Tâhâ Suresi 125. Ayet


Arapça

قَالَ رَبِّ لِمَ حَشَرْتَنِي أَعْمَى وَقَدْ كُنتُ بَصِيرًا


Türkçe Okunuşu

Kâle rabbi lime haşertenî a’mâ ve kad kuntu basîrâ(basîran).


Kelimeler

kâle dedi
rabbi Rab
lime niçin, nasıl
haşerte-nî beni haşrettin
a'mâ görmeyen, kör
ve kad ve olmuştur
kuntu oldum
basîran en iyi gören

Mealler

Abdullah-Ahmet Akgül Meali O da; “Ey Rabbim! Ben (dünya hayatında gözleri) görmekte olan biriyken, şimdi beni niye kör olarak haşrettin?” diye (soracaktır).
Abdulbaki Gölpınarlı Meali Ya Rabbi der, beni neden kör haşrettin, halbuki ben görüyordum.
Abdullah Parlıyan Meali Böyle biri kıyamet gününde: “Rabbim ben dünyada gören biri iken, beni niçin kör olarak burada topladın?” diye soracak.
Ahmet Tekin Meali “Rabbim, niçin beni kör olarak mahşere getirdin? Halbuki ben basiretli olduğumu, dünyada günahımın olmadığını düşünüyordum.” der.*
Ahmet Varol Meali O: "Ey Rabbim! Beni niçin kör olarak haşrettin, oysa ben gören biriydim?" der.
Ali Bulaç Meali 'O da (şöyle) demiş olur: -Ben görmekte olan biriyken, beni niye kör olarak haşrettin Rabbim?'
Ali Fikri Yavuz Meali (Kur'an'dan yüz çeviren kimse) şöyle der: “- Rabbim, beni niçin kör olarak haşrettin. Halbuki ben (dünyada) gözlü idim, görüyordum.”
Bahaeddin Sağlam Meali “Ey Rabbim! Neden beni kör olarak haşrettin. Ben (dünyada) görüyor idim” der.
Bayraktar Bayraklı Meali O zaman, “Ey Rabbim! Beni niçin kör olarak haşr ettin! Oysa, ben gören bir kimseydim” der.
Cemal Külünkoğlu Meali O da şöyle der: “Rabbim! Dünyada gören bir kimse olduğum hâlde, niçin beni kör olarak yarattın?” *
Diyanet İşleri Meali (Eski) O zaman: "Rabbim! Beni niçin kör olarak haşrettin, oysa ben gören bir kimseydim" der.
Diyanet İşleri Meali (Yeni) O da şöyle der: “Rabbim! Dünyada gören bir kimse olduğum hâlde, niçin beni kör olarak haşrettin?”
Diyanet Vakfı Meali O: Rabbim! Beni niçin kör olarak haşrettin? Oysa ben, hakikaten görür idim!, der.
Edip Yüksel Meali "Rabbim," der, "Toplantı alanına beni niye kör olarak sürdün, oysa ben görür idim?"
Elmalılı Hamdi Yazır Meali (O zaman Kur'ândan yüz çeviren kimse) "Rabbim! beni niçin kör olarak haşrettin, oysa ben gören bir kimseydim" der.
Elmalılı Meali (Orjinal) Rabbım beni niçin kör olarak haşrettin, halbuki ben gözlü idim der
Hasan Basri Çantay Meali (Artık o zaman) o: «Rabbim, beni niçin kör haşretdin? Halbuki ben hakıykaten görücü idim» demişdir.
Hayrat Neşriyat Meali (O:) “Rabbim! Beni niçin kör olarak haşrettin? Hâlbuki (ben) gören bir kimse idim!” der.
İlyas Yorulmaz Meali Kıyamet günü o da “Rabbim, daha önce (dünyada iken) ben kör değilken, niçin beni burada kör olarak dirilttin” der.
Kadri Çelik Meali O, “Rabbim! Beni niçin kör olarak haşrettin? Oysa gerçekten ben, gören biriydim!” der.
Mahmut Kısa Meali “Ey Rabb’im!” diye feryat edecek, “Beni neden kör olarak dirilttin, oysa ben hayattayken gözleri gören biriydim?”
Mehmet Türk Meali (Ve onlar o zaman): “Ey Rabbim! Ben gören biriyken, beni huzuruna niye kör olarak getirdin?” diyecekler.
Muhammed Esed Meali [Böyle biri, Kıyamet Günü'nde:] “Rabbim, ben gören biriyken beni niçin kör olarak kaldırdın?” diye soracak.
Mustafa İslamoğlu Meali O kimse “Rabbim” diyecek, “Niçin beni kör olarak haşrettin; oysa ben daha önce gören biriydim?”
Ömer Nasuhi Bilmen Meali Der ki: «Yarabbi! Ne için beni âmâ olarak haşrettin ve halbuki ben görücü idim.»
Suat Yıldırım Meali “Ya Rabbî, ” der, “ben gözleri gören biri olduğum halde neden beni kör olarak haşrettin? ” [17, 97]
Süleyman Ateş Meali Rabbim der, niçin beni kör sürdün, oysa ben görür idim?
Süleymaniye Vakfı Meali Der ki “Ey Rabbim! Beni neden kör olarak getirdin, hâlbuki benim gözlerim görüyordu?”
Şaban Piriş Meali Der ki:- Rabbim beni niçin kör olarak haşrettin? Ben, gören birisiydim.
Ümit Şimşek Meali O “Rabbim,” der. “Niçin beni kör olarak dirilttin? Oysa ben görüyordum.”
Yaşar Nuri Öztürk Meali O der ki: "Rabbim, beni neden kör haşrettin, ben gören biri idim?"
M. Pickthall (English) He will say: My Lord! Wherefore hast Thou gathered me (hither) blind, when I was wont to see?
Yusuf Ali (English) He will say: "O my Lord! why hast Thou raised me up blind, while I had sight (before)?"(2649)*

İslam Vakti Mobil Uygulamaları