zünnûn yani Balık Sahibi adıyla meşhur Yunus’a da katımızdan ilim ve hikmet vermiştik. Hani Yunus, bütün öğüt ve uyarılara rağmen bir türlü doğru yola gelmeyen kavminin olabildiğince inkârcı ve alaycı tutumu karşısında öfkeye kapılarak, iznimizi almadan görev yerini terk edip gitmişti. Bu davranışından dolayı kendisini cezalandırıp sıkıntıya düşüreceğimizi hiç hesaba katmamıştı. Böylece, kasabadan ayrılıp deniz kenarına gitti. Bir yolcu gemisine binip denize açıldı. Fakat aniden gemi batma tehlikesiyle karşı karşıya kaldı. Bunu aralarında günahkâr bir kişinin bulunmasına bağlayan gemiciler, “Gelin aramızda kura çekelim de, bu felâketin kimin yüzünden geldiğini bulup onu gemiden atalım!” dediler. Çekilen kura sonucu Yunus denize atılıp da büyük bir balık tarafından yutulunca, karanlıklar içerisinde Rabb’ine el açıp şöyle yakardı: “Ey yüce Rabb’im; Senden başka ilâh yok! Acziyetimi itiraf ediyor ve senin sonsuz merhametine sığınıyorum! Sen, eksiklik ve noksanlık ifâde edebilecek bütün sıfatlardan uzaksın, insan hayalinin ulaşabileceği her türlü tasavvurun üstünde ve ötesindesin, yüceler yücesisin! Doğrusu ben, emrini göz ardı etmekle kendime zulmettim!”
Mehmet Türk Meali Zü’n-Nûn (yani Yûnus’u da hatırla.) Hani o (toplumuna) kızarak (onları terk edip) gitmişti ve kendisi(ni sıkıntılardan kurtarmak) hakkında Bizim bir şey yapamayacağımızı sanmıştı. (Ama sonra hatasını anlayıp balığın karnındaki) karanlıklar içerisinde: “Senden başka ilâh yoktur. Sen eksikliklerden yücesin, gerçekten ben, zâlimlerden oldum.” diyerek duâ etmişti.
Muhammed Esed Meali VE O BALIK olayının kahramanı[nı 82 da an]; hani, o gücümüzün kendisine ulaşamayacağını sanarak öfkeyle çıkıp gitmişti! 83 Ama sonra [düştüğü bunalımın] derin karanlığı içinde: “Senden başka tanrı yok! Sınırsız kudret ve yüceliğinle Sen her şeyin üstündesin: doğrusu ben gerçekten büyük bir haksızlık yaptım!” 84 diye seslenmişti.
Mustafa İslamoğlu Meali VE balık olayının kahramanını da (gündeme taşı)! Hani bir zamanlar o, hakkında işlem yapmayacağımızı zannederek, öfkeyle (görev yerinden) çekip gitmişti.[2760] Derken o (düştüğü) zifiri karanlığın içerisinde “İbadete lâyık başka ilâh yok; sadece yüceler yücesi olan Sen varsın: hiç şüphesiz ben (bu tavrımla) zalimlerden biri olup çıktım!” diye yakarmıştı.[2761]*
Ömer Nasuhi Bilmen Meali Ve Zünnûn'u da (yâd et) o vakit ki, gazebnâk olarak gitmişti. Bizim kendisini muaheze etmiyeceğimizi zannetmişti. Derken zulmetler içinde (kalıp) niyazda bulundu ki: «(Yarabbi!) Senden başka ilâh yoktur, seni tenzih ederim, şüphe yok ki ben zalimlerden oldum.»
Suat Yıldırım Meali Zünnûn'u da an. Hani o halkına kızmış, onlardan ayrılmış, Bizim kendisini sıkıştırmayacağımızı sanmıştı. Sonra karanlıklar içinde şöyle yakarmıştı: “Ya Rabbî! Sensin İlah, Senden başka yoktur ilah. Sübhansın, bütün noksanlardan münezzehsin, Yücesin! Doğrusu kendime zulmettim, yazık ettim. Affını bekliyorum Rabbim! ”*
Süleyman Ateş Meali Zünnun'u (balık karnına girmiş olan Yunus ibn Matta'yı) da an; zira (o, kavmine) kızarak gitmişti, bizim kendisine güç yetiremeyeceğimizi, (kavminin arasından çıkmakla kendisini kurtaracağını) sanmıştı. Nihayet karanlıklar içinde (kalıp): "Senden başka tanrı yoktur. Senin şanın yücedir, ben zalimlerden oldum!" diye yalvardı.*
Süleymaniye Vakfı Meali Balığın esiri (Yunus) hayatı kendine dar etmeyeceğimizi sanarak bir gün kızgın bir şekilde çekip gitmişti. Ama daha sonra balığın karanlıkları[*] içinde seslenmiş: “Senden başka ilah yoktur. Senin eksiğin de yoktur; ben yanlış yaptım” demişti.*
Şaban Piriş Meali Zunnûna da.. Hani o, öfkeli olarak giderken, aleyhinde hüküm vermeyeceğimizi zannetmişti. Karanlıklar içinde seslendi:- Senden başka ilah yoktur, Sen tüm noksanlıklardan yücesin. Gerçekten ben, zalimlerden oldum.
Ümit Şimşek Meali Balık sahibini de(12) an. Hani o öfkelenerek gitmişti de Bizim onu bu yüzden sıkıştırmayacağımızı sanmıştı. Sonra da karanlıklar içinde iken(13) “Senden başka tanrı yok; Sen her kusurdan münezzehsin. Ben ise kendisine yazık edenlerden oldum” diye niyaz etmişti.(14)*
Yaşar Nuri Öztürk Meali Ve Zünnûn. Hani, kızarak gitmişti de ona asla güç yetiremeyeceğimizi/ölçüyü kendisine uygulamayacağımızı sanmıştı. Sonra, karanlıkların bağrında şöyle yakardı: "Senden başka ilah yok, tespih ederim seni! Kuşkusuz, ben zalimlerden oldum."
M. Pickthall (English) And (mention) Dhun Nun, when he went off in anger and deemed that We had no power over him, but he cried out in the darkness, saying: There is no God save Thee. Be Thou glorified! I have been a wrong doer.
Yusuf Ali (English) And remember Dhu al Nun,(2744) when he departed in wrath: He imagined that We had no power over him! But he cried through the deptHs of darkness, "There is no god but thou: glory to thee: I was indeed wrong!"*

İslam Vakti Mobil Uygulamaları