Şuarâ Suresi 102. Ayet


Arapça

فَلَوْ أَنَّ لَنَا كَرَّةً فَنَكُونَ مِنَ الْمُؤْمِنِينَ


Türkçe Okunuşu

Fe lev enne lenâ kerraten fe nekûne minel mu’minîn(mu’minîne).


Kelimeler

fe lev enne keşke olsaydı
lenâ bizim
kerraten bir kere daha
fe o zaman, böylece
nekûne biz oluruz
min den
el mu'minîne mü'minler

Mealler

Abdullah-Ahmet Akgül Meali “Ah keşke, bizim bir kere daha (dünyaya dönüşümüz mümkün) olsaydı da iman edenlerden olabilseydik" (diye pişmanlık gösterecekler).
Abdulbaki Gölpınarlı Meali Ne olurdu bir kere daha dünyaya dönebilseydik de inananlardan olsaydık.
Abdullah Parlıyan Meali Ne olurdu, o hayata bir kere daha dönebilseydik de, inananlardan olsaydık.
Ahmet Tekin Meali “Ah, keşke, bizim için dünyaya bir dönüş fırsatı olabilseydi, biz de mü'minlerden olurduk.”*
Ahmet Varol Meali Keşke bizim için bir geri dönüş olsaydı da mü'minlerden olsaydık.
Ali Bulaç Meali 'Bizim bir kere daha (dünyaya dönüşümüz mümkün) olsaydı da iman edenlerden olabilseydik.'
Ali Fikri Yavuz Meali Bari bizim için geriye bir dönüş olsaydı da müminlerden olsak.”
Bahaeddin Sağlam Meali “Keşke bir kere daha dünyaya dönseydik de müminlerden olaydık.”
Bayraktar Bayraklı Meali 96,97,98,99,100,101,102. Cehennemde putlarıyla çekişerek şöyle derler: “Vallahi, biz apaçık bir sapıklıkta idik; çünkü biz sizi âlemlerin Rabbine eşit tutmuştuk; biz apaçık bir sapıklık içindeymişiz. Şimdi ne şefaatçimiz ne de bir dostumuz vardır. Keşke geriye dönüşümüz olsa da inananlardan olsak.”
Cemal Külünkoğlu Meali “Ah keşke (dünyaya) bir kere daha dönebilsek de, mü'minlerden olabilsek.”
Diyanet İşleri Meali (Eski) 96,97,98,99,100,101,102. Orada putlarıyla çekişerek: "Vallahi biz apaçık bir sapıklıkta idik; çünkü biz sizi Alemlerin Rabbine eşit tutmuştuk; bizi saptıranlar ancak suçlulardır; şimdi şefaatçimiz, yakın bir dostumuz yoktur; keşke geriye bir dönüşümüz olsa da inananlardan olsak" derler.
Diyanet İşleri Meali (Yeni) “Keşke (dünyaya) bir dönüşümüz olsa da inananlardan olsak.”
Diyanet Vakfı Meali Ah keşke bizim için (dünyaya) bir dönüş daha olsa da, müminlerden olsak!
Edip Yüksel Meali "Bir şansımız daha olsaydı da, inananlar olsaydık."
Elmalılı Hamdi Yazır Meali "Ah keşke (dünyaya) bir kere daha dönebilsek de, müminlerden olabilseydik."
Elmalılı Meali (Orjinal) Bari bizim için geriye bir dönmek olsa idi de mü'minlerden olsa idik
Hasan Basri Çantay Meali «Bizim için hakıykaten bir geri dönüş olsaydı da biz de mü'minlerden olsaydık».
Hayrat Neşriyat Meali “Buna rağmen ah keşke, bizim için hakikaten (dünyaya) bir (dönüş) daha olsa da mü'minlerden olsak!”
İlyas Yorulmaz Meali “Keşke bizim için tekrar geri dönüş olsa da, inananlardan olsak” derler.
Kadri Çelik Meali “Bizim için bir kere daha (dünyaya dönüş) olsaydı da iman edenlerden olabilseydik!”
Mahmut Kısa Meali Ah, keşke dünyaya geri dönebilseydik de inananlardan olsaydık!”
Mehmet Türk Meali “Keşke (dünyaya) bir daha dönebilsek de Müslümanlardan olabilsek!”
Muhammed Esed Meali N'olurdu, [o hayata] bir kere daha dönebilseydik 47 de inananlardan olsaydık!”
Mustafa İslamoğlu Meali Keşke bizim için bir kez daha dönüş olsaydı da, biz de inananlardan biri olsaydık.”
Ömer Nasuhi Bilmen Meali «İmdi bizim için bir kere (geriye) dönüş olsa idi de artık mü'minlerden olsa idik.»
Suat Yıldırım Meali 96, 97, 98, 99, 100, 101, 102. Orada putlarıyla çekişirken şöyle derler “Vallahi de, tallahi de biz besbelli bir sapıklık içinde imişiz! ”“Çünkü biz sizi Rabbülâlemin ile bir tutuyorduk. Ama bizi saptıranlar da, o mücrimler oldu. “Şimdi artık ne şefaatçimiz var bizim, ne candan bir dostumuz! ” “Ah! Ne olurdu, imkân olsa da dünyaya bir dönsek ve müminlerden olsaydık! ” [36, 56; 40, 47; 7, 53; 38, 64]*
Süleyman Ateş Meali Ah keşke bir dönüşümüz daha olsa da inananlardan olsak!
Süleymaniye Vakfı Meali Keşke bize fırsat verilse de müminlerden olsak.”
Şaban Piriş Meali Keşke bizim bir hakkımız daha olsaydı da müminlerden oluverseydik.
Ümit Şimşek Meali “Ne olur, bir fırsatımız daha olsa da mü'minlerden olsaydık!”
Yaşar Nuri Öztürk Meali "Keşke bir dönüşünüz daha olsaydı da müminlerden olabilseydik."
M. Pickthall (English) Oh, that we had another turn (on earth), that we might be of the believers!
Yusuf Ali (English) "´Now if we only had a chance of return we shall truly be of those who believe!´"(3185)*

İslam Vakti Mobil Uygulamaları