Tâhâ Suresi 115. Ayet


Arapça

وَلَقَدْ عَهِدْنَا إِلَى آدَمَ مِن قَبْلُ فَنَسِيَ وَلَمْ نَجِدْ لَهُ عَزْمًا


Türkçe Okunuşu

Ve lekad ahidnâ ilâ âdeme min kablu fe nesîye ve lem necid lehu azmâ(azmen).


Kelimeler

ve lekad ve andolsun
ahidnâ biz ahd verdik
ilâ âdeme Âdem'e
min kablu önceden, daha önce
fe o zaman, böylece
nesîye unuttu
ve lem necid ve bulmadık
lehu ona ait, onun
azmen azîmli

Mealler

Abdullah-Ahmet Akgül Meali Andolsun ki, bundan önce Adem’e ahit (tavsiye ve talimat) vermiştik. Fakat o (bunların bir kısmını) unuttu. Biz onda (tam ve sağlam) bir azim (sebat ve kararlılık) bulmadık. (Çünkü uyarılarımızı unutup arzularına yönelmişti.)
Abdulbaki Gölpınarlı Meali Andolsun ki daha önce Âdem'le de ahitleşmiştik de unutmuştu ve onu, bilerek, isteyerek günah işleyen bir adam olarak da bulmamıştık.
Abdullah Parlıyan Meali Andolsun biz daha önce de, Adem'e buyruğumuzu ulaştırmıştık. Fakat O bunu unuttu. O'nu bilerek isteyerek günah işleyen biri olarak veya yasakladığımız şeye karşı sabır ve dirençli bulamadık. Yani yaratılışındaki amaçta azimli ve gayretli olamadı.
Ahmet Tekin Meali Andolsun, daha önce de, Âdem'e yerine getirmesi gereken emirler ve tavsiyeler vahyetmiştik. O bunları unuttu. Biz onda bir azim, kararlı bir davranış, bir gayret bulamadık.
Ahmet Varol Meali Andolsun biz daha önce Adem'e ahid vermiştik ancak o unuttu. Biz onda bir kararlılık bulmadık. [7]*
Ali Bulaç Meali Andolsun, biz bundan önce Adem'e ahid vermiştik, fakat o, unuttu. Biz onda bir kararlılık bulmadık.
Ali Fikri Yavuz Meali Doğrusu bundan önce Adem'e (bu ağaçtan yeme diye) emr ettik de unuttu. Biz onda, bir sabır ve sebat bulmadık.
Bahaeddin Sağlam Meali Şüphesiz Biz, daha önce Âdem’e de tavsiye de bulunduk. Fakat Âdem unuttu. Biz onda bir kararlılık görmedik.
Bayraktar Bayraklı Meali Andolsun ki, daha önce Âdem'e emretmiştik, fakat unuttu; onu gayretli de bulamadık.[320]*
Cemal Külünkoğlu Meali Biz vaktiyle Âdem'e (o yasak ağacın meyvesinden) yememesini tembih ettik. Fakat (o bu tembihimizi) unuttu. (Biz) onda güçlü irade bulamadık (bir isyan kastı ve emrimizde sebat da bulmadık).
Diyanet İşleri Meali (Eski) And olsun ki daha önce Âdem'e ahd vermiştik, fakat unuttu, onu azimli bulmadık.
Diyanet İşleri Meali (Yeni) Andolsun, bundan önce biz Âdem’e (cennetteki ağacın meyvesinden yeme, diye) emrettik. O ise bunu unutuverdi. Biz onda bir kararlılık bulmadık.
Diyanet Vakfı Meali Andolsun biz, daha önce de Âdem'e ahit (emir ve vahiy) vermiştik. Ne var ki o, (ahdi) unuttu. Onda azim de bulmadık.  *
Edip Yüksel Meali Geçmişte Adem'den söz almıştık; ancak unuttu. Biz onda bir azim ve kararlılık görmedik.
Elmalılı Hamdi Yazır Meali Doğrusu bundan önce Âdem'e (bu ağaçtan yeme diye) emrettik, fakat unuttu ve biz onda bir azim (bir kararlılık) bulmadık.
Elmalılı Meali (Orjinal) Filhakıka bundan evvel Âdeme ahid verdik de unuttu ve biz onda bir azim bulmadık
Hasan Basri Çantay Meali Andolsun biz bundan evvel Âdeme de vahy (ve emr) etmişizdir. Fakat unutdu o. Biz onda bir azim bulmadık.
Hayrat Neşriyat Meali And olsun ki, daha önce Âdem'e (yasaklandığı o ağaçtan yememesi için) emir vermiştik; fakat (o bunu) unuttu. (Biz) onda bir azim (bir isyan kasdı ve emrimizde sebat)da bulmadık.
İlyas Yorulmaz Meali Ademe (insana) daha önceden bir takım vaatlerde bulunmuştuk ve adem bunları unuttu. Biz ademi (insanı) yeterince azimli bulmadık.
Kadri Çelik Meali Şüphesiz biz bundan önce Âdem'e ahit (emir) vermiştik, fakat o, unutuverdi. Biz onda bir kararlılık bulmadık.
Mahmut Kısa Meali Gerçekten Biz, vaktiyle Âdem’den de söz almıştık fakat o, insani bir özellik olarak, verdiği sözü çabucak unutuverdi; doğrusuonda, emrimize bağlılık konusunda, yeterli bir gayret ve kararlılık göremedik. Şöyle ki:
Mehmet Türk Meali Yemin olsun Biz, (ağaçtan yemeden) önce Âdem’den söz almıştık.1 Fakat o, (bunu) unuttu. Ve Biz, onda bir kararlılık bulamadık. *
Muhammed Esed Meali VE GERÇEK ŞU Kİ, biz Âdem'e önceden buyruğumuzu ulaştırmıştık; 102 ne var ki o bunu unuttu; o'nu, yaratılışındaki amaçta azimli ve gayretli bulmadık.
Mustafa İslamoğlu Meali VE doğrusu Biz Âdem’e, her şeyden önce, talimatımıza (uygun bir fıtrat) nakşetmiştik;[2641] fakat o buna yabancılaştı;[2642] dolayısıyla Biz onu bu hususta kararlılık sahibi bulmadık.*
Ömer Nasuhi Bilmen Meali Kasem olsun ki, bundan evvel Âdem'e de tavsiyede bulunmuştuk. O ise unuttu ve O'nun için bir azm bulmadık.
Suat Yıldırım Meali Doğrusu Biz daha önce Âdem'e de vahiy ve emir vermiştik, ne var ki o ahdi unuttu, onda bir azim bulamadık. *
Süleyman Ateş Meali Andolsun biz, önceden Adem'e (o ağaçtan yememesini) emretmiştik, unuttu. Biz onda bir azim (ve sebat) bulmadık.
Süleymaniye Vakfı Meali Vaktiyle Âdem’e bir görev yükledik ama unuttu[*]. Onda bir kararlılık bulamadık.*
Şaban Piriş Meali Daha önceleri biz, Adem'e öğüt vermiştik, Fakat onu unuttu. Onu azimli bulmadık.
Ümit Şimşek Meali Biz daha önce Âdem'e de buyruğumuzu iletmiştik. Fakat o bunu unutuverdi. Doğrusu Biz onda bir azim bulmadık.(13)*
Yaşar Nuri Öztürk Meali Yemin olsun, biz daha önce Âdem'e ahit verdik de unuttu; biz onda bir kararlılık bulamadık.
M. Pickthall (English) And verily We made a covenant of old with Adam, but he forgot, and We found no constancy in him.
Yusuf Ali (English) We had already, beforehand,(2640) taken the covenant of Adam, but he forgot: and We found on his part no firm resolve.*

İslam Vakti Mobil Uygulamaları