Mu'minûn Suresi 104. Ayet


Arapça

تَلْفَحُ وُجُوهَهُمُ النَّارُ وَهُمْ فِيهَا كَالِحُونَ


Türkçe Okunuşu

Telfehu vucûhehumun nâru ve hum fîhâ kâlihûn(kâlihûne).


Kelimeler

telfehu (ateş yüzünü) yalar, çarpar
vucûhe-hum onların yüzlerine
en nâru ateş
ve hum ve onlar
fî-hâ orada
kâlihûne (ızdıraptan) yüzleri ekşimiş asık olanlardır

Mealler

Abdullah-Ahmet Akgül Meali (Cehennemin korkunç alevleri) Ateş, onların yüzlerini yalayarak yakacak da onun içinde onlar, (etleri sıyrılmış olarak sırıtan) dişleriyle kalacak (ve çaresiz kurtuluş için yalvarmaya başlayacaklardır).
Abdulbaki Gölpınarlı Meali Yüzlerini yalar ateş ve onlar, orada somurtup kalırlar.
Abdullah Parlıyan Meali Ateş onların yüzlerini yalayarak yakar da, ateşin içinde yüz etleri sıyrılmış olarak sırıtan dişleriyle kalıverirler.
Ahmet Tekin Meali Ateş yüzlerini yalar. Orada suratları çirkin, dudakları acıdan çarpılmış bir halde bulunurlar.*
Ahmet Varol Meali Ateş yüzlerini yalar ve orada dişleri sırıtıp kalır.
Ali Bulaç Meali Ateş, onların yüzlerini yalayarak yakar da onun içinde onlar, (etleri sıyrılmış olarak sırıtan) dişleriyle kalıverirler.
Ali Fikri Yavuz Meali Ateş yüzlerine çarpar. O halde ki, orada dişleri sırıtır durur.
Bahaeddin Sağlam Meali Ateş, onların yüzlerini savrulup yakar da, onlar o Cehennemde dudakları açık, yanık ve kavruk olarak kalırlar.
Bayraktar Bayraklı Meali Ateş onların yüzlerini yakar, dişleri sırıtıp kalır.
Cemal Külünkoğlu Meali Ateş, onların yüzlerini yalayarak yakar, bu yüzden, dudakları kasılır ve dişleri sırıtır. *
Diyanet İşleri Meali (Eski) Ateş onların yüzlerini yalar, dişleri sırıtıp kalır.
Diyanet İşleri Meali (Yeni) Ateş yüzlerini yalar ve onlar orada sırıtır kalırlar.
Diyanet Vakfı Meali Ateş yüzlerini yakar; orada suratları çirkin ve gülünç bir halde bulunurlar.  *
Edip Yüksel Meali Onlar orada perişan durumda iken, ateş de yüzlerini yalayacaktır.
Elmalılı Hamdi Yazır Meali Orada dişleri sırıtır halde iken ateş yüzlerini yalar.
Elmalılı Meali (Orjinal) Ateş yüzlerini yalar, o halde ki içinde dişleri sırıtır
Hasan Basri Çantay Meali (Cehennemin) ateş (i) yüzlerine vurub yakacak, orada onlar, dişleri sırıtıb, kalacakdır.
Hayrat Neşriyat Meali Ateş onların yüzlerini yalar ve onlar orada (dudakları ateşten büzülerek) dişleri sırıtmış bir hâldedirler.
İlyas Yorulmaz Meali Ateş onların yüzlerini kavuracak ve yüzleri hep acı içinde buruşuk kalacaktır.
Kadri Çelik Meali Ateş, onların yüzlerini yalayarak yakar da onun içinde onlar, (etleri sıyrılmış olarak) dişleri sırıtıp duranlardır.
Mahmut Kısa Meali Alevler yüzlerini yalayıp kavuracak ve orada, dudakları parçalanıp döküldüğü için, sırıtan dişleriyle alevler arasındaöylece somurtup kalacaklar. Ve Allah tarafından, ateşten daha acı bir azar işitecekler:
Mehmet Türk Meali onların yüzlerini yakar ve onlar orada, dişleri sırıtmış bir halde kala kalırlar.
Muhammed Esed Meali ateş onların yüzlerini kavuracak ve dudakları acıdan çarpılmış olarak orada kalakalacaklar.
Mustafa İslamoğlu Meali Ateş onların suratlarını kavuracak; pişmiş kelle misali sırıtan dişleriyle öylece kalakalacaklar.
Ömer Nasuhi Bilmen Meali Onların yüzlerini ateş şiddetle yakar ve onlar orada dudakları açılarak dişleri sırıtıp duran kimselerdir.
Suat Yıldırım Meali Orada yüzlerini alevler yalar da, ateş dudaklarını yaktığında, dişleri açıkta kalıverir. [14, 50; 21, 39]
Süleyman Ateş Meali (Orada onların) yüzlerini ateş yalar. Öyle ki (ateşin) içinde (dehşetten dudakları gerilir de) dişleri açıkta kalır.*
Süleymaniye Vakfı Meali Yüzlerini ateş yalayacak, orada dişleri sırıtır halde olacaklardır.
Şaban Piriş Meali Ateş onların yüzlerini yalayacak ve dişleri sırıtıp kalacaktır.
Ümit Şimşek Meali Ateş yüzlerini kavurur da onlar orada sırıtmış kalırlar.(14)*
Yaşar Nuri Öztürk Meali Ateş, yüzlerini yalar. Ve onlar da içinde sırıtıp kalacaklar.
M. Pickthall (English) The fire burneth their faces, and they are glum therein.
Yusuf Ali (English) The Fire will burn their faces, and they will therein grin, with their lips displaced.(2944)*

İslam Vakti Mobil Uygulamaları