Enbiyâ Suresi 97. Ayet


Arapça

وَاقْتَرَبَ الْوَعْدُ الْحَقُّ فَإِذَا هِيَ شَاخِصَةٌ أَبْصَارُ الَّذِينَ كَفَرُوا يَا وَيْلَنَا قَدْ كُنَّا فِي غَفْلَةٍ مِّنْ هَذَا بَلْ كُنَّا ظَالِمِينَ


Türkçe Okunuşu

Vakterabel va’dul hakku fe izâ hiye şahısatun ebsârullezîne keferû, yâ veylenâ kad kunnâ fî gafletin min hâzâ bel kunnâ zâlimîn(zâlimîne).


Kelimeler

vakterabe (ve ıkterabe) ve yaklaştı
el va'du vaad
el hakku hak, gerçek
fe o zaman, böylece
izâ olduğu zaman
hiye o
şâhısatun göz kırpamaz, gözleri açık kalır, gözleri büyür
ebsâru gözler
ellezîne keferû inkâr edenler
yâ veyle-nâ bize yazıklar olsun
kad oldu, olmuştu
kun-nâ biz olduk
fî gafletin gaflet içinde
min hâzâ bundan
bel hayır, bilâkis
kun-nâ biz olduk
zâlimîne zalimler

Mealler

Abdullah-Ahmet Akgül Meali (Hakkın hâkimiyetiyle, inkârcıların ve münafıkların hezimetiyle sonuçlanacağı kesin) Gerçek olan va’ad yaklaşıvermiştir. İşte o zaman (Hakk davayı ve başındaki kutlu şahsı) inkâr edenlerin gözleri yuvalarından fırlayıp (şaşkınlık ve perişanlığa uğrayacak ve) “yazıklar olsun ki biz bundan tam bir gaflet (ve hıyanet) içindeydik; doğrusu belki de bizler zalim kimselerdik” (diyerek rezil ve zelil duruma düşecekler ve pişmanlıkla dövüneceklerdir).
Abdulbaki Gölpınarlı Meali Ve gerçek vait yaklaşınca işte o zaman kafir olanlar, gözlerini dikip kalacaklar ve yazıklar olsun bize diyecekler, bundan gafildik, hatta zalimdik biz.*
Abdullah Parlıyan Meali Ve gerçekten meydana geleceği bildirilen kıyamet yaklaştığı vakit, işte o zaman Allah'tan gelen gerçekleri örtbas edenlerin gözleri hemen belerip kalacak, “Eyvah bizlere!” diye yakınacaklar. “Bu kıyamet sözüne karşı, hep umursamaz tavırlar gösterdik. Daha doğrusu bizler, yaratılış maksadına aykırı hareket edenlerdik” diyecekler.
Ahmet Tekin Meali Gerçek vaat, tehdit, ölüm ve Kıyamet yaklaştığında, işte o zaman kulluk sözleşmesindeki ortak taahhütlerini, Allah'a iman, kulluk ve sorumluluk bilincini şuur altına iterek örtbas edip inkârda ısrar edenlerin, kâfirlerin gözleri belerir. “Yazıklar olsun bize! Gerçekten biz bu durumdan habersizmişiz. Hayır, hayır, biz inkârda, isyanda, şirkte ısrar eden zâlim kimselermişiz.” derler.
Ahmet Varol Meali Hak olan vaad yaklaşmıştır. İşte o zaman inkar edenlerin gözleri dışarı fırlar. "Yazık bize! Doğrusu biz bundan gafletteydik. Hayır, biz zalimlerdik."
Ali Bulaç Meali Gerçek olan va'd yaklaşmıştır, işte o zaman, inkâr edenlerin gözleri yuvalarından fırlayacak: 'Eyvahlar bize, biz bundan tam bir gaflet içindeydik, hayır, bizler zalim kimselerdik' (diyecekler).
Ali Fikri Yavuz Meali Ve hak olan vaad (kıyamet) yaklaştığı vakit, işte o zaman, kâfir olanların gözleri hemen dikilecek: “- Vah bizlere! Biz bundan gaflet ettik, doğrusu kendimize zulmetmiş olduk.” diyecekler.
Bahaeddin Sağlam Meali Ve gerçek olan kıyamet kopma va’di yakınlaşmış olur. O koptuğu zaman, o kâfirlerin gözleri dışarı fırlar: “Yazıklar olsun bize! Biz bundan habersizdik. Hayır, biz zalimler idik” (derler.)
Bayraktar Bayraklı Meali 96,97. Nihayet Ye'cûc ve Me'cûc setleri açıldığı ve onlar her tepeden akın ettiği zaman, verilen gerçek söz yaklaştığında inkâr edenlerin gözleri donakalır! “Yazıklar olsun bize! Gerçekten biz, bu durumdan habersizmişiz, hatta biz zâlim kimselermişiz” derler.[336]*
Cemal Külünkoğlu Meali Gerçek vaadin (kıyamet gününün) eşiğine gelindiğinde inkârcıların bakışları dehşetten donakalacak ve “Yazıklar olsun bize! Doğrusu biz bu ana karşı hep umursamazlık göstermiştik. Biz gerçekten kendimize zulmeden kimselerden olduk” (diyecekler).
Diyanet İşleri Meali (Eski) Gerçek vaad yaklaştığında, inkar edenlerin gözleri beleriverir: "Vah bize! Bundan önce gaflet içindeydik, hem de zalimdik" derler.
Diyanet İşleri Meali (Yeni) Gerçek vaad (kıyametin kopması) yaklaşır, bir de bakarsın inkâr edenlerin gözleri açılıp donakalmıştır. “Eyvah bizlere! Doğrusu biz bundan gafildik. Hatta biz zalim kimselermişiz” derler.
Diyanet Vakfı Meali Ve gerçek vaad (ölüm, kıyamet) yaklaşınca, birden, inkâr edenlerin gözleri donakalır! «Yazıklar olsun bize! (derler), gerçekten biz, bu durumdan habersizmişiz; hatta biz zalim kimselermişiz.»  *
Edip Yüksel Meali Hak sözün gerçekleşmesi yaklaşmış ve kafirlerin gözleri korkudan dona kalmıştır: "Vah bize, Biz bundan gaflet içinde idik. Biz gerçekten zalimler olduk."*
Elmalılı Hamdi Yazır Meali Ve gerçek vaad yaklaştığında, işte o zaman kâfir olanların gözleri beleriverir. "Eyvah bizlere! Doğrusu biz bundan gaflet içindeydik, hayır biz zalim kimselerdik." derler.
Elmalılı Meali (Orjinal) ve hak va'd yaklaştığı vakıt, o zaman işte o küfredenlerin derhal gözleri belerecek «eyvah bizlere biz bundan gaflet ettik, hayır kendimize zulmetmiş olduk» diyecekler
Hasan Basri Çantay Meali 96,97. Nihayet Ye'cûc ve Me'cûc (un seddi) açılıb da her tepeden saldıracakları ve gerçek va'd olan (kıyamet) yaklaşdığı vakit, işte o zaman o küfr (ve inkâr) edenlerin gözleri hemen belirib kalacak, «Eyvah bizlere! Doğrusu biz bundan gaflet içindeydik. Hayır, biz zaalim kimselerdik» (diyecekler).
Hayrat Neşriyat Meali 96,97. Nihâyet Ye'cüc ve Me'cüc'ün (seddi) açıldığı ve onların her tepeden akın etmekte olduğu ve gerçek va'd (olan kıyâmet)in yaklaştığı zaman bir de bakarsın ki, inkâredenlerin gözleri (dehşetten) donuktur. “Eyvah bize! Hakikaten bundan gaflet içindeydik,(biz) bil'akis (nefsimize) zulmeden kimseler imişiz!” (derler).
İlyas Yorulmaz Meali Allah'ın vaat ettiği gerçeklerin olması yakınlaşmıştır. O gün geldiğinde, gerçekleri inkar etmiş olanların gözleri şaşkınlık içerisinde “Bu yeniden diriliş gününden bihaber olarak yaşadığımız için, bize yazıklar olsun, böyle yapmakla kendimize haksızlık yapmışız” derler.
Kadri Çelik Meali Gerçek olan söz yaklaşmıştır. İşte o zaman, küfre sapanların gözleri yuvalarından fırlayacak, “Eyvahlar bize, biz bundan tam bir gaflet içindeydik, hayır, bizler zulme sapmıştık” (diyecekler).
Mahmut Kısa Meali İşte o zaman, gerçekleşeceğinde asla kuşku olmayan o vaad, yani kıyâmet vakti yaklaşmış demektir. Ve nihayet kıyâmet kopacak ve tüm insanlar yeniden diriltilip Rablerinin huzuruna getirilecekler. İşte o anda, inkârcıların gözleri korku ve dehşetle yerinden fırlayacak ve “Vay başımıza gelenlere!” diye feryat edecekler, “Biz nasıl oldu da, buna karşı böylesine umursamazlık gösterdik; yok yok, aslında düpedüz zâlim kimselerdik biz!” diyecekler, fakat son pişmanlık fayda vermeyecek:
Mehmet Türk Meali 96,97. Ye’cuc ve Me’cuc(un setleri)1 açılıp da onlar, her bir tepeden akın etmeye başlayınca ve gerçekten vâdedilen (kıyamet anı) yaklaşınca,2 bir de bakarsın ki kâfirler, gözleri yuvalarından fırlamış bir şekilde: “Yazıklar olsun bize, biz bu (kıyamet) anından tam bir gaflet içerisindeymişiz ve (üstelik bir de) bizler, (hakikaten) zâlimlerdenmişiz.” derler.*
Muhammed Esed Meali [ki o zaman] başa gelmesi kaçınılmaz olan [kıyamet] söz[ün]ün gerçekleşmesi de yaklaşmış olacaktır. O zaman ki, hakkı inkara şartlanmış olan kimselerin gözleri yerinden oynayacak ve [birbirlerine:] “Vah bize!” [diye yakınacaklar], “Bu [kıyamet sözüne] karşı hep umursamazlık gösterdik! Çünkü, zulüm ve kötülük yap[maya eğilimli ol]an kimselerdik!” 95
Mustafa İslamoğlu Meali İmdi, mutlaka gerçekleşecek olan sözün vakti yaklaşmıştır: işte o zaman, küfürde ısrar edenler, gözleri yuvalarından fırlamış[2773] bir halde “Yazıklar olsun bize!” (diyecekler), “Doğrusu biz bu (söze) karşın gaflete dalmışız; dahası (böyle yapmakla) kendi kendimize kıymışız!”*
Ömer Nasuhi Bilmen Meali Ve doğru olan vaad (Kıyamet günü) yaklaştığı zaman, artık kâfirlerin gözleri muzdarip bir hale gelecek, (ve diyeceklerdir ki:) «Eyvah bizlere! Biz bundan gaflette bulunmuş olduk. Hayır. Biz zalimler olduk.»
Suat Yıldırım Meali 96, 97. Nihayet Ye'cüc ve Me'cüc'ün sedleri açılıp her tepeden dünyaya akın etmeye başladıkları, doğru vâdin vaktinin yaklaştığı sıra, işte o zaman, kâfirlerin gözleri birden donakalır. “Eyvah, bizlere! Biz bundan tam bir gaflet içinde idik, daha doğrusu kendimize zulmettik! ” diyecekler.
Süleyman Ateş Meali Gerçek va'd (yani kıyamet) yaklaşmış olur. İnkar edenlerin gözleri birden donup kalır. "Vah bize, biz bundan gaflet içinde idik (bunun doğru olacağını hiç düşünmüyorduk). Meğer biz zulmediyormuşuz!" (diye mırıldandılar).
Süleymaniye Vakfı Meali Artık gerçek tehdidin (cehennemin) vakti yaklaşmıştır. Birde bakarsın ki bu kâfirlerin gözleri fal taşı gibi açılmış “Yazık oldu bize, bunu hesaba katmamıştık, aslında yanlış yapıyorduk” diyorlar.
Şaban Piriş Meali İşte gerçek vaat yaklaşmıştır. İşte o zaman kafirlerin gözleri dehşetten bakakalır:- Eyvah bize, bundan önce biz gaflet içindeydik. Biz gerçekten zalim kimselerdik.
Ümit Şimşek Meali Artık hak olan vaad yaklaşmış, inkâr edenlerin gözleri donakalmıştır. “Eyvah bize!” derler. “Bundan habersizdik. Aslında biz kendimize yazık etmişiz.”
Yaşar Nuri Öztürk Meali Hak olan vaat yaklaşmıştır. İnkâr edenlerin gözleri birden donup kalmıştır. "Vay başımıza! Biz bundan gafil bulunuyorduk. Hayır, biz zalimlerdik!" derler.
M. Pickthall (English) And the True Promise draweth nigh; then behold them, starring wide (in terror), the eyes of those who disbelieve! (They say): Alas for us! We (lived) in forgetfulness of this. Ah, but we were wrong doers!
Yusuf Ali (English) Then will the true promise draw nigh (of fulfilment): then behold! the eyes of the Unbelievers will(2754) fixedly stare in horror: "Ah! Woe to us! we were indeed heedless of this; nay, we truly did wrong!"*

İslam Vakti Mobil Uygulamaları