Şuarâ Suresi 32. Ayet


Arapça

فَأَلْقَى عَصَاهُ فَإِذَا هِيَ ثُعْبَانٌ مُّبِينٌ


Türkçe Okunuşu

Fe elkâ asâhu fe izâ hiye su’bânun mubîn(mubînun).


Kelimeler

fe o zaman, böylece
elkâ ilka etti, ulaştırdı
asâ-hu onun asası, asasını
fe izâ sonra, daha sonra ...olduğu zaman
hiye o
su'bânun yılan, ejderha
mubînun açıkça, apaçık

Mealler

Abdullah-Ahmet Akgül Meali Bunun üzerine (Musa) asasını bırakıverdi, bir de (ne görsünler) o, açıkça bir ejderha oluverdi.
Abdulbaki Gölpınarlı Meali Musa, sopasını attı, sopa hemen apaçık görünen koca bir ejderha oldu.
Abdullah Parlıyan Meali Bunun üzerine Musa, asâsını yere bıraktı, bir de ne görsünler, her haliyle koskoca bir ejderha.
Ahmet Tekin Meali Mûsâ asâsını attı. Bir de ne görsünler, asâ, aşikâre bir ejderha oluverdi.*
Ahmet Varol Meali Bunun üzerine (Musa) asasını attı ve bir anda apaçık bir yılan oluverdi.
Ali Bulaç Meali Bunun üzerine asasını bırakıverdi, bir de (ne görsünler) o, açıkça bir ejderha oluverdi.
Ali Fikri Yavuz Meali Bunun üzerine Mûsa asâsını bırakıverdi; apaçık bir ejderha oluverdi.
Bahaeddin Sağlam Meali Musa, asasını attı. Birden büyük bir ejderha oluverdi.
Bayraktar Bayraklı Meali Bunun üzerine Mûsâ, asasını yere attı. Bir de ne görsünler, asa apaçık koca bir yılan oluverdi.
Cemal Külünkoğlu Meali Bunun üzerine (Musa) asasını bırakıverdi, bir de (ne görsünler) o, açıkça bir ejderha oluverdi.
Diyanet İşleri Meali (Eski) Bunun üzerine Musa değneğini attı, besbelli bir yılan oluverdi.
Diyanet İşleri Meali (Yeni) Bunun üzerine Mûsâ, asasını attı, bir de ne görsünler, asa açıkça kocaman bir yılan olmuş.
Diyanet Vakfı Meali Bunun üzerine Musa asâsını atıverdi; bir de ne görsünler, asâ apaçık koca bir yılan (oluvermiş)!
Edip Yüksel Meali Değneğini atınca apaçık bir yılan oluverdi.
Elmalılı Hamdi Yazır Meali Bunun üzerine Musa asâsını bırakıverdi; apaçık bir ejderha oluverdi.
Elmalılı Meali (Orjinal) Bunun üzerine Asasını bırakıverdi, ap açık bir ejderha kesiliverdi
Hasan Basri Çantay Meali Bunun üzerine (Muusâ) asaasını bırakıverdi. Birde (ne görsünler) o, apaçık bir ejderha!
Hayrat Neşriyat Meali Bunun üzerine (Mûsâ) asâsını (yere) bıraktı; bir de baktılar ki o, apaçık bir ejderhâdır!
İlyas Yorulmaz Meali Sonra Musa değneğini yere attı, değnek birden bire açıkça bir yılan oldu.
Kadri Çelik Meali Bunun üzerine asasını bırakıverdi, (bir de ne görsün) o, açıkça bir ejderha oluverdi.
Mahmut Kısa Meali Bunun üzerine Mûsâ, asâsını yere attı; o da ne, az önce Mûsâ’nın elinde duran cansız değnek, açıkça görülen, büyük bir yılana dönüşmüş!
Mehmet Türk Meali (Bunun üzerine Mûsa) âsâsını bıraktı. Bir de baktılar ki; âsâ gerçek bir yılan (oluvermiş.)1*
Muhammed Esed Meali Bunun üzerine [Musa] asâsını yere bıraktı -bir de ne görsünler, (her haliyle) düpedüz bir yılan!
Mustafa İslamoğlu Meali Bunun üzerine âsâsını bıraktı;[3193] fakat o da ne, bu besbelli ki kocaman bir yılan![3194]*
Ömer Nasuhi Bilmen Meali Bunun üzerine asasını bırakıverdi, o hemen bir apaçık ejderha kesildi.
Suat Yıldırım Meali Bunun üzerine Mûsa asâsını yere attı. Bir de ne görsünler: Değnek her haliyle tam bir ejderha oluvermiş! [27, 12; 28, 32]
Süleyman Ateş Meali (Musa), asasını attı, bir de (baktılar ki) o apaçık bir ejderha!
Süleymaniye Vakfı Meali Hemen değneğini attı, o da her şeyiyle koskoca bir yılan oldu.
Şaban Piriş Meali Bunun üzerine Musa asasını atmış ve o da hemen apaçık bir yılan oluvermişti.
Ümit Şimşek Meali Musa asâsını yere bıraktığında o koca bir yılan kesiliverdi.
Yaşar Nuri Öztürk Meali O da asasını attı. Bir de ne görsünler, asa korkunç bir ejderha oluvermiş.
M. Pickthall (English) Then he Sung down his staff and it became a serpent manifest,
Yusuf Ali (English) So (Moses) threw his rod, and behold, it was a serpent, plain (for all to see)!

İslam Vakti Mobil Uygulamaları