Şuarâ Suresi 63. Ayet


Arapça

فَأَوْحَيْنَا إِلَى مُوسَى أَنِ اضْرِب بِّعَصَاكَ الْبَحْرَ فَانفَلَقَ فَكَانَ كُلُّ فِرْقٍ كَالطَّوْدِ الْعَظِيمِ


Türkçe Okunuşu

Fe evhaynâ ilâ mûsâ enıdrib bi asâkel bahr(bahra), fenfeleka fe kâne kullu firkın ket tavdil azîm(azîmi).


Kelimeler

fe o zaman, böylece
evhaynâ biz vahyettik
ilâ mûsâ Musa (as)'a
en ıdrib vurması
bi asâke (senin) asan ile
el bahra deniz
fenfeleka (fe infeleka) hemen (infilâk etti) yarıldı, ayrıldı
fe o zaman, böylece
kâne oldu
kullu bütün hepsi
firkın fırka, parça
ke gibi
et tavdi yüksek dağ
el azîmi azîm, büyük

Mealler

Abdullah-Ahmet Akgül Meali Bunun üzerine Musa’ya: “Asanla denize vur” diye vahyettik. Deniz hemencecik (ikiye) yarılmış da her parçası kocaman bir dağ gibi olup (aralarında bir geçit yolu açılmıştı).
Abdulbaki Gölpınarlı Meali Derken Musa'ya, sopanı denize vur diye vahyettik. Vurunca deniz hemen yarıldı ve her parçası, koca bir dağa döndü.
Abdullah Parlıyan Meali Bunun üzerine Musa'ya: “Asânla denize vur!” diye vahyettik. Musa söyleneni yapınca, deniz yarılıverdi, öyle ki, açılan yolun her iki yanında, sular koca dağlar gibi yükseldi.
Ahmet Tekin Meali Mûsâ'ya: “Asân ile denize vur” diye vahyettik. Mûsâ denize vurunca, deniz yarıldı. Hemen her su parçası koca bir dağ haline geldi.*
Ahmet Varol Meali Bunun üzerine Musa'ya: "Asanla denize vur" diye vahyettik. (Vurunca deniz) yarıldı ve her parçası kocaman bir dağ gibi oldu.
Ali Bulaç Meali Bunun üzerine Musa'ya: 'Asanla denize vur' diye vahyettik. (Vurdu ve) Deniz hemencecik yarılıverdi de her parçası kocaman bir dağ gibi oldu.
Ali Fikri Yavuz Meali Bunun üzerine Mûsa'ya: “-Asânı denize vur.” diye vahy ettik. Vurunca parçalandı, her bir parça kocaman dağ gibi oldu.
Bahaeddin Sağlam Meali Biz de Musa’ya vahyettik ki: “Asanı denize vur!” (O vurunca, deniz ikiye ayrıldı.) Ayrılan her taraf büyük dağ gibi oldu.
Bayraktar Bayraklı Meali Bunun üzerine Mûsâ'ya, “Değneğinle denize vur!” diye bildirdik. Deniz ortadan yarıldı; her parçası yüce bir dağ gibi oldu.
Cemal Külünkoğlu Meali 63,64. O sırada Musa'ya: “Değneğinle denize vur” diye vahyettik. Bunun üzerine (deniz) hemen yarıldı ve her parçası koca bir dağ gibi oldu. Ötekileri de oraya yaklaştırdık (onlar da yarılan denize girdiler).
Diyanet İşleri Meali (Eski) Bunun üzerine Biz Musa'ya: "Değneğinle denize vur" diye vahyettik. Hemen deniz ikiye ayrıldı, her parçası yüce bir dağ gibiydi.
Diyanet İşleri Meali (Yeni) Bunun üzerine Mûsâ’ya, “Asan ile denize vur” diye vahyettik. Deniz derhal yarıldı. Her parçası koca bir dağ gibiydi.
Diyanet Vakfı Meali Bunun üzerine Musa'ya: Asân ile denize vur! diye vahyettik. (Vurunca deniz) derhal yarıldı (on iki yol açıldı), her bölük koca bir dağ gibi oldu.
Edip Yüksel Meali Musa'ya, "Değneğini denize vur," diye vahyettik. Bunun üzerine yarıldı ve her bölüm koca bir tepe gibi oldu.
Elmalılı Hamdi Yazır Meali Bunun üzerine Musa'ya "Vur asân ile denize" diye vahyettik; vurunca bir infilak etti, her bölük koca bir dağ gibi oluverdi,
Elmalılı Meali (Orjinal) Bunun üzerine Musâya «vur Asan ile denize» diye vahyeyledik, vurunca bir infilak etti her bölük koca bir dağ gibi oluverdi
Hasan Basri Çantay Meali Bunun üzerine Muusâya: «Asaanı denize vur» diye vahyetdik. (Vurunca) derhal (deniz) yarıldı, her parça (sı) kocaman dağ gibi oldu.
Hayrat Neşriyat Meali Bunun üzerine Mûsâ'ya: “Asânla denize vur!” diye vahyettik. (Vurunca deniz)hemen yarıldı (ve on iki yol açıldı) da herbir parça (pek) büyük dağ gibi oluverdi!
İlyas Yorulmaz Meali Musa'ya “Asanı denize vur diye vahyettik. Sonra (deniz) yarıldığında, (Denizin) her bir parçası büyük dağlar gibi oldu.
Kadri Çelik Meali Bunun üzerine Musa'ya, “Asanla denize vur” diye vahyettik. (Vurdu ve) Deniz hemencecik yarılıverdi de her parçası kocaman bir dağ gibi oldu.
Mahmut Kısa Meali Biz de Mûsâ’ya, “Asânla denize vur!” diye emrettik. Mûsâ asâsını vurur vurmaz deniz derhal ortadan ikiye yarıldı ve yarılan denizin her bir parçası kocaman bir dağ gibi yükseldi.
Mehmet Türk Meali Bunun üzerine Biz, Mûsa’ya: “Âsân ile denize vur!” diye vahyettik. (O da âsâsını vurunca) deniz hemen yarıldı ve her parçası, kocaman bir dağ gibi oldu.1*
Muhammed Esed Meali Bunun üzerine, Musa'ya: “Asânla denize vur!” diye vahyettik. [Musa söyleneni yapınca] deniz ortadan yarıldı; öyle ki, açılan yolun her iki yanında sular koca dağlar gibi yükseldi. 33
Mustafa İslamoğlu Meali Bunun üzerine Musa’ya “Asanla denize vur!” diye vahyettik. Ardından deniz infilak edip ikiye ayrıldı; öyle ki, yolun her (iki) yanından sular ulu dağlar gibi yükselmişti.[3210]*
Ömer Nasuhi Bilmen Meali Artık Mûsa'ya vahyettik ki, asan ile denize vur, (vurunca) derhal yarıldı, hemen her parça pek büyük dağ gibi oluverdi.
Suat Yıldırım Meali Biz Mûsâ'ya: “Asânı denize vur! ” diye vahyettik. Vurur vurmaz deniz yarıldı, öyle ki birer koridor gibi açılan yolun iki yanında sular büyük dağlar gibi yükseldi. [20, 77] {KM, Çıkış 14, 22}
Süleyman Ateş Meali Musa'ya: "Değneğinle denize vur!" diye vahyettik. (Vurunca deniz) yarıldı, (on iki yol açıldı). Her bölüm, kocaman bir dağ gibi oldu.
Süleymaniye Vakfı Meali Bunun üzerine Musa’ya “değneğinle denize vur” diye vahyettik. Hemen deniz yarıldı. Yarılan her parça koca bir dağ gibi oldu.
Şaban Piriş Meali İşte o sırada, Musa'ya:-Asanı denize vur, diye vahyettik. O, hemen yarıldı ve her parçası koca bir dağ gibi oluverdi.
Ümit Şimşek Meali Musa'ya “Asânı denize vur” diye vahyettik. Deniz yarıldı; öyle ki, herbir parçası koca bir dağ gibiydi.
Yaşar Nuri Öztürk Meali Bunun üzerine Mûsa'ya, "Asanla denize vur!" diye vahyettik. Deniz hemen yarıldı, her dalga kümesi kocaman bir dağ gibi oldu.
M. Pickthall (English) Then We inspired Moses, saying: Smite the sea with thy staff. And it parted, and each part was as a mountain vast.
Yusuf Ali (English) Then We told Moses by inspiration: "Strike the sea with thy rod." So it divided, and each separate part became like the huge, firm mass of a mountain.

İslam Vakti Mobil Uygulamaları