Şuarâ Suresi 6. Ayet


Arapça

فَقَدْ كَذَّبُوا فَسَيَأْتِيهِمْ أَنبَاء مَا كَانُوا بِهِ يَسْتَهْزِئُون


Türkçe Okunuşu

Fe kad kezzebû fe seye’tîhim enbâu mâ kânû bihî yestehziûn(yestehziûne).


Kelimeler

fe o zaman, böylece
kad oldu, olmuştu
kezzebû tekzip ettiler, yalanladılar
fe o zaman, böylece
seye'tî-him onlara gelecek
enbâu (nebe) haberler (haber)
olmadı
kânû oldular
bihî ona
yestehziûne alay ediyorlar

Mealler

Abdullah-Ahmet Akgül Meali Gerçekten (onlar elçilerini ve getirdiklerini) yalanladılar; fakat, alay konusu yaptıkları şeyin haberleri (İslam’ın zaferi ve Müslümanların galibiyeti) kendilerine pek yakında gelecektir.
Abdulbaki Gölpınarlı Meali Gerçekten de yalanladılar, artık yakında alay ettikleri şeyin haberleri gelip çatacak onlara.
Abdullah Parlıyan Meali Nitekim işte bu mesajı da yalanladılar, ama alay edip durdukları şeylerin haberleri, yakında gelip çatacak onlara.
Ahmet Tekin Meali Üstelik onu, Kur'ân'ı yalanladılar. Onlara alay edip durdukları şeyin gücünün, kendilerine getireceği sıkıntı ile ilgili haberler, yakında, dünyada da, âhirette de başlarına gelecek.
Ahmet Varol Meali Onlar yalanladılar; (ancak) alaya aldıkları şeyin haberleri kendilerine gelecektir.
Ali Bulaç Meali Gerçekten yalanladılar; fakat alay konusu yaptıkları şeyin haberi kendilerine pek yakında gelecektir.
Ali Fikri Yavuz Meali Onlar, ısrarla Peygamberi ve Kur'an'ı yalanladılar. Fakat o istihza ettikleri Kur'an'ın dehşetli (azab) haberi kendilerine yakında gelecektir. (Bedir savaşında veya kıyamette perişan olacaklardır).
Bahaeddin Sağlam Meali İşte yalanladılar. Fakat kendisiyle alay ettikleri mesajın haberleri yakında onların başına gelecektir; (gerçekleşecektir.)
Bayraktar Bayraklı Meali Nitekim Kur'ân'ı da yalanladılar. Ama alay edip durdukları şeyin haberleri yakında onlara gelecektir.
Cemal Külünkoğlu Meali Onlar (Allah'tan gelen ayetleri) yalanladılar. Fakat alay konusu ettikleri şeyin (azap) haberleri ile yakında yüz yüze geleceklerdir.
Diyanet İşleri Meali (Eski) Evet, yalanladılar; alay edip durdukları şeylerin haberleri kendilerine ulaşacaktır.
Diyanet İşleri Meali (Yeni) Onlar (Allah’ın âyetlerini) yalanladılar, fakat alay edegeldikleri şeylerin haberleri başlarına gelecek.
Diyanet Vakfı Meali Üstelik (ona) «yalandır» derler; fakat alay edip durdukları şeylerin haberleri yakında onlara gelecektir.
Edip Yüksel Meali Yalanladıkları için, eğlenceye aldıkları şeylerin haberleri kendilerine ulaşacaktır.
Elmalılı Hamdi Yazır Meali Üstelik (ona) "yalandır" dediler; fakat onlara alay edip durdukları şeyin haberleri yakında gelecektir.
Elmalılı Meali (Orjinal) Evet tekzib etmekteler, fakat onlara o istihza ettikleri şeyin müdhiş haberleri gelecek
Hasan Basri Çantay Meali Şimdi (kat'î suretde) tekzîb etdiler. (Fakat) istihza edegeldikleri (hakıykatların mühim) haberleri yakında onlara gelecekdir.
Hayrat Neşriyat Meali Üstelik (onu) gerçekten yalanladılar; fakat kendisiyle alay edip durdukları şeylerin haberleri kendilerine yakında gelecektir.
İlyas Yorulmaz Meali Onlar öğütlerle dolu zikri yalanladılar. Ancak ayetlerle alay edenlerin (başlarına gelen) haberleri onlara da gelecek
Kadri Çelik Meali Sonuçta gerçekten de yalanladılar; fakat alay konusu edinmekte oldukları şeyin haberi kendilerine pek yakında gelecektir.
Mahmut Kısa Meali Nitekim, Kur’an’daki uyarıları da alaya alıp yalanladılar fakat o alay edip durdukları şeyin gerçekleştiği haberi, yakında onlara gelecektir.
Mehmet Türk Meali Üstelik (bir de onu) yalanladılar. Fakat hafife aldıkları şeylerin haberleri, onlara çok yakında gelecektir.
Muhammed Esed Meali Nitekim, işte [bu mesajı da] yalanladılar. Ama alay edip durdukları şeyin tahakkuku yakında bütün açıklığıyla onların karşısına çıkarılacak! 5
Mustafa İslamoğlu Meali Nitekim işte (bunu) da yalanladılar. Buna rağmen, alay edip durdukları haberler yine de karşılarına çıkacaktır.[3172]*
Ömer Nasuhi Bilmen Meali Muhakkak ki, tekzîp ettiler. Artık kendisiyle istihzâda bulundukları şeyin haberleri kendilerine yakında gelecektir.
Suat Yıldırım Meali Nitekim işte bu mesajı da yalan saydılar, ama alay edip durdukları Kur'ân'ın bildirdiği olaylar, yakında başlarına gelince, alay etmenin ne demek olduğunu anlayacaklardır.
Süleyman Ateş Meali Yalanladılar ama, alay edip durdukları şeyin haberleri, yakında kendilerine gelecektir.
Süleymaniye Vakfı Meali Kesinlikle yalan söylüyorlar ama hafife aldıkları şeyin haberleri yakında onlara gelecektir.
Şaban Piriş Meali Onlar, inkar ettiler; ama, alay ettikleri şeyin haberleri onlara gelecektir.
Ümit Şimşek Meali İşte yine yalanladılar. Ancak alaya aldıkları şeyin haberi yakında onlara ulaşacaktır.
Yaşar Nuri Öztürk Meali Yemin olsun, yalanladılar ama yakında gelecektir onlara alaya alıp durdukları şeyin haberleri.
M. Pickthall (English) Now they have denied (the Truth); but there will come unto them tidings of that whereat they used to scoff.
Yusuf Ali (English) They have indeed rejected (the Message): so they will know soon (enough) the truth of what they mocked at!(3141)*

İslam Vakti Mobil Uygulamaları