Sâd Suresi 34. Ayet


Arapça

وَلَقَدْ فَتَنَّا سُلَيْمَانَ وَأَلْقَيْنَا عَلَى كُرْسِيِّهِ جَسَدًا ثُمَّ أَنَابَ


Türkçe Okunuşu

Ve lekad fetennâ suleymâne ve elkaynâ alâ kursiyyihî ceseden summe enâb(enâbe).


Kelimeler

ve lekad ve andolsun
fetennâ biz imtihan ettik
suleymâne Süleyman
ve elkaynâ ve ilka ettik, ulaştırdık
alâ üzere, üzerinde, ... e
kursiyyi-hi onun tahtı, kürsüsü
ceseden ceset, cansız cisim, heykel
summe sonra
enâbe yöneldi

Mealler

Abdullah-Ahmet Akgül Meali Andolsun, Biz Süleyman'ı imtihana uğratmış, (bir hastalıktan ötürü) tahtının üstünde bir ceset (haline getirip) bırakmıştık. Sonra (Rabbine yönelip yalvarmış ve eski durumuna) ulaşmıştı.
Abdulbaki Gölpınarlı Meali Ve andolsun ki biz Süleyman'ı sınamıştık ve tahtının üstüne bir ölü koymuştuk, sonra o da tövbe edip Rabbine dönmüştü.
Abdullah Parlıyan Meali Andolsun biz, Süleyman'ı bir imtihandan geçirdik ve tahtının üzerine bir ceset bırakıverdik. Tefsirlerde mecazi anlamda iki yorum yapılır, biri: Süleyman'ın genişleyen ülkesine ihtilal çetesinin kısa bir müddet memleket idaresine el koyması, Süleyman'ın cansız ceset gibi kalmasına işarettir. İkincisi: Süleyman peygamber yine böyle bir kargaşada nüfuzunu kaybetmiş ve tahtının üstüne, ilahlaştırılan bir heykel oturtulmuştu, bu da tahta ceset atılması demektir. Bunun üzerine O bize yönelmiş ve
Ahmet Tekin Meali Andolsun, Süleyman'ı da hastalığa maruz bırakarak ağır bir imtihandan geçirdik. Onu tahtının üstüne adeta ceset halinde bıraktık. Sonra tevbe ile önceki haline döndü.
Ahmet Varol Meali Andolsun biz Süleyman'ı imtihan ettik ve onun tahtının üzerine bir ceset bıraktık. Sonra (bize) yöneldi.
Ali Bulaç Meali Andolsun, biz Süleyman'ı imtihan ettik, tahtının üstünde bir ceset bıraktık. Sonra (eski durumuna) döndü.
Ali Fikri Yavuz Meali Gerçekten biz Süleyman'ı imtihan ettik: (Yaptığı bir hata yüzünden) biz onun saltanat tahtına (muvakkat bir zaman için) bir cin oturttuk. Bir müddet sonra (eski) mülk ve tahtına döndü.
Bahaeddin Sağlam Meali Biz Süleyman’ı da denedik. Onun makamına boş bir ceset (kafası çalışmayan birisini) attık. Sonra dönüş yaptı (makamına kavuştu.)
Bayraktar Bayraklı Meali Andolsun, biz Süleyman'ı sınayıp tahtının üstüne bir ceset attık. Sonra Allah'a yöneldi.
Cemal Külünkoğlu Meali Ve andolsun ki, biz Süleyman'ı imtihan ettik. (Şiddetli hastalığı sırasında onu) tahtının üstüne bir ceset (gibi) bıraktık. Sonra tevbe edip bize yöneldi (ve böylece eski sağlığına kavuştu).
Diyanet İşleri Meali (Eski) And olsun ki Süleyman'ı denedik, hükümranlığını zayıf düşürdük; sonra eski haline döndü.
Diyanet İşleri Meali (Yeni) Andolsun, biz Süleyman’ı imtihan ettik. Tahtının üstüne bir ceset bıraktık.[464] Sonra tövbe edip bize yöneldi.*
Diyanet Vakfı Meali Andolsun biz Süleyman'ı imtihan ettik. Tahtının üstüne bir ceset bırakıverdik, sonra o, yine eski haline döndü.  *
Edip Yüksel Meali Süleyman'ı böylece sınadık; onun hükümranlığına maddi zenginlik kattık; ancak o tümüyle (Tanrı'ya) yöneldi.
Elmalılı Hamdi Yazır Meali Andolsun ki Süleyman'ı imtihan da ettik ve tahtının üzerine bir ceset bıraktık. Sonra tekrar tevbe ile önceki haline döndü.
Elmalılı Meali (Orjinal) Celâlim hakkı için Süleymana bir fitne de verdik ve tahtının üstüne bir cesed bıraktık sonra tevbe ile rücu' etti
Hasan Basri Çantay Meali Andolsun biz, Süleymanı imtihan da etdik: Tahtının üstüne bir cesed bırakıverdik. (Nice günlerden) sonra o, yine (eski haaline) döndü.
Hayrat Neşriyat Meali And olsun ki Süleymân'ı (bir rahatsızlıkla) imtihân ettik ve tahtının üstüne(kendisini) bir cesed olarak (o hâlsizlikte) bıraktık; sonra (o, sıhhate) yöneldi (şifâ buldu).
İlyas Yorulmaz Meali Biz Süleyman'ı, oturduğu tahtının üzerine bir ceset bırakarak denedik. Sonra Rabbine yöneldi.
Kadri Çelik Meali Biz Süleyman'ı (evlat sevgisiyle de) denemeden geçirdik. Tahtının üstüne (sevdiği oğlu olan) bir ceset bıraktık. Böylece (çocuğunu fazla sevmemesi gerektiğini anlayarak tümüyle Allah'a) döndü.
Mahmut Kısa Meali Ama kendisine verilen bütün bu imkanlarla Süleyman da imtihanda idi. Bu saltanat tahtının üzerinde kendisine ait olan sadece bir ceset di. O cesede insanlara, cinlere, kuşlara hatta rüzgara kadar hükmetme imkanı vererek Süleyman’ı imtihan etmiştik. Nitekim Allah’ın yasası da buydu. Kimine vererek kiminden alarak imtihan ederdi. Fakat bu benzersiz saltanat onu şımartmadı. Aksine o her nimetin ardından Allah’a sığınıp yöneldi. Zaten hep O’na yalvarıyordu.
Mehmet Türk Meali 34,35. Yemin olsun Biz Süleyman’ı tahtının üstüne bir ceset bırakarak (bir şekilde) imtihan ettik.1 Sonra o, (Rabbine) hakkıyla yönelerek: “Ey Rabbim! Beni bağışla ve bana benden sonra hiç kimseye nasip olmayan bir hükümdarlık ver. Şüphesiz tek karşılıksız veren, sensin.” dedi.2*
Muhammed Esed Meali Fakat [daha önce] Süleyman'ı tahtının üzerine bir ceset koymak suretiyle denemiştik; 32 bunun üzerine [Bize] yönelmiş [ve]
Mustafa İslamoğlu Meali Doğrusu Biz Süleyman’ı, vaktiyle tahtının üzerine bir ceset koymakla sınamıştık;[4075] bunun ardından o da Bize yönelmiş (ve)*
Ömer Nasuhi Bilmen Meali Andolsun ki, Süleyman'ı bir fitneye düşürdük ve tahtının üzerine bir ceset olarak bıraktık. Sonra tekrar (tahtına) dönüverdi.
Suat Yıldırım Meali Biz Süleyman'ı denemeye tâbi tuttuk ve tahtının üzerine bir cesed bıraktık. Sonra o, Allah'a sığınıp tekrar tahtına döndü. *
Süleyman Ateş Meali Andolsun Süleyman'ı denedik: Tahtının üstüne bir ceset bıraktık, sonra (bize) yöneldi.*
Süleymaniye Vakfı Meali Tahtının üzerine bir ceset bırakarak Süleyman’ı zor bir imtihandan[*] geçirdik, sonra gerçeği gördü.*
Şaban Piriş Meali Süleyman'ı bir imtihana tâbi tutmuştuk. Tahtının üzerinde ceset haline getirmiştik. Sonra da eski haline dönmüştü.
Ümit Şimşek Meali Biz Süleyman'ı da sınadık ve onu tahtına bir ceset halinde bıraktık; sonra yine eski haline döndü.
Yaşar Nuri Öztürk Meali Yemin olsun ki biz, Süleyman'ı imtihan ettik, tahtının üstüne bir ceset bıraktık da o, tövbe ile Allah'a yöneldi.
M. Pickthall (English) And verily We tried Solomon, and set upon his throne a (mere) body. Then did he repent.
Yusuf Ali (English) And We did try(4188) Solomon: We placed on his throne a body(4189) (without life); but he did turn (to Us in true devotion):*

İslam Vakti Mobil Uygulamaları