Hicr Suresi 64. Ayet


Arapça

وَأَتَيْنَاكَ بَالْحَقِّ وَإِنَّا لَصَادِقُونَ


Türkçe Okunuşu

Ve eteynâke bil hakkı ve innâ le sâdikûn(sâdikûne).


Kelimeler

ve eteynâ-ke ve biz sana getirdik
bi el hakkı hak ile, gerçekle
ve innâ ve muhakkak ki biz
le mutlaka, elbette, muhakkak
sâdikûne sadıklar, doğruyu söyleyenler

Mealler

Abdullah-Ahmet Akgül Meali "Sana (va’ad olunan acı) gerçeği getirdik, biz şüphesiz doğru söyleyenleriz."
Abdulbaki Gölpınarlı Meali O gerçek haberle geldik sana ve biz doğru sözlüyüz.
Abdullah Parlıyan Meali “Ve sana gerçekleşmesi kaçınılmaz olan gerçek haberi getirdik. Çünkü şüphesiz biz doğru söylüyoruz.
Ahmet Tekin Meali “Sana, haklı bir gerekçe ile, hikmete dayalı, kesinlik kazanan bir cezayı uygulamak için geldik. Biz kesinlikle doğru söylüyoruz.” dediler.
Ahmet Varol Meali Biz sana hakla geldik ve biz kesinlikle doğru söyleyenleriz.
Ali Bulaç Meali 'Sana gerçeği getirdik, biz şüphesiz doğru söyleyenleriz.'
Ali Fikri Yavuz Meali Sana, onların azabına dair gerçekle geldik, ve biz muhakkak doğru söyleyicileriz.
Bahaeddin Sağlam Meali Sana da hakkı getirdik. Ve biz doğru söyleyenleriz.
Bayraktar Bayraklı Meali “Sana gerçeği getirdik; biz, hakikaten doğru söyleyenleriz.”
Cemal Külünkoğlu Meali 63,64,65. (Onlar da) dediler ki: “Evet, biz sana (kavminin) şüphe etmekte olduğu azabı getirdik. Ve sana (gerçekleşmesi kaçınılmaz olan) hakkı getirdik. Kuşku yok ki, biz doğruyu söylüyoruz. Gecenin bir bölümünde aile fertlerini yola çıkar, sen de arkalarından git. Sizden hiç kimse arkasına bakmasın. Emrolunduğunuz yere (doğru) gidin.” *
Diyanet İşleri Meali (Eski) 63,64,65. "Biz sana sadece şüphe edip durdukları azabı getirdik. Sana gerçekle geldik. Şüphesiz biz doğru söyleyenleriz. Artık, geceleyin bir ara, aileni yola çıkar, sen de arkalarından git; hiçbiriniz arkaya bakmasın; emrolunduğunuz yere doğru yürüyün" dediler.
Diyanet İşleri Meali (Yeni) “Biz, sana gerçeği getirdik. Şüphesiz biz doğru söyleyenleriz.”
Diyanet Vakfı Meali Sana gerçeği getirdik; biz, hakikaten doğru söyleyenleriz.
Edip Yüksel Meali "Sana gerçeği getirdik, biz elbette doğru konuşuyoruz."
Elmalılı Hamdi Yazır Meali "Sana gerçeği getirdik; biz elbette doğru söylüyoruz."
Elmalılı Meali (Orjinal) Ve sana emri hakkile geldik, emin ol biz sadıklarız
Hasan Basri Çantay Meali «Sana Hak (kın emri) ile geldik. Biz şübhesiz doğru söyleyenleriz».
Hayrat Neşriyat Meali “Ve sana hak ile (kavminin hak ettiği bir azâb ile) geldik; muhakkak ki biz, elbette doğru (söyleyen) kimseleriz.”
İlyas Yorulmaz Meali “Sana gerçek doğru olanı getirdik ve bu hususta doğruyu söylüyoruz”
Kadri Çelik Meali “Sana gerçeği getirdik, biz şüphesiz doğru söyleyenleriz.”
Mahmut Kısa Meali “Çünkü kör bir tesadüf bizi getirmedi buralara. Aksine, belli bir hikmet doğrultusunda, Allah’ın hükmünü gerçekleştirmek için, hak ile geldik sana; elbette biz, doğru söylüyoruz.”
Mehmet Türk Meali “...Biz sana Hakk(ın emrin)i getirdik ve şüphesiz biz doğru söylüyoruz...”
Muhammed Esed Meali “ve sana [gerçekleşmesi kaçınılmaz olan] hakkı getirdik; 45 çünkü, kuşku yok ki, biz doğruyu söylüyoruz”.
Mustafa İslamoğlu Meali ve biz sana tartışılmaz bir gerçekle geldik; zira unutma ki biz sadece doğruyu söyleriz.
Ömer Nasuhi Bilmen Meali Ve sana hak ile geldik ve şüphe yok ki, biz elbette sâdıklardanız.»
Suat Yıldırım Meali 63, 64, 65. “Yok” dediler, “Biz sana, onların şüphe ettikleri cezayı getirdik ve sana emr-i Hak ile geldik, emin ol biz sadık kimseleriz. Hemen gecenin sonunda aileni yola çıkar, sen de arkalarından git, içinizden hiç kimse dönüp ardına bakmasın, size emredilen yere geçin gidin. ” [15, 8; 11, 65]*
Süleyman Ateş Meali Sana gerçeği getirdik, biz elbette doğru söyleyenleriz!
Süleymaniye Vakfı Meali Sana bunların hak ettiği şeyi getirdik. Bizler dosdoğru kimseleriz.
Şaban Piriş Meali Sana hak olanı getirdik, şüphesiz biz doğru söyleyenleriz.
Ümit Şimşek Meali “Biz sana hak ile gelmiş bulunuyoruz; ve biz sözünde sadık olan kimseleriz.
Yaşar Nuri Öztürk Meali "Sana gerçeği getirdik. Biz, özü-sözü doğru olanlarız."
M. Pickthall (English) And bring thee the Truth, and lo! we are truth tellers.
Yusuf Ali (English) "We have brought to thee that which is inevitably(1990) due, and assuredly we tell the truth.*

İslam Vakti Mobil Uygulamaları